Kürt Sorunu: Geçmişten Günümüze Barış ve Çözüm Arayışları

Mehmet ALTAN

Kürt Sorunu, Türkiye’nin en tartışmalı ve kronikleşmiş meselelerinden biri olarak, yıllar boyu farklı çözüm arayışlarına sahne oldu. Mehmet Altan’ın Artı Gerçek’te yayımlanan yazısı, bu sorunun çözümüne dair 12 yıl önce dile getirilen fikirleri yeniden gündeme taşıyor. Esenyurt eski Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in 2012 yılında kaleme aldığı bir makale, dönemin politik atmosferini ve çözüm için öne sürdüğü önerileri hatırlatarak, günümüzle çarpıcı bir paralellik kuruyor.

Bu yazı, Ahmet Özer’in 2012 yılında “Kürt Sorununda barışçıl çözüm” üzerine yazdığı yazıyı temel alıyor. Özer, dönemin AKP hükümetinin demokratikleşme ve çözüm sürecine dair izlediği yolu eleştirerek, Kürt meselesinin sadece iç politika değil, aynı zamanda bölgesel bir sorun haline geldiğini vurgulamıştı. Bu yazı, 12 yıl önceki siyasi ve toplumsal tespitleriyle, günümüzdeki gelişmelere ışık tutarken, Altan’ın yazısında bu eski yazıya atıfta bulunularak, çözüm sürecine dair hala geçerliliğini koruyan önemli çıkarımlar yapılıyor.

Kürt Sorunu Üzerine Ahmet Özer’in Görüşleri

Ahmet Özer, 2012 yılındaki yazısında Türkiye’nin artan otoriterleşme eğilimleri ve Kürt Sorunu’nun çözümsüzlüğü üzerine kapsamlı tespitlerde bulunmuş. Özer, AKP’nin “ileri demokrasi” söylemi altında otoriter ve antidemokratik uygulamalara imza attığını vurgularken, Kürt Sorunu’nun giderek siyasallaştığını, kitleselleştiğini ve uluslararası bir boyut kazandığını ifade ediyor.

Özer, çözüm önerisi olarak “radikal bir kopuş ve barış için radikal bir adım” gerekliliğine dikkat çekiyor ve 2013 yılını “barış yılı” ilan etme çağrısında bulunuyor. Yazısında, silahların susması ve barış müzakerelerinin başlatılması gerektiğini belirten Özer, bu sürecin siyasi çıkarlar yerine toplumsal barış hedefiyle yürütülmesi gerektiğini savunuyor.

Bugünden Geriye Dönük Bir Perspektif

Mehmet Altan’ın değerlendirmesine göre, 12 yıl önce Kürt Sorunu’na dair yapılan bu tespitler, günümüz koşullarında hala güncelliğini koruyor. Altan, bu yazının, bugün Kürt Sorunu üzerine iktidarın dile getirdiği söylemleri çok daha önce dile getirmenin bir suç olup olmadığını sorgulatan bir metin olduğunu ifade ediyor.

Ahmet Özer’in çözüm önerileri arasında yer alan “yeni anayasa yapımı, seçim yasalarının değiştirilmesi, Kürt Sorunu’nda toplumsal barış adımları, gelir dağılımı dengesizliğiyle mücadele ve dış politikada denge sağlanması” gibi başlıklar, Türkiye’nin kronikleşen meselelerine yönelik hala geçerliliğini yitirmemiş çözüm alanlarını işaret ediyor.

Barış ve Çözüm İçin Tarihi Çağrı

Ahmet Özer, yazısının sonunda çözüm için şu net ifadeleri kullanmış:

“Silahlar ne pahasına olursa olsun susmalı ve ardından barış müzakereleri başlamalıdır. 2013 yılı barış yılı olmalıdır. Bu sorun, siyasi kaygılardan çok, çocuklarımızın geleceği düşünülerek çözülmelidir.”

Mehmet Altan’dan Son Soru

Mehmet Altan, yazısının sonunda şu soruyu sorarak konuyu tartışmaya açıyor:

“Bugün iktidar partilerinin söylediğini 12 yıl önce söylemiş olmak suç mu?”


Kaynak: Mehmet Altan – Artı Gerçek