İsrail Gazze’nin Üniversitelerini de Öldürüyor

7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e yaptığı saldırı sonucunda 1400 İsrail vatandaşının öldürülmesi ve 200’den fazla kişinin de rehin alınması sonucunda, İsrail devleti Gazze’ye yerden ve havadan saldırıya geçti. İsrail amacının Hamas’ı tümüyle yok etmek olduğunu açıkladı ve asker-sivil, erkek-kadın, çocuk-yetişkin ayırımı gözetmeksizin tüm toplumun üzerine kurşun yağdırmaya başladı. Bu saldırıda hastane, okul, üniversite, kütüphane, müze, cami, kilise vb ayırımı da gözetilmiyordu. Gazze’de yaşayan nüfus yaşamını kurtarmak için kuzeyden güneye doğru kaçmaya zorunlu bırakılıyordu.

Gazze şeridinin aslında son derece küçük bir alan olduğunu belirtmek gerekir. Kuzeyden güneye 41 km uzunluğunda, doğudan batıya da yer yer 6-12 km aralığında olan bir mesafe söz konusu, dolayısıyla Gazze’nin yüzölçümü sadece 365 kmkare. Bu alanda 2 milyon dolayında bir nüfus yaşıyor ve Gazze nüfus yoğunluğu açısından dünyanın en önde gelen alanlarından. Nüfus artış hızı yılda % 2’nin üstünde, dolayısyla genç bir nüfusu var (ortanca yaş 20’ye yakın). Filistin’in bebek ölüm hızı normal dönemde oldukça düşük idi ve doğuşta yaşam beklentisi 75 dolayında idi. Önemli bir gösterge de okur-yazar oranının % 90’ın üzerinde olmasıydı. Ancak işsizlik oranı, özellikle genç işsizlik oranı her zaman son derece yüksekti.

7 Ekim’den bu yana Gazze 21.yüzyılın en insanlık dışı saldırısıyla karşı karşıya. İsrail acımasızca saldırırken, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni imzalamış ve insan hakları alanında iddialı geçinen ülkeler, başta ABD, İngiltere ve Federal Almanya olmak üzere bu saldırıyı destekliyor. Bu ülkelerde sivil toplumdan gelen protestolar da önemli boyutta olmakla birlikte, devletlerin politikalarını etkileyecek güçte değil.

Şubat’ın son günlerinde Gazze’de öldürülen insan sayısı 30 000’e, yaralanmış insan sayısı da 70 000’e ulaşmış durumda. Henüz kalıcı bir ateşkes ufukta gözükmüyor. Bunun en önemli nedeni İsrail’in ortaya koyduğu hedef, yani Gazze’yi yerle bir etmek. Bu amaçla İsrail Gazze nüfusunu kuzeyden güneye doğru kaçmaya zorladığı için, 1.7 milyondan fazla insan evini terk etti, bunların bir bölümü birkaç defa yeniden kaçmak zorunda kaldı ve en güneydeki Refah kentinin nüfusu normal zamana göre altı katını aştı. Göç eden nüfus bir yandan çadırlara, öte yandan okullara ve hastanelere sığındı, ama bunların hiçbiri onları İsrail açısından hedef olmaktan çıkartmadı. Okullar, hastaneler, üniversiteler de kurşunlandı, bombalandı. Çünkü İsrail Gazze’nin geleceğini de yok etmeyi amaçlıyordu. Bu geniş kapsamlı politika Gazze’nin üniversitelerini gerçek anlamda yerle bir etmek hedefini taşıyordu.

Gazze’de küçük yüzölçümüne ve nüfusuna rağmen yedi üniversite (toplamda ondan fazla yükseköğretim kurumu) bulunuyordu. Bunların en güçlüsü Gazze İslam Üniversitesi idi. 1978’de kurulmuştu, 11 fakültesi, 20 araştırma merkezi ve bir üniversite hastanesi vardı. Çeşitli ülkelerdeki 148 yükseköğretim kurumuyla değişim anlaşması vardı. Ekim ayı içinde çok sayıda binası saldırıya uğradı. Üniversitenin rektörü Prof.Dr. Sufyan Tayeh 2 Aralık 2023’te İsrail’in bir hava saldırısı sonucunda ailesi ile birlikte yaşamını yitirdi. Tayeh dünyaca bilinen önemli bir bilim insanı idi. Gazze İslam Üniversitesi, Times Higher Education’ın 2023 yılı için 115 ülkeden1715 üniversite arasında yaptığı ve üniversitelerin “BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri” kriterine göre karşılaştırıldığı sıralamada 601-800 bandında yer alma başarısını göstermişti. 2023 Ekim ayı içinde ilk aşamada havadan ve yerden saldırıya ve ağır kayba uğrayan üniversite Gazze İslam Üniversitesi ve yine kuzeydeki Gazze kentindeki El-Ezher Üniversitesi idi.

2014’te kurulmuş olan İşra Üniversitesi’nin öyküsü biraz daha farklıydı. Gazze kentinin güneyinde yer alan bu üniversitenin binalarını ele geçiren İsrail kuvvetleri bu binaları 70 gün süreyle kullandı. Bu binalarda gözaltına alınan Filistinliler sorguya çekiliyor, tutuklanıyordu. Aynı zamanda bu binalardaki keskin nişancılar dışardaki insanları hedef alıyordu. 70 günün sonunda İsrail güçleri binaların gövdesine bağladıkları patlayıcılar yardımıyla binaları havaya uçurdular. Patlamanın gerçekleştirilmesini 17 Ocak 2024 günü video ile dünyaya ilan ettiler.
Gazze üniversiteleri derslikleri, laboratuvarları, kütüphaneleri, koleksiyonları ile tahrip edilirken yüzlerce üniversite öğrencisi de yaşamını yitirdi. Ocak 2023 verilerine göre 94 akademisyen ( 17 profesör, 59 doktor öğretim üyesi, 18 yüksek lisans derecesi sahibi öğretim üyesi) yaşamını yitirmişti. Kısaca, Filistinliler’in kültürü, tarihi ve geleceği yok edilmeye çalışılıyor. BM’nin yıllarca konut hakkı raportörlüğünü yapmış olan Rajagopal bu tablonun eğitim alanında bir kırım olduğunu belirterek “eğitimin öldürülmesi”nin yeni bir uluslararası suç olarak saptanmasını öneriyor.

Türkiye’nin politikasını da yeterli bulmak olanaksız. Arada sırada birkaç eleştiri cümlesi bir şey ifade etmiyor. İktidarın da , muhalefetin de daha net tavır alması gerekiyor.

Burhan ŞENATALAR
Latest posts by Burhan ŞENATALAR (see all)