Eğitim, kişinin yaşadığı toplum içinde değerli olan yetenek, tutum ve diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçlerin tümüdür. Bulunduğu toplumun siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel faktörlerinden etkilenerek biçim alır.
Günümüzde gelişmiş toplumlar sağlıklı kuşaklar yetiştirmek için sporu genel eğitimin ayrılmaz bir parçası ve tamamlayıcısı olarak görmektedirler. Onun için de olayı bir devlet politikası olarak benimseyip, insan hayatının her devresini kapsayacak biçimde yürütürler.
Günümüzde bir eğitim aracı olan spordan daha fazla verim elde edilebilmesi; ilk çağlardan günümüze kadar gelen spor ahlakı ve felsefesi ilke ve kurallarına bağlı kalmakla mümkün olabilecektir. Spor kavramı içerisinde öne çıkan, aslında bir ahlak kavramı ve eğitim ilkesi olarak kabul edilen fair-play; hoşgörü, centilmenlik, erdemlilik, haklara saygı, iyiyi ve güzeli takdir etme, dürüstlük ve eşitlik gibi insani özellikleri içeren ve sporun da özünü oluşturan bu kavramın, okul sporu aracılığıyla bireylere kazandırılması, sporun geleceği ve demokratik yaşam açısından da önem taşımaktadır.
Okul programlarında yer alan ders ve konular bir birinden ayrı görünse de genel amaç olarak toplumsal değerleri öğrencilere kazandırmayı hedeflemelidir. Bu nedenle okullardaki beden eğitimi dersleri ve ders dışı sportif faaliyetlerin özel bir önemi ve anlamı bulunmaktadır. Çağdaş okul spor faaliyetleri, öğrencileri bir yandan spor için eğitirken, diğer yandan da onları sporla eğitmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle okul spor faaliyetleri beden eğitimi derslerinden ayrı olarak, öğrenciler için daha yaşamsal ve toplumsal açıdan işlevsel bir yapıya sahip olmalıdır. Öğrencinin bireysel özellikleri ve ilgileri doğrultusunda etkinliklerde bulunması eğitbilimsel önemli bir ilkedir. Bundan dolayı Okul sporunda yüksek performans gösterme temel bir ilke olmamalıdır.
Eğitim öğretim hayatı boyunca zamanının büyük bir çoğunluğunu okullarda geçiren öğrenciler için spor vazgeçilmezdir. Sağlıklı bireylerin oluşması için spor eğitim ve öğretimin en önemli unsuru haline getirilmelidir.
Gelişim çağındaki öğrencilerin fiziksel gelişimlerini sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmesi için beden eğitimi dersi ve sportif faaliyetler oldukça önemlidir. Unutulmamalıdır ki fiziki gelişim süreci zihinsel gelişim sürecini de olumlu yönde etkiler. Öğrenciler spor faaliyetlerinde yüksek enerji harcadıkları için düzenli ve sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanacaktır. Aynı zamanda vücudun birçok bölgesi koordineli çalıştığından ötürü beyin ve sinir sistemi fonksiyonları da önemli oranda gelişecektir.
Okullarda genellikle takım sporları ön plandadır. Futbol, Futsal Basketbol, Voleybol gibi takım sporlarında başarı için öz disiplin vazgeçilmezdir. Öğrenciler takım oyunlarında başarılı olabilmeleri için Öz disiplinli olmaları gerektiğini de öğreniyorlar. Aynı zamanda spor müsabakalarında hem kazanma hem de kaybetme duygularını yaşayan öğrenciler, başarma duygularını pekiştiriyor, hedef belirleme becerilerini geliştiriyorlar.
Sporla uğraşan öğrenci hayatta mücadele edeceği tüm zorluklara karşı kendini her zaman güçlü hissedecektir. Sporla uğraşmayan öğrenciler hayata karşı bakış açıları, spor yapan öğrencilere karşı daha olumsuz olduğu tespit edilmiştir.
Düzenli spor yapan öğrenciler daha enerjiktir. Bağışıklık sistemleri güçlü, kemik yapıları daha sağlamdır. Günümüzün çeşitli sağlık sorunlarına karşı dirençlidir. Obezite, diyabet gibi günümüzde çocuklarda da rastladığımız sağlık sorunları spor yapan çocuklarda çokça görülmemektedir.
Sporla uğraşan öğrenci sosyal kimliğini de geliştirir. Arkadaşlık ilişkileri sağlamdır. Girişken ve konuşkan özelliklere sahip olur. En önemlisi kötü alışkanlıklardan uzak durarak alkol, sigara, uyuşturucu vb. gibi maddelerden kendini sakınır.
Sporla uğraşan öğrenci lider olmaya adaydır. Takımının başarısı için sorumluluk almayı bilir ve harekete geçer. Gördüğü olumlu ve olumsuz tüm durumları arkadaşlarıyla paylaşır ve takımını yönlendirir.
- Mizojinin Tarihsel ve Sosyolojik Temelleri - 19 Kasım 2024
- Teknolojinin Yetiştirdiği Kuşak: Z Kuşağının Sosyal ve Kültürel Profili - 12 Kasım 2024
- Türkiye’de Sosyoloji ve Türk Milliyetçiliği İlişkisi - 6 Kasım 2024