Türkiye’de Yerel Yönetimlerin Mali Durumu: İsrafın Boyutları

Manisa Yunusemre Belediyesi

31 Mart Yerel Seçimleri sonrasında AKP, MHP ve Kayyum idaresinden devralınan belediyelerdeki mali durumlar, israf ve yolsuzluk iddialarıyla gündeme geldiler. Bu iddialar, belediyelerin borç oranları ve mali yönetim pratikleri üzerinden değerlendirildiğinde, vatandaşların kaynaklarının nasıl kullanıldığına dair ciddi soru işaretleri uyandırmaktadır.

Örneğin, Denizli Büyükşehir Belediyesi, AKP’den CHP’ye geçişinin ardından 11 milyar 130 milyon 969 bin lira borç ile karşı karşıya kalmıştır. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin borcu ise 15 milyar lira düzeyinde açıklanmış, bu rakamlar belediyenin mali durumunun ciddiyetini ortaya koymuştur. Kütahya Belediyesi’nin borcu 1 milyar 717 milyon lira olarak ifade edilirken, İstanbul Sancaktepe Belediyesi’nin 1 milyar 946 milyon 726 bin 113 lira borcu olduğu belirtilmiştir.

Türkiye genelinde belediyelerin borçluluk düzeyleri, yerel yönetimlerin mali sağlığının bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın raporlarına göre, yerel yönetimlerin toplam borcu, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya (GSYİH) oranla, 2023 yılı ikinci çeyreğinde %124 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu oran, Türkiye’nin diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, borçluluk düzeyinin düşük olduğunu göstermektedir. Ancak, bu genel tablonun yanı sıra, yerel düzeyde borç oranlarının yüksek olduğu belediyeler de bulunmaktadır.

Bu rakamlar, sadece borç miktarlarının büyüklüğüyle değil, aynı zamanda bu borçların nasıl oluştuğuyla da ilgili endişeleri beraberinde getirmektedir. Yapılan incelemeler, lüks harcamalar, gereksiz yatırımlar ve şeffaflığa aykırı mali yönetim uygulamalarının, bu borçların oluşumunda etkili olduğunu göstermektedir. Örneğin, sarayları andıran binalar, lüks banyolar gibi gösterişli yapılar, belediye kaynaklarının israf edildiğinin somut örnekleri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu durum, yerel yönetimlerin mali sağlığını tehdit etmenin ötesinde, vatandaşların temel hizmetlere erişimini de olumsuz etkileyebilir. Aşırı borç yükü altındaki belediyeler, altyapı, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler gibi temel alanlarda yeterli hizmet sunmakta zorlanabilir. Ayrıca, borçların ödenememesi durumunda, belediyelerin kredi notlarının düşmesi ve finansal itibarlarının zarar görmesi söz konusu olabilir.

Yerel yönetimlerdeki bu mali durum, Türkiye’nin genel ekonomik göstergeleriyle birlikte değerlendirildiğinde, yönetim kalitesi ve şeffaflık açısından önemli bir gösterge olarak öne çıkmaktadır. Yerel seçimler sonrası ortaya çıkan mali tablolar, belediyelerin performanslarını ve vatandaşların yaşam kalitesine olan etkilerini daha iyi anlamamızı sağlamaktadır.

NHY, Haber Merkezi