Motivasyon(Güdülenme):organizmanın psikolojik olarak bir davranışı yapmaya hazır hale gelmesidir. Motivasyon öğrenme üzerinde etkili olan temel faktörlerden biridir. Motivasyon, aynı zamanda mutlu bir yaşam için de gerekli olan temel faktörlerden birisidir.
Günümüzde öğrencilerin yaşadığı en temel sorun motive olamamasıdır. Öğrenci motivasyon eksikliğinden dolayı istenilen başarıyı gerçekleştirememektedirler.
Bireyin motive olabilmesi için ilgi ve ihtiyaç duyduğu alanlara yönelmesi gerekir. Bu nedenle bireyin öğrenmeye yönelik bir davranışta bulunması için onu motive eden bir etkenin olması gerekir.
Motivasyon iki türlüdür: İçten motivasyon, dıştan motivasyon.
Dıştan motivasyon; bireyin bir davranışı yapmak istemediği halde, dıştan birileri tarafından davranışı gerçekleştirmeye zorlanmasıdır. Bu durumda davranış değişikliği istenilen oranda gerçekleşmez. Bu durumda anne-babaların çocuklarına bazı davranışları zorla yaptırmamaları gerekir. Zorlama sonucunda çocuk davranışı yapmaya çalışsa bile, davranış istenilen oranda gerçekleşmeyecektir.
İçten motivasyon ise; bireyin kendi isteğiyle hiçbir zorlamaya maruz kalmadan davranışı gerçekleştirmeye çalışmasıdır. Bu durumda davranış değişikliği istenilen oranda gerçekleşecektir. İçten motivasyonun gerçekleşmesi için, öğrencinin çalışmaya başlarken kendine bir amaç edinmesi gerekir ve yapacağı çalışmada ne kadar ilerleme kaydedebileceğini belirlemesi ve daima kendi belirlediği amaca ulaşma çabası içine girmesi gerekir.
Motive olma, önemli ölçüde bireyin kendi iradesiyle de ilgilidir. Eğer birey kendi iradesini kontrol edebilir ve kendi planladığı çalışma çizelgesine uyabilirse, amaca ulaşmada fazla güçlük çekmez.
Öğrencinin yaptığı çalışmaya kendini vermesi için, o işin üstesinden gelebileceği konusunda da kendine güvenmesi gerekir. Güven eksikliği olan bir öğrencinin yapacağı işte kendine güven duymasının en iyi yolu, o işi başaracağına kendisini inandırmasıdır. Bunun için kişinin kendine güven sağlayabilecek kadar küçük, ancak etkili kimi çareler araştırıp, bulması gerekir. Kendine güven duygusu aynı zamanda, güçlü bir irade ve kararlılığı gerekli kılar. İrade kuvveti, kendine güven içerdiği için, iradeli kişi esneklik gösterebilir. Kişi, kapasitesini seferber etmek için iradesini kullanmalıdır. Kişi, hangi konumun içindeyse o konumda yeteneğinin elverdiği en yüksek başarı derecesine ulaşmak için, iradesiyle koşulları olabildiğince olumlu yönde değiştirmeye gayret etmelidir.
Kararlılık, çalışmaya ilişkin belirli bir konuda verilen kararın, ortaya çıkan engeller karşısında hemen değiştirilmemesi; tam tersine, bu engellerin aşılarak, verilmiş olan kararın gerçekleştirilmesidir. Normal insan davranışı da bunu gerektirir. En küçük engel karşısında kendine olan güveni yitiren bireyin amaca ulaşması olası değildir. Bu aynı zamanda anormal bir davranıştır da.
O halde, kişi amacını belirlemeli, belirlediği amacına ulaşacağına inanarak çalışmalıdır. Her insan belirlediği amacına ulaşmayabilir, fakat amaçlarına ulaşanlar mutlaka amaçlarına inananlar arasından çıkar. Amaca ulaşmak, başarılı olmak istiyorsak, ilgi, ihtiyaç duyduğumuz bir amaç edinmeli; başkasının zorlaması olmadan kendi kendimizi motive ederek içten çabamızı göstermeliyiz.
- Mizojinin Tarihsel ve Sosyolojik Temelleri - 19 Kasım 2024
- Teknolojinin Yetiştirdiği Kuşak: Z Kuşağının Sosyal ve Kültürel Profili - 12 Kasım 2024
- Türkiye’de Sosyoloji ve Türk Milliyetçiliği İlişkisi - 6 Kasım 2024