Sınıfta mevcut görevler konusunda öğrenenlere sorumluluklar vermek sınıfta birliktelik oluşturması açısından önemli bir yöntemdir. Üstelik bu yöntem ayni zamanda onların motive olmasında da olsa etkili olabilecektir. Birçok öğrenen sınıftaki görevleri öğretmenlerin ve diğer arkadaşlarının beklentisini karşılamak için daha fazla çalışacağı bir yükten ziyade bir ayrıcalık olarak görmektedir. Öğrenenlerin hepsine görev düşecek şekilde çeşitli aktivitelerde öncü ve yardımcı olmalarını sağlamak onların kendilerini bireysel olarak daha önemli ve değerli hissetmelerine yardımcı olacaktır.
Öğrenenlerin birçoğu problemleri çözmeye çalışmak, deneyler yapmak ve diğer öğrenenlerle bir proje üzerinde çalışmayı çok eğlenceli bulmaktadır. Sosyal etkileşim sınıfı daha heyecanlı bir yer haline getirir. Aynı zaman da bu, öğrenenlerin hedeflerine ulaşma konusunda birbirlerini motive edebilmesine olanak sağlamaktadır. Bu süreçte önemli bir husus var ki, o da öğretmenin grupları adil ve dengeli ayırmasıdır. Aksi takdirde istek düzeyini artırmak şöyle dursun, düşürebilirsiniz.
Bir kimseyi cesaretlendirmek ve yüreklendirmek kadar basit ve etkili bir motivasyon şekli yoktur. Biz yetişkinler bile daha çok tanınmak ve övgü almak için can atarız. Hiç kuşkusuz öğrenenlerin de istisnasız hepsi bundan hoşlanmaktadır. Öğretmenler, topluluk içerisinde öğrenenenleri ödüllendirerek, iyi yapmış oldukları bir iş dolayısıyla methederek ve örnek gösterilebilecek çabalarını ve gayretlerini diğer öğrencilerle paylaşarak onlara müthiş bir motivasyon sağlayabilir.
Öğrenenlerin birçoğunda başarılı olma isteği vardır ancak ona ulaşacakları yol ve yöntemi bilmeye, dolayısıyla yönlendirilmeye ihtiyaçları vardır. Onları motive etmenin bir yolu onlara sadece sert bir bakış atmak ve kendi güçlü ve zayıf yanlarını keşfetmelerini sağlamaktır. Öğrenenlerin kendi kendilerini eleştirmesi, öğretmenlerin yapmasından çok daha fazla motive edici olmaktadır. Böylece öğrenenler kendi amaçlarını ve hedeflerini kendileri belirleme hususunda sorumluluk sahibi olmaktadırlar.
Öğrenenleri motive etmenin en iyi yollarından birisi de sizin hevesinizi ve heyecanınızı paylaşmanızdır. Burada kural gayet basittir. Siz öğretmeye istekli ve hevesli olursanız, onlar öğrenmeye sizden daha fazla istekli olurlar.
Öğrenenleri tanımak sadece onların isimlerini ezberlemek değildir. Öğrenenler, sizin onlarla birey olarak ve onların başarılarıyla ilgilendiğinizi, onlara gerçekten ilgi gösterdiğimiz bilmek isterler. Öğrenenler takdir edildiklerinde bu, onlar için daha güvenli bir öğrenme ortamı sağlamakla birlikte onların bireysel olarak saygı duyduğu siz öğretmenlerinin övgüsünü ve iyi dönütlerini kazanmak için daha fazla çalışmaya sevk edecektir.
Öğrenenleri tanımanın başka faydaları da vardır. Şöyle ki, öğrenenleri tanımak sizin sınıfta kullanılan materyalleri öğrenenlerin ilgilendiği ve deneyimlediği şeylerle ilişkilendirmenize olanak sağlar. Öğretmenler, öğrenenleri daha uzun süre motive halde olmaları için mevcut materyalleri öğrenenlerle daha bağlantılı ve daha ilişkili hale getirebilirler.
Bu yöntem öğrenenlerin kazanılan motivasyonu diri tutmaya yarayacak önemli bir yöntemdir. Bilinmelidir ki insanın kendi içsel motivasyonları her şeyden önce gelir. Onların hem ruhsal hem de akademik başarıları anlamında ilerletmek için sıkı çalışarak ve sınıf çalışması yapabilirsiniz. Öyle ki dersleri ilginç bulduklarından ve size de hayran olduklarından eğitim hayatlarından kopmayacak ve öğrenmeye yaşam boyu hevesli olacaklardır. İşte bu, sizin onlara verebileceğimiz en güçlü ve en önemli hediyedir.
İşte tüm bunlar öğrenenleri hedefleri doğrultusunda ilerleme ve daha fazla çalışma konusunda motive edici bir rol oynamaktadır.
- Siyasal Partilerin Sosyolojik Tabanı ve Figüranlık Sorunsalı - 31 Ocak 2025
- Ahlak Yoksa Yasalar Hiçbir İşe Yaramaz (Leges sine moribus vanae) - 17 Ocak 2025
- Anlamını Yitiren Kavramlar - 6 Ocak 2025