“Müfredat’ı Geri Çekin Platformu”, Türkiye’nin eğitim alanında yapmayı planladığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adlı yeni müfredatın iptali için Danıştay’a başvurdu. Platform, yeni müfredatın Anayasa ve laiklik ilkesine aykırı olduğunu savunuyor. 28 Mayıs’ta onaylanan müfredat, kamuoyunda ciddi tartışmalara ve karşıtlığa neden oldu.
Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Kemal Irmak, konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Irmak, daha önce hiçbir müfredatın kamu gündemini bu kadar meşgul etmediğini ve bu kadar tartışılmadığını vurguladı. Yeni müfredatın, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na ve Anayasa’nın laiklik ilkesine aykırı içerikler taşıdığını belirtti.
Irmak, yeni müfredatı “tehdit edici” olarak nitelendirerek, geniş halk kesimlerinden gelen tepkilere rağmen Bakanlığın müfredatı uygulamaya devam ettiğini eleştirdi. Müfredatın, hem gelecek nesiller ve ülkenin küresel rekabet gücü açısından hem de laik ve demokratik yaşam biçimi için bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Irmak, endişeleri dikkate almayarak, laik ve demokratik toplum kesimlerini görmezden gelerek, gerici ve ayrımcı bir müfredatı ısrarla gündeme getiren Bakanlığı kınadı.
Platform, bu soruna karşı eylem kararı aldı ve Eylül ayında müfredatın uygulanmaya devam edilmesi durumunda eylemlerini artırma konusunda kararlı. Hukuki süreç, müfredatın uygulanmasına karşı geniş bir stratejinin parçası. Platform üyeleri, dava açtı ve süreci yakından takip etme niyetinde.
Bu hukuki hamle, Türkiye’deki eğitim reformu üzerine devam eden tartışmada kritik bir anı temsil ediyor. Anayasal değerlerin korunmasının ve eğitim politikalarının toplumun çeşitli ihtiyaçlarını ve ilkelerini yansıtmasının önemini vurguluyor. Bu davanın sonucu, Türkiye’deki eğitim yönünü ve teşvik ettiği değerleri önemli ölçüde etkileyebilir. Platformun eylemleri, değişim savunuculuğunda ve demokratik ilkelerin korunmasında sivil katılımın ve hukuki yolların rolünü gözler önüne seriyor.
