TBMM’deki İstismar Skandalı: Eğitim Sen “Cezasızlık Düzeninin Çürümüşlüğü” Dedi

Eğitim Sen, TBMM lokantasında stajyer öğrencilerin uğradığı cinsel istismar iddialarını “denetimsizlik, liyakatsizlik ve cezasızlık kültürünün kurumsallaşmış sonucu” olarak nitelendirerek, gerçek sorumluların yargı önüne çıkarılmasını istedi.

Eğitim Sen: ‘Bu bir sapkınlık değil, sistemin çürümüşlüğü’

(ANKARA) – Eğitim Sen, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde stajyer öğrencilerin personel tarafından cinsel istismara uğradığına ilişkin skandalın, kamu kurumlarında yıllardır hüküm süren yönetim zafiyetinin açık göstergesi olduğunu belirtti. Sendika açıklamasında, ülkenin en üst kamu kurumunda küçük yaştaki öğrencilerin istismar edilmesinin “bireysel bir sapma değil, çocukların korunma hakkını sistematik biçimde ihmal eden zihniyetin ürünü” olduğu vurgulandı.

TBMM Genel Sekreterliği’nin ilk şikâyetin 19 Kasım’da ulaştığını açıklamasına karşın idari sürecin ancak haberlerin ardından hızlanması, sendikaya göre, “olayların üzerini örtme eğiliminin kurumsallaştığını” bir kez daha ortaya koydu. Eğitim Sen, “Medya gündeme getirmeseydi bu skandal sessizlikle kapatılacaktı” ifadelerine yer verdi.

Staj sistemi: ‘Ucuz işgücü, yüksek risk’

Sendika, Türkiye’de staj uygulamalarının uzun süredir çocuk emeği sömürüsüne açık biçimde yürütüldüğünü belirterek, okul yönetimlerinin ve ilgili bakanlıkların yeterli denetim yapmadığını kaydetti. Açıklamada, stajyer öğrencilerin kamuda “ucuz işgücü” gibi görüldüğü, psikososyal destek ve güvenlik mekanizmalarının ise sistematik biçimde göz ardı edildiği ifade edildi.

Bu yaklaşımın, TBMM gibi yüksek standartlarla yönetilmesi gereken bir kurumda dahi ağır sonuçlar doğurabildiğine dikkat çekildi.

‘Sorumluluk birkaç personele indirgenemez’

Eğitim Sen, olayın yalnızca belirli personelin suçu gibi gösterilmesine izin verilmeyeceğini belirterek, TBMM dahil tüm kamu kurumlarında stajyer öğrencilerin çalıştığı alanların acilen denetlenmesi çağrısı yaptı. Sendika ayrıca, liyakatsiz görevlendirmelerin ve torpilli kadrolaşmanın son bulmasını, istismara karışan ya da sessiz kalan tüm yöneticiler hakkında hem idari hem adli süreçlerin işletilmesini talep etti.

Açıklama, “Çocukların istismar edildiği bir ülkede hiçbir kamu kurumu ve yönetici sorumluluktan muaf değildir. Gerçek adalet, cezasızlığın sona erdiği, liyakatin esas alındığı düzende mümkündür” sözleriyle son buldu.


  • NHY / Eğitim Sen resmi açıklaması