TMMOB Ä°nÅŸaat Mühendisleri Odası (Ä°MO), Kentsel Dönüşüm Yasası’nın mülkiyet haklarına müdahale eden bir gerekçeyle yapılamayacağını belirterek bir açıklama yaptı. Yasaya göre afet riski altındaki bölgelerde kentsel dönüşümü hızlandırmayı amaçlayan düzenlemelerin, mülkiyet haklarına yönelik endiÅŸelere neden olduÄŸunu ifade eden Ä°MO, özellikle “rezerv yapı alanı” tanımının mülk sahiplerinin haklarını gasp edebileceÄŸi bir algı oluÅŸturduÄŸunu belirtti.
Ä°MO’nun yaptığı açıklamada, “rezerv yapı alanı” tanımının, yeni yerleÅŸim alanları olarak belirlenen alanlarda mülkiyet haklarını gasp etmeye açık bir kapı bıraktığı vurgulanarak, bu durumun özellikle kent merkezlerinde deÄŸerli arsa ve arazilerin rezerv yapı alanı olarak ilan edilmesi sonucu alt, alt-orta gelir gruplarının yerinden edilmesine neden olabileceÄŸi dile getirildi. Bu durumun, deprem riski taşıyan binalarda oturanların emniyetli konutlara taşınması gerekçesiyle meÅŸruiyet kazanmış gibi görünse de, alt gelir gruplarının yerlerinden edilmesine ve üst gelir gruplarının bu alanları doldurmasına neden olabileceÄŸi ifade edildi.
Açıklamada, kentsel dönüşüm uygulamalarının başlangıcından itibaren, asıl amacın depreme hazırlık olmadığı, bunun yerine rant değeri yüksek bölgelerde hız kazandığı ve mülkiyet sahiplerinin haklarını koruma çabalarının engel olarak görüldüğü belirtildi. Ayrıca, yeni yasayla birlikte hak sahiplerinin yarıdan fazlasının onay vermesi durumunda bina, Kentsel Dönüşüm statüsüne alınarak, borçlanan veya tapusuna haciz konan vatandaşların borcunu ödeyemez duruma düştüğünde mülkiyet hakkını tamamen kaybedebileceği ve konutta sadece oturma hakkına sahip olabileceği vurgulandı.
İMO, kentsel dönüşüm uygulamalarının deprem karşısında toplumun ihtiyaçlarına göre, katılımcı, şeffaf ve mülkiyet haklarına saygılı bir şekilde hayata geçirilmesi gerektiğini savunarak, yasanın rant gruplarının çıkarlarına değil, halkın beklenti ve ihtiyaçlarına göre şekillendirilmesi çağrısında bulundu.