Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), özel öğretim kurumlarında bazı değişiklikler yaparak Resmi Gazete’de yayımladı. Bu güncellemeler arasında özellikle özel okullarda kutlanan Noel, Cadılar Bayramı, Paskalya gibi etkinlik ve kutlamaların yasaklanması ön plana çıkıyor. Bunun yanı sıra, milletlerarası özel öğretim kurumlarının uyguladığı programlar ve materyallerin artık Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından onaylanması zorunlu hale getirildi.
Yönetmelik değişikliği ile özel okullarda yeni bir kurum türü olan “sosyal etkinlik ve gelişim merkezi” oluşturuldu. Bu merkezlerde, öğrencilerin ilgi, istek ve yeteneklerine göre belirlenen derslerin yanı sıra sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetler de sunulacak.
Özel öğretim kurumlarının işleyişine dair belgelerde değişiklik yapıldı. Artık bina tapu senedi yerine kira sözleşmesi veya kullanım hakkını gösterir belgeler sunulabilecek. Yapı kullanım izin belgesi ise belediyelerce verilen yapı ruhsatı veya yapı kayıt belgesiyle değiştirilecek.
Özel okullarda yapılan Noel, Cadılar Bayramı, Paskalya gibi etkinliklerin yasaklanması kararı en çok dikkat çekenler arasında. Ancak, bu yasağın dayanağı olan iddia, bu tür etkinliklerin Türk milletinin milli ve kültürel değerlerine aykırı olduğu ve öğrencilerin psikososyal gelişimine katkı sağlamayacağı yönünde. Ancak, bu iddianın bilimsel bir temeli olmadığı gibi, aslında bu tür etkinliklerin öğrencilerin farklı kültürleri tanımasına, hoşgörü ve saygı duymasına, yaratıcılık ve sosyalleşme becerilerini geliştirmesine katkı sağladığı biliniyor.
Diğer bir değişiklik ise milletlerarası özel öğretim kurumlarının uyguladığı programlar ve materyallerin onay sürecine tabi tutulması. Bu değişiklikle, Türk programı uygulayanlar hariç olmak üzere milletlerarası özel öğretim kurumlarının uyguladığı öğretim programları ve materyallerinin Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından onaylanması zorunlu hale getirildi. Bu kararın altında, bu tür kurumların Türk milli eğitim sistemine uyumlu olması ve kalite standartlarının sağlanması amacının olduğu belirtiliyor, ancak bazı kesimler bu değişikliğin asıl amacının kurumların özerkliğini kısıtlamak olduğunu savunuyor.
Son olarak, özel okullarda bakanlıkça onaylanan ders kitaplarının kullanılması zorunlu hale getirildi. Kurucu ya da kurucu temsilcisi ile kurum müdürü, bakanlıkça onaylanan ders kitaplarının okutulmasını sağlamakla yükümlü olacak. Bu değişikliğin amacı özel okullardaki eğitim-öğretimin kalitesini artırmak olarak gösterilse de, bazı eleştirmenler bu adımın özel okulların eğitim-öğretim özgürlüğünü kısıtladığını savunuyor.
Bu yönetmelik değişikliklerine karşı eğitim camiasından ve kamuoyundan çeşitli tepkiler geldi. Özel okul temsilcileri, değişikliklerin özel okulların özerkliğini kısıtladığını ve eğitim kalitesini düşürdüğünü ifade ederken, eğitim uzmanları bu değişikliklerin bilimsel temele dayanmadığını ve tek tipçiliği getirdiğini dile getiriyor. Veliler ve öğrenciler ise sosyal medyada bu değişikliklere karşı tepki göstererek, bazı etkinliklerin yasaklanmasının mantıksız olduğunu ve öğrencilerin eğitim hakkını kısıtladığını belirtiyor.
NHY, Eda Kaya