Türkiye’de insan hakları ihlalleri…

Türkiye’de insan hakları durumu, 2023 yılında da ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldı. Uluslararası Af Örgütü’nün yıllık raporuna göre, Türkiye’de ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, toplanma özgürlüğü, adil yargılanma hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı gibi temel haklar ihlal edildi. Ayrıca, kadın hakları, çocuk hakları, mülteci hakları, azınlık hakları gibi konularda da ciddi aksaklıklar yaşandı.

İfade özgürlüğü alanında, Türkiye’de çok sayıda gazeteci, yazar, akademisyen, siyasetçi ve insan hakları savunucusu hakkında soruşturma açıldı ve tutuklandı. Terörle mücadele yasası ve ceza kanunu gibi yasaların keyfi bir şekilde uygulanmasıyla, eleştirel sesler susturulmaya çalışıldı. Sosyal medya kullanıcıları da baskı altına alındı ve sosyal medya platformlarına erişim engelleri getirildi.

Basın özgürlüğü alanında, Türkiye’de çok sayıda gazete ve televizyon kanalı kapatıldı veya el değiştirdi. Gazetecilerin çalışma koşulları zorlaştırıldı ve akreditasyon engelleriyle karşılaştılar. Gazetecilerin fiziksel saldırılara maruz kaldığı da görüldü. Türkiye, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 153. sırada yer aldı.

Toplanma özgürlüğü alanında, Türkiye’de çok sayıda barışçıl gösteriye polis müdahalesi yapıldı ve göstericilere orantısız güç kullanıldı. Göstericilerin gözaltına alındığı ve işkenceye maruz kaldığı iddiaları ortaya atıldı. Özellikle kadınların, LGBTİ+ bireylerin ve Kürtlerin düzenlediği gösterilere izin verilmedi veya engellendi.

Adil yargılanma hakkı alanında, Türkiye’de çok sayıda kişi haksız yere tutuklandı veya uzun süre tutuklu kaldı. Yargılama süreçleri uzadıkça uzadı ve delil yetersizliği yaşandı. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı zedelendi ve siyasi baskılara maruz kaldığı görüldü. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararlar uygulanmadığı gibi eleştirildi de.

İşkence ve kötü muamele yasağı alanında, Türkiye’de çok sayıda kişi gözaltında veya hapishanede işkenceye veya kötü muameleye uğradığını iddia etti. İşkence iddiaları üzerine etkili bir soruşturma yapılmadığı gibi işkenceyi belgeleyen raporlar da yok sayıldı. İşkenceye karşı mücadele eden insan hakları savunucularına da baskı yapıldığı görüldü.

Kadın hakları alanında, Türkiye’de kadına yönelik şiddet artarak devam etti ve çok sayıda kadın cinayeti işlendi. Kadın cinayetlerine karşı adalet arayan kadınlar ise polis şiddetiyle karşılaştı. Kadınların siyasi katılımının önündeki engeller devam etti ve kadınların temsiliyeti düşük kaldı. Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini açıkladı ve kadın hakları savunucularının tepkisini çekti.

Çocuk hakları alanında, Türkiye’de çocuk işçiliği, çocuk istismarı, çocuk evlilikleri gibi sorunlar devam etti. Çocukların eğitim hakkı da salgın nedeniyle aksadı ve uzaktan eğitime erişimde eşitsizlikler yaşandı. Çocukların sağlık hakkı da ihlal edildi ve çocukların aşılanmasında gecikmeler yaşandı. Çocukların korunması için yeterli önlem alınmadığı görüldü.

Mülteci hakları alanında, Türkiye’de çok sayıda mülteci ve göçmen yaşamını yitirdi veya insan hakları ihlallerine maruz kaldı. Mültecilerin sınır dışı edildiği veya geri itildiği iddiaları ortaya atıldı. Mültecilerin barınma, sağlık, eğitim, çalışma gibi temel haklarına erişimde zorluklar yaşandı. Mültecilere karşı ayrımcılık ve ırkçılık da arttığı görüldü.

Azınlık hakları alanında, Türkiye’de Kürtler, Aleviler, Ermeniler, Rumlar, Yahudiler, Süryaniler gibi azınlık gruplarının hakları ihlal edildi. Azınlıkların dil, kültür, inanç gibi kimlik haklarına saygı gösterilmedi veya engellendi. Azınlıklara karşı nefret söylemi ve nefret suçu arttığı görüldü. Azınlık vakıflarının mülkiyet sorunları devam etti.

NHY/ Deniz Çınar

Bunları da okuyabilirsiniz...

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku