Çarşı pazar zamdan kırılırken pandemi ile birlikte artan hayat pahalılığı, işsizlik her geçen gün daha fazla derinleşti. Çalışanlar açsısından sorunlar değişmedi. Bir yandan pandemi, diğer taraftan hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı ve işsizlik giderek derinleşiyor.
Gittikçe ağırlaşan koşullarda zam yağmuru devam ediyor. Yeni yıla köprü geçiş ücretlerine, vergi, harç ve cezalara, temel gıda ürünlerine ve tüketim maddelerine gelen fahiş zamlarla girdik.
Siyasal iktidar halkın, emekçilerin yaşadığı dertleri, sıkıntıları çö zmek yerine attığı her adımda sorun yumağını büyütüyor. Her zaman olduğu gibi acı reçete yine emekçilerin, yoksullaştırılan halkın önüne konuluyor.
TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileri emekçilerin önüne konulan acı reçetenin, kuru ekmek bütçesinin bir parçasıdır. Milyonlarca kamu emekçisi, işçi, emekli çarşıda pazarda yaşanan gerçek enflasyonu perdeleyen rakamlarla, sahte verilerle bir kez daha açlığa mahkum edilmek istenmektedir.
Nitekim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre Aralık ayı enflasyonu yüzde 1.25 yıllık enflasyon yüzde 14.60 artmıştır. Yıllık enflasyon giyim ve ayakkabı grubu dışındaki tüm gruplarda artarken, Çeşitli Mal Ve Hizmetler Enflasyonu yıllık yüzde 28.12, Ulaştırma Enflasyonu yüzde 21.12, Gıda Enflasyonu ise yüzde 20.61 artmıştır.
TÜİK verilerine göre Temmuz-Aralık dönemini kapsayan altı aylık dilimde ise enflasyon yüzde 8,36 olarak gerçekleşmiştir. Buna göre “toplu sözleşme” gereğince maaşları 2020 yılının ikinci altı aylık dilimi için %4 artırılan kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşlarına %4.36 enflasyon farkı yansıtılacaktır. Ardından 15 Ocak’tan itibaren 2021 yılının ilk altı ayı için %3 maaş artışı yapılacaktır.
TÜİK tarafından açıklanan söz konusu resmi enflasyon verilerinin kamu emekçileri, işçiler, emekliler başta olmak üzere halkın nezdinde hiçbir karşılığı yoktur. Altı yıl boyunca TÜİK başkanlığı görevini yürütmüş olan eski bir bürokrat dahi bugün TÜİK’in enflasyon, istihdam, büyüme gibi alanlarda yayınladığı verilerin artık “çok şüpheli ve tartışmalı” olduğunu ifade etmektedir. TÜİK verileri “çok şüpheli ve tartışmalı” kavramları yetersiz kalmaktadır.
TÜİK verileri çok uzun süredir emekçi kesimlerin maaşlarını, ücretlerini baskılamanın, düşük maaş-ücret politikasının aracı haline getirilmiştir. Ali Cengiz oyunları ile takla attırılan rakamlarla çarşıda pazarda yaşanan gerçek enflasyon perdelenmiş, bu sahte verilere göre maaş artışı yapılan milyonlar her yıl daha fazla yoksulluğa itilmiştir. Siyasal iktidar yıllardır bu sahte rakamların ardına saklanarak ‘ asgari ücretliyi işçiyi, memuru, emekliyi enflasyona ezdirildi…”
Yılardır sürdürülen ve artık deyim yerinde ise kabak tadı veren oyun pandemi koşullarında bile tekrar sahnelenmek istenmektedir. Panedmi ile artan hayat pahalılığını görmezden gelenler geçtiğimiz “toplu sözleşmede” Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararı ile 2021 yılının ilk altı ayı için %3 maaş artışına mahkum edilen üç milyonu aşkın kamu emekçisinin ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisinin bir yıl boyunca sefalet oranlarındaki artışlarla yetinmesini beklemektedir.
Ancak maaş artışları TÜİK’in hedeflenen enflasyon rakamlarına göre yapılan, her yıl yenilenen adaletsiz Gelir Vergisi Tarifesi ile bu artışlar dahi cebine girmeden el konulan, sonuçta her yıl yoksulluk sınırından daha fazla uzaklaşıp açlık sınırına daha fazla yaklaşan beş milyonu aşkın kamu emekçisi ve emeklisinin daha fazla fedakarlık yapacak hali kalmadır.
Sadece son bir yıl içinde ortalama kamu emekçisi maaşı dolar olarak, 114 dolar, çeyrek altın olarak 3 adet, gram altın olarak ise 4,5 adet azalmıştır.
Son bir yıl içinde doğalgaz %32, elektrik %31, baklagiller %60, peynir %27, yumurta %80, ayçiçeği yağı %50 zamlanmış, köprü ve otoyol geçiş ücretlerine daha üç gün önce %26 zam yapılmıştır. Buna karşın son bir yıl içinde kamu emekçilerinin maaşlarında yapılan artış ise bugün açıklanan %4,36’lık enflasyon farkı ile birlikte sadece yüzde 14‘de kalmıştır. (2020 ilk altı aylık dilim %4 + ilk atı aylık dilim enflasyon farkı %1.75 + ikinci altı aylık dilim %4 + ikinci altı aylık dilim enflasyon farkı %4.36)
Açlık sınırının 2.600, yoksulluk sınırının 8.600 TL’yi aştığı bugünün koşullarında hiç kimsenin kamu emekçilerinin maaş artışlarında TÜİK vasıtası ile açıklanan sahte enflasyon rakamlarını dayatma hakkı hakkı yoktur.
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024