İklim Krizi ve Sıcaklığa Bağlı Ölümler: Önlem Alınmazsa Üç Katına Çıkabilir

İklim krizinin etkileri dünya genelinde her geçen gün daha belirgin hale gelirken, bu krizin insan sağlığı üzerindeki potansiyel etkileri de endişe verici boyutlara ulaşmaktadır. Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu (LSHTM) ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi (JRC) tarafından yürütülen kapsamlı bir araştırma, etkili önlemler alınmaması durumunda sıcaklığa bağlı ölümlerin 2100 yılına kadar üç katına çıkabileceğini öngörüyor. Bu bulgular, iklim politikalarının güçlendirilmesinin aciliyetini vurguluyor.

Araştırma Bulguları ve Sıcaklığa Bağlı Ölüm Riski

Araştırmanın bulgalarına göre, mevcut iklim politikalarının devam etmesi halinde, Avrupa’da aşırı sıcaklığa bağlı ölümler 2100 yılına kadar üç katına çıkacak. Özellikle kıtanın güney bölgelerinde, yani İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerde, sıcaklıkların yükselmesi sağlık risklerini artıracaktır. Avrupa Sağlık ve Çevre Derneği’nin (EEA) verilerine göre, bu bölgelerde sıcaklıkların yıl boyunca artması, yaşlı ve hassas bireyler üzerinde büyük bir yük oluşturacak.

Örneğin, 2022’de yayımlanan bir raporda, kıtanın güney bölgelerindeki aşırı sıcaklıkların ölüm oranlarını nasıl etkilediği incelenmişti. Bu rapor, sıcak hava dalgalarının özellikle yaşlı nüfus üzerinde büyük sağlık riskleri oluşturduğunu ortaya koymuştu.

Yaşlı nüfusun artışı, sıcaklığa bağlı ölüm oranlarının yükselmesinde önemli bir etken olarak görülüyor. Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) verilerine göre, Avrupa’daki 65 yaş üstü nüfus 2021’de 100 milyonun üzerine çıkmıştı ve bu trendin devam etmesi bekleniyor. Yaşlı bireylerin, aşırı sıcaklardan kaynaklanan sağlık sorunlarına daha duyarlı oldukları biliniyor. Örneğin, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından yapılan bir çalışmada, yaşlıların aşırı sıcaklarda daha yüksek ölüm riskine sahip olduğu belirtilmiştir.

Sıcaklık Artışının Etkileri

Sanayi Devrimi öncesindeki sıcaklık ortalamalarına kıyasla sıcaklıkların 3 derece artması durumunda, sıcaklığa bağlı ölümlerin yüzde 13,5 oranında artacağı öngörülüyor. Küresel İklim İzleme ve Analiz Merkezi’nin (GCMAC) raporlarına göre, bu artışın sağlık üzerindeki etkileri daha da şiddetli olabilir. Örneğin, aşırı sıcaklıkların, kalp krizi, inme ve solunum yolu hastalıklarını tetikleyebileceği belirtilmiştir.

Bu senaryoda, çoğunluğu 85 yaş üstü bireyler olmak üzere her yıl 55 binden fazla kişinin sıcaklığa bağlı olarak ölebileceği tahmin ediliyor. 2100 yılına kadar sıcaklığa bağlı ölümlerin sayısının 43 bin 729’dan 128 bin 809’a yükselebileceği öngörülüyor. Bu, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yayımlanan verilerle de desteklenen bir tahmindir.

Araştırma, soğuk havadan kaynaklanan ölümlerin ise 2100 yılına kadar 363 bin 809’dan 333 bin 703’e düşmesini bekliyor. Soğuk hava ölümlerinin azalmasının, ısınma eğilimlerinin bir sonucu olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Ancak, bu değişim soğuk hava ölümlerinin tamamen ortadan kalkacağı anlamına gelmiyor; sadece sıcak hava ölümlerindeki artışın, soğuk hava ölümlerindeki azalmanın önüne geçeceği öngörülüyor.

En Fazla Etkilenecek Bölgeler

Küresel ısınma ve yaşlı nüfus artışından en fazla etkilenecek bölgeler şunlardır:

• Güney Avrupa: İspanya, İtalya, Yunanistan gibi ülkelerde aşırı sıcakların etkileri daha belirgin olacak. Bu bölgelerde, sıcak hava dalgalarının sağlık üzerindeki etkileri daha şiddetli hissedilecek.
• Kuzey Avrupa: İngiltere ve İskandinav ülkeleri gibi daha soğuk iklimlere sahip bölgelerde bile, sıcaklık artışlarının sağlık üzerindeki etkileri önemli olacaktır.
• Şehirler: Büyük şehirlerde, özellikle düşük gelirli bölgelerde yaşayan bireyler, aşırı sıcakların sağlık etkilerinden daha fazla etkilenecekler.

Araştırmalar, iklim krizinin sağlık üzerindeki etkilerini hafifletmek için güçlü iklim politikalarının ve acil önlemlerin alınması gerektiğini ortaya koyuyor. Küresel ısınmanın sağlık üzerindeki etkilerini azaltmak ve sıcaklığa bağlı ölümleri önlemek için acil önlemler gerekmektedir. Bu bağlamda, enerji verimliliğini artırmak, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapmak ve toplum sağlığına yönelik önlemleri güçlendirmek, iklim krizinin etkilerini azaltma yolunda önemli adımlar olarak değerlendirilmektedir.