Toplu sözleşme hakkı mahkeme itirazıyla askıya alındı; işçilerden üretim gücünü kullanan direniş
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası, OMSA Metal işyerinde yürüttüğü örgütlenme sürecini başarıyla tamamladı ve yasal çoğunluğu sağlayarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yetki tespiti aldı. Ancak bu olumlu gelişmenin hemen ardından işverenin yaptığı itiraz, işçilerin anayasal hakkı olan sendikal örgütlenme hakkını hedef alan yeni bir mücadele sürecinin fitilini ateşledi.
Sendikanın verdiği bilgiye göre, Bakanlık tarafından verilen yetki tespitine karşı işverenin yaptığı itiraz üzerine, işyerinde toplu sözleşme süreci mahkeme kararı beklenene dek durdurulmuş oldu. Bu gelişmeye tepki gösteren işçiler, sendikal haklarını savunmak için harekete geçti. Gebze 1 Nolu Şube’ye bağlı Omsa Metal işçileri, “Sendika hakkımız gasbedilemez!”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz!”, “İnadına sendika, inadına DİSK!” sloganları eşliğinde protesto eylemleri düzenleyerek kararlılıklarını ortaya koydu.
Öncü işçinin işten atılması bardağı taşırdı
Sendikanın verdiği bilgiye göre, yetki tespitinin ardından işverenin ilk hamlesi, sendikal faaliyetlerde öncülük eden bir işçiyi işten çıkarmak oldu. Ancak bu gözdağı girişimi işçilerde geri tepmeye neden oldu. Omsa Metal çalışanları üretimden gelen gücünü kullanarak baskıya boyun eğmedi ve işten çıkarılan arkadaşlarını işe geri aldırmayı başardı. Bu gelişme, işçilerin örgütlü hareket ettiklerinde ne kadar etkili olabileceklerinin de somut bir göstergesi olarak kayda geçti.
Birleşik Metal-İş Sendikası, Omsa Metal işçilerini “Yuvanıza hoş geldiniz” sözleriyle karşılarken, sürecin yalnızca bir başlangıç olduğunun da altını çiziyor. Sendika, yetki itirazının geri çekilmesini ve toplu sözleşme görüşmeleri için masanın bir an önce kurulmasını talep ediyor. Omsa işçileri ise sendikalı ve toplu sözleşmeli bir çalışma düzenine kavuşana dek mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini vurguluyor.
Patronların ‘yetki itirazı’ silahı: Erlau’da da benzer tablo
OmSA Metal’de yaşananlar yalnızca bir örnek değil. Aynı şube bünyesinde yeni örgütlenilen bir diğer işyeri olan Erlau Türkiye’de de benzer bir süreç yaşanıyor. Çalışma Bakanlığı’nın sendika lehine verdiği yetki kararına işverenin itiraz etmesi üzerine Erlau işçileri de protesto eylemleriyle taleplerini duyurmaya başladı. İşçiler, “Sendika hakkımız gasbedilemez” yazılı kokartlarla, vardiya giriş çıkışlarında attıkları sloganlarla anayasal haklarına sahip çıkıyor.
Türkiye’de sendikal hakların yasal temelleri olsa da, uygulamada işverenlerin ve siyasi otoritenin müdahaleleriyle sık sık sekteye uğratıldığı biliniyor. Mahkemeye yapılan itirazlar çoğu zaman bir oyalama taktiği olarak kullanılıyor. Bu süreçte işçilerin sendikal örgütlenme hakkı askıya alınırken, işverenlerin baskı politikaları da artabiliyor.
Birleşik Metal-İş Sendikası’nın bu örnek üzerinden yaptığı çağrı net: “Sendika hakkı evrensel bir haktır. Anayasal güvence altındadır. Hiçbir işverenin ya da mahkeme sürecinin bu hakkı gasp etmesine izin vermeyeceğiz.”
- NHY / Birleşik Metal-İş Sendikası, DİSK, ILO
- Ankara’da Gençliğin Onur Çığlığı: “Baskıya, İşkenceye, Geleceksizleştirmeye Boyun Eğmeyeceğiz” - 26 Nisan 2025
- İstanbul’un İradesine Bir Darbe Daha: DEM Parti’den Yargının Araçsallaştırılmasına Sert Tepki - 26 Nisan 2025
- Gözaltı Operasyonlarına Tepki: Buğra Gökçe’nin İftira Endüstrisi Eleştirisi - 26 Nisan 2025
