Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), 2025 yılı Ocak ayına ilişkin raporunu yayınladı ve Türkiye’nin kadına yönelik şiddet sorununda derinleşen krizini bir kez daha gözler önüne serdi. Rapora göre, Ocak ayında 33 kadın cinayeti işlendi, ayrıca 32 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulundu.
Kadınların Hayatına Karşı İşlenen Suçlar Durmuyor
KCDP’nin raporu, kadınların yaşam haklarının sistematik olarak ihlal edildiğini ve bu durumun her geçen gün daha da görünür hale geldiğini ortaya koyuyor. Ocak ayında öldürülen 33 kadından 8’i, kendi hayatına dair kararlar almak istediği için hedef alındı. Bu kadınların, boşanma istemeleri, bir ilişkiyi reddetmeleri ya da bireysel özgürlüklerini kullanma talepleri hayatlarına mal oldu. Raporda, bu cinayetlerin kadınların temel insan haklarına karşı işlendiği açıkça vurgulanıyor.
33 kadından birinin yemek yapmadığı bahanesiyle katledildiği belirtilirken, kalan 20 kadının hangi nedenlerle öldürüldüğü ise tespit edilemedi. Kadına yönelik şiddetin toplumsal ve bireysel düzeydeki arka planını aydınlatacak araştırmaların yetersizliği, bu cinayetlerin nedenlerinin de çoğunlukla karanlıkta kalmasına yol açıyor.
Failler Kimler?
Kadınların en çok evli oldukları erkekler tarafından öldürüldüğü belirlendi. Ocak ayında kadınları öldüren faillerin dağılımı ise şöyle:
- 8 kadın, evli olduğu erkek tarafından,
- 5 kadın, birlikte olduğu erkek tarafından,
- 6 kadın, akrabaları tarafından,
- 3 kadın, tanıdığı bir kişi tarafından,
- 3 kadın, kendi oğlu tarafından,
- 3 kadın, kardeşi tarafından,
- 2 kadın, eski eşi tarafından,
- 1 kadın, babası tarafından öldürüldü.
Bu verilere göre, kadınların yüzde 24’ü evli olduğu erkek tarafından öldürülmüş durumda. Ayrıca, kadınların failleri genellikle en yakın çevresinden geliyor. Akrabalar, oğullar ve kardeşler tarafından işlenen cinayetlerin oranı da oldukça çarpıcı.
Kadınlar En Çok Evlerinde Katlediliyor
Rapor, kadınların en güvende olmaları gereken yerlerde hayatlarını kaybettiklerini gösteriyor. Cinayetlerin yüzde 70’i kadınların kendi evlerinde işlendi. Cinayetlerin işlendiği yerler şu şekilde:
- 23 kadın, evinde,
- 3 kadın, sokakta,
- 1 kadın, ıssız bir yerde,,
- 1 kadın, hastanede,
- 1 kadın, parkta öldürüldü.
- 4 kadının öldürüldüğü yer ise tespit edilemedi.
Bu veriler, evlerin kadınlar için tehlikeli bir alan haline geldiğini ve şiddetin genellikle özel alanlarda gerçekleştiğini ortaya koyuyor.
Cinayetlerin İşlenme Yöntemleri
Ocak ayında işlenen kadın cinayetlerinde, en sık kullanılan yöntem ateşli silahlar oldu. Rapor, bu tür silahların kolay erişilebilir olmasıyla şiddetin ölümcül sonuçlarının arttığına işaret ediyor. Cinayetlerin işlenme yöntemleri ise şöyle:
- 17 kadın, ateşli silahlarla,
- 8 kadın, kesici aletlerle,
- 3 kadın, boğularak,
- 2 kadın, darp edilerek,
- 1 kadın, yakılarak öldürüldü.
- 2 kadının ölüm şekli tespit edilemedi.
32 Kadının Ölümü Hâlâ Şüpheli
Ocak ayında, 33 cinayetin yanı sıra 32 kadının şüpheli bir şekilde ölü bulunması, bu ölümlerin kadın cinayeti olarak kayda geçmemesi için örtbas edilme ihtimalini gündeme getiriyor. KCDP, şüpheli ölümlerin titizlikle soruşturulması gerektiğini ve bu tür olayların kadın cinayeti olup olmadığının aydınlatılması için etkin adımlar atılması gerektiğini belirtiyor.
Uzmanlardan ve Aktivistlerden Uyarılar
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, kadın cinayetlerini ve şüpheli ölümleri önlemek için yetkililere sesleniyor:
- Etkin Soruşturmalar: Kadın cinayetleri ve şüpheli ölümler üzerinde kapsamlı ve şeffaf soruşturmalar yapılmalı.
- Koruyucu Politikalar: Kadınların yaşam hakkını koruyacak hukuki düzenlemeler derhal uygulanmalı.
- Toplumsal Bilinç: Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için eğitim ve bilinçlendirme kampanyalarına öncelik verilmeli.
KCDP: Kadınların Sesine Kulak Verin
KCDP, yayınladığı raporla toplumun her kesimini kadınların yaşam hakkını savunmaya davet ediyor. “Şiddete sessiz kalmayın, harekete geçin!” çağrısında bulunan platform, kadına yönelik şiddetin ancak toplumsal farkındalık, dayanışma ve güçlü bir hukuk sistemi ile durdurulabileceğini vurguluyor.
Kadınların güven içinde yaşayabileceği bir toplum yaratmak için bu verilere kayıtsız kalmamak hepimizin sorumluluğu!