Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Erzurum’da partisinin bayramlaşma töreninde yaptığı açıklamalar, eğitim camiasında büyük tepki topladı. Devlet okullarında öğretmen fazlası olduğunu ima eden Tekin, “Sokakta gördüğünüz her 80 kişiden biri MEB tarafından maaşı ödenen öğretmen statüsünde. Bu devasa bir rakam. Dünyanın hiçbir tarafında bu kadar büyük bir öğretmen kitlesi kamu tarafından fonlandırılmıyor” ifadelerini kullandı. Ancak bu açıklamalar, verilerle çelişiyor ve eleştirileri beraberinde getiriyor.
En Çok Öğretmen Türkiye’de Değil
UNESCO’nun “Global Report on Teachers-2024” raporuna göre, Türkiye, dünyanın en çok öğretmeni olan 17’nci ülke konumunda. Türkiye, dünyanın en kalabalık 18’inci ülkesi olması nedeniyle bu sıralama olağan. Bakan Tekin’in iddiasının aksine, Çin ve Hindistan gibi nüfus yoğunluğu yüksek ülkelerde çok daha fazla öğretmen bulunuyor.
Öğretmen Başına Düşen Öğrenci Sayısında da Yanlış
OECD verilerine göre, Türkiye öğretmen başına düşen öğrenci sayısında da zirvede değil. Örneğin, San Marino’da her 6,93 öğrenciye 1 öğretmen düşüyor. Küba ve Lüksemburg’da ise her 9 öğrenciye 1 öğretmen düşüyor. Türkiye’de köylerdeki ilkokullarda öğretmen başına 12,4 öğrenci düşerken, kentlerdeki ilkokullarda bu sayı 17,6’ya çıkıyor. İstanbul’da ise 19,8 öğrenciye 1 öğretmen düşüyor.
Doğru Söyleyen Tek Veri
Milli Eğitim Bakanı’nın, “Sokakta gördüğünüz her 80 kişiden biri öğretmen” ifadesi yarım doğruluk taşıyor. Türkiye’de 2022/23 MEB İstatistikleri’ne göre kamu ve özelde çalışan toplam öğretmen sayısı 1 milyon 154 bin 383. Bu da her 80 kişiye bir öğretmen düştüğünü gösteriyor. Ancak bu sayıya özel okul öğretmenleri de dahildir. Devlet okullarında çalışan öğretmen sayısı 974 bin 488 iken, 179 bin 895 öğretmen özel okullarda çalışmaktadır.
Türkiye’nin Öğretmen Açığı Var
Yusuf Tekin’in kendisi bile öğretmen açığı olduğunu kabul etmişti. 5 Ekim 2023’te yaptığı açıklamada, “Şu andaki rakamlar 60 binin üzerinde” demişti. Ancak, Mayıs ayında yapılan 20 bin öğretmen ataması, bu açığın kapatılmasına yetmemiş ve eleştirileri artırmıştı. Tekin’in şimdi öğretmen fazlası olduğunu iddia etmesi, çelişkili bir yaklaşım olarak görülüyor.
Piyasacılığı ve Gericiliğiyle Tepki Çekiyor
Ozan Gündoğdu’nun Bir Gün Gazetesi’nde yayımlanan makalesinde belirttiği gibi, Tekin’in açıklamaları, eğitim sistemini kamunun sırtında bir yük olarak görmesi ve kamusal eğitimi piyasa koşullarına göre düzenleme isteğini ortaya koyuyor. Ancak eğitim, toplumsal faydası yüksek olan bir hizmet olduğu için kamu tarafından “fonlanması” gerekmektedir. Tekin’in 2012/13 eğitim sezonundan bu yana özel okul öğretmeni sayısındaki yüzde 140’lık artış ve devlet okullarındaki öğretmen sayısındaki yüzde 28’lik artış, kamusal eğitimi özel sektöre kaydırma çabasını gösteriyor.
Halkın Zararına Bir Yaklaşım
Yusuf Tekin’in açıklamaları ve politikaları, eğitimin kamusal niteliğini göz ardı eden, piyasacı ve ideolojik bir yaklaşımı yansıtıyor. Bu durum, kamu eğitim sisteminin zayıflatılması ve özel sektöre bağımlı hale getirilmesi riskini doğuruyor. Tekin’in hayali, eğitim sistemine Türk-İslam Sentezci bir müfredat dayatmak ve kamu okullarını kamunun yükü olmaktan çıkararak tamamen piyasalaştırmaktır. Bu haliyle, Milli Eğitim Bakanı’nın varlığı halkın zararına görülüyor.
Ozan Gündoğdu‘nun Bir Gün Gazetesi’ndeki Köşe Yazısına dayanarak hazırladığımız bu habere kaynaklık eden yazıyı okumak için tıklayın
- Kapıların Ardındaki Hayat: Sibel Saçık’ın Eserine Dair - 21 Kasım 2024
- AYM’den Yurt Dışına Çıkış Yasağına Dair Önemli Karar - 21 Kasım 2024
- Çin Savunma Bakanı, ABD’li Mevkidaşıyla Görüşmeyi Reddetti - 21 Kasım 2024