Şimşek’in “Yüksek Gelirli Ülke Olma” Vurgusu Vatandaşın Alım Gücüyle Çelişiyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Türkiye ekonomisinin 2025 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 4,8 büyüdüğünü belirterek, “Dünya Bankası sınıflamasına göre yüksek gelirli ülkeler grubuna girme ihtimalimiz arttı” dedi. Ancak Şimşek’in bu değerlendirmesi, çarşı-pazardaki fiyatlarla baş etmeye çalışan geniş kesimlerin yaşadığı ekonomik sıkıntılarla taban tabana zıt düştü.

Şimşek, büyümenin imalat sanayindeki yüksek teknolojili üretim artışı sayesinde 12 çeyreğin en iyi performansını sergilediğini savundu. Ayrıca tüketim ve yatırımın dengeli seyrettiğini, cari açığın milli gelire oranının ise yüzde 1,3 ile sürdürülebilir seviyelerde olduğunu öne sürdü.

Ekonomist İnan Mutlu’nun paylaştığı veriler, Türkiye’nin gelir düzeyinin Avrupa’nın oldukça gerisinde olduğunu gözler önüne seriyor. 2024 yılında Türkiye, medyan net gelirde Avrupa’nın en dip sıralarında yer aldı. Türkiye’de ortalama gelir, Avrupa Birliği (AB) ortalamasının yalnızca %18’i seviyesinde kaldı.

Üniversite mezunları arasındaki uçurum ise çok daha çarpıcı. Türkiye’de üniversite mezunlarının yıllık net medyan geliri sadece 7 bin 542 euro iken, AB’de bu rakam 29 bin 490 euro. Yani, yükseköğrenim görmüş bir Türk gencinin yıllık geliri, AB’li akranının dörtte birine bile ulaşamıyor.

Asgari Ücret ile Açlık-Yoksulluk Sınırı Arasında Makas Açılıyor

Türkiye’de 2025 itibarıyla asgari ücret 22 bin 104 TL. Türk-İş verilerine göre açlık sınırı27 bin 111 TL’yi, yoksulluk sınırı ise 88 bin 310 TL’yi aşmış durumda. Yani, milyonlarca çalışanın aldığı ücret, temel gıda harcamalarını bile karşılamaya yetmiyor.

Dünya Bankası Sınıflandırması “Koz” Olarak Kullanılıyor

Şimşek’in “yüksek gelirli ülke” söylemi, büyük ölçüde Dünya Bankası’nın kişi başı milli gelir ölçütüne dayanıyor. Ancak uzmanlara göre bu sınıflandırma, ülkelerin gerçek refah düzeyini göstermiyor. Çünkü medyan gelir, satın alma gücü ve gelir dağılımı dikkate alınmadığında, rakamlar vatandaşların yaşadığı yoksulluğu perdelemeye yarıyor.

Halkın Gerçekliği: Derinleşen Yoksulluk

Kâğıt üzerinde Türkiye “yüksek gelir” sınıfına yaklaşsa bile, gerçekte halkın geniş kesimleri derin yoksulluk içinde yaşıyor. Asgari ücret açlık sınırının altında, üniversite mezunlarının emeği Avrupa’nın dörtte biri değerinde. Bu tablo, Şimşek’in açıklamalarıyla toplumun yaşadığı gerçekler arasındaki uçurumu her geçen gün daha da belirgin hale getiriyor.