Müzik evrensel midir?
Yoksa evrenin kendisi müzik midir?
Bu yazımda müzik, evren ve evrensellik ile ilgili düşüncelerimi biraz soyut bir bakış açısıyla paylaşmak istiyorum.
Soruyorum…
Sen Kimsin?
Ben Kimim?
Bu harika evrenin neresindeyiz?
Varoluşumuzu biçimsellik üzerine mi kurduk?
Herkes kendi cevaplarını verirken ben diyorum ki;
Biçim yok olduğu zaman müzik evren olur. Sonsuz olur.
Tüm sesler, bütün notalar, kainatın içerisinde gök kubbeye yükselir, müzik evrene açılan bir kapı olur ve müziğin kendisi evren ile bütünleşir.
Her şey biçimsiz olduğunda, sınırsız olduğunda, tüm sesler birbiri içine girerek var olduğunda müzik evren ilişkisi birlite yükselerek, müziğin evrensel olma olgusunu oluşturur.
Gördüğün dünyayı belli bir zihin aracılığıyla görürsün, zihnini değiştirebilirsen dünyayı da farklı görürsün.
Müzik, herkesin kendi zihni içerisinde, evrenin tüm kapılarını aralayan, içine girip nereye nasıl bakacağımızı söyleyen derinlikli duygular topluluğudur. Eğer sana iyiylik hissi veriyorsa orada kal.
Sana neşe ya da hüzün katıyorsa hangisini seçiyorsan o tarafa yönel. Hangi müziğe yakınlık duyarsan, ona dokunabilmeyi dene ve onun peşinden git. Müziğin yarattığı benlik boşluktur. O zaman teslim olabilirsin ve müzik ile zirveye ulaşabilirisin.
Denize bak dalgaları görürsün. Rüzgarın sesini duyabilirsin ancak göremezsin. Müzik rüzgar gibidir, sesini duyabilirsin ama göremezsin. Çünkü onlar evrenin notalarıdır.
Müzik evrenin notalarıdır ve gökyüzünde asılı kalarak salınırlar.
Sen ne zaman istersen orada duran notaların sesini duyabilirsin.
Hangi müziğin seni ele geçireceğine sen karar verirsin. Sen kendi tercihlerinden ibaretsin ve hak ettiğin yerde duruyorsun.
Gök kubbede asılı olan notalara tek tek dokun. Duyduğun seslerden hangisi seni içine çekiyorsa o tarafa yönel.
Dünyanın neresinde olursan ol, hangi kıtada yaşıyorsan yaşa, sesler hep yukarıda seni bekliyor ve sana bakıyor olacak.
Sen hangi ses topluluğuna uzanırsan, o sesler sana müzik olarak geri dönecek. İşte bu sebeple evren müziktir ve müzik evrenseldir.
Salt müziğin vatanı yoktur. Seslerle müziğe dokunan insanoğlu, farklı notaları bir araya getirerek, kendi kültürüne ait müzikler oluşturup ortaya bırakıyor. Hangi müziği duymak istediğini sen kendin seçiyorsun.
Seçimlerine dikkat et.
Seçimlerin seni yaşam yolunda ilerletebilir ya da daima yerinde sayarsın. Yaşam döngüsünde olduğu gibi evrensel müzik döngüsünde de varlığını kendin belirlersin.
Hangi müziği dinlemeyi seçiyorsun?
Gök kubbeden sana bakan hangi notalarla buluştun bu gün?
Tercihlerin yolunu çizecek, vardığın noktadaki memnuniyetin ya da memnuniyetsizliğin, tercihlerini yeniden gözden geçirmeni sağlayacak.
İleriye gitmek istiyorsan, seçtiğin müziğin bir düş olduğunu hatırla. Tüm dünyaya ve evrene bir düşmüş gibi davran.
Yazımın başında sorduğum sorulara bu noktada geri dönersek;
Sen kimsin?
Belki sen kim olduğunun cevabını zaten verdin. Ancak ben de, senin için diyorum ki; Seçtiğin müziğin notalarını serbest bırakarak kendini müzikmiş gibi hisset. Sen ancak kendi seçtiğin müzik olabilirsin.
Sen yalnızca kendi seçtiğin müzik kadar derinlikli olabilirsin.
Evrensel müziğin yolu yoktur. Müzik evreninde yolunu kendin seçersin, nereye kadar gidebileceğine sen karar verirsin.
Eğer izin verirsen müzik seni dönüştürebilir.
Evren, notaların boşlukta dans ettiği, zaman ve sonsuzluk arasındaki derin boşluktur.
Ben Kimim?
Ben de kendi seçtiğim müziğim ve şimdi senin için, bana huzur veren bir müzik seçiyorum.
Gök kubbede asılı duran, evrenin bana hediye ettiği notalardan bir yığın alıyorum ve buraya bırakıyorum.
Sen de evrenin sana hediye ettiği enerji ile notaların yanına git.
Gözlerini ve ışığı kapat.
Bu notalar senin için burada duruyor.
Unutma!
Sen bu sonsuz evrende kendi notalarını seçmekte her zaman özgürsün…
- Müzik Alzheimer Hastalarına Yardım Edebilir mi? - 28 Ocak 2022
- Ebeveynlere Mektup - 29 Kasım 2021
- Müzisyen Dünyası - 19 Kasım 2021
