Tahir Elçi Davasında Verilen Karar: Toplumsal Adalet Arayışının Gölgesinde

Tahir Elçi, 28 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın tarihi Dört Ayaklı Minare önünde katledildi. Bu olayın arkasında yatan cezasızlık kültürü, sadece hukuk sistemini değil, adaletin kendisini de lekelerken, Elçi’nin davası toplumsal vicdanı bir kez daha sorgulattı.

Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık polisler Sinan Tabur, Fuat Tan ve Mesut Sevgi hakkında verilen beraat kararını istinaf mahkemesi tarafından onayladı.

Bu karar, Türkiye’de cezasızlık denkleminin sıkı bir örneği olarak tarihe geçti. İnsan hakları savunucuları, bu sürecin adaletin bir tiyatro sahnesine dönüştüğünü vurguladı. Elçi’nin meslektaşları, kararın hukukun siyasallaştırıldığını ifade ediyor.

Cemaatin Sesleri ve Adalet Arayışı

Halkların Demokratik Kongresi Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, bu cezasızlık politikalarının devam ettiğine dikkat çekti. Ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, verilen kararın Kürt meselesiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirtmiştir. Bu durum, toplumda adaletin yalnızca mahkeme salonlarında değil, sosyal dayanışmada da aranması gerektiğini göstermektedir.

Tahir Elçi‘nin anısına, adalet mücadelesinin devam etmesi gerekiyor. Herkesin adalet arayışı, yalnızca Elçi için değil, Türkiye’de hukuk adına mücadele eden herkes için bir umut kaynağı olmalıdır.