Kayıpların akıbetine 16 hükümet kayıtsız kaldı

Cumartesi Anneleri, baskı ve yasaklarla dolu bir yılı geride bıraktıklarını belirterek, yeni yılda devleti, kayıpların akıbeti için sorumluluk almaya çağırdı.

Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin açığa çıkarılıp yargılanması talebiyle her hafta düzenledikleri eylemlerinin 927’ncisini online gerçekleştirdi. Cumartesi Anneleri bu haftaki eylemde, 2023 yılına girerken bugüne kadar işlenen suçların açığa çıkarılması, gözaltında kaybetme suçlarındaki sorumluluğun kabul edilmesi ve kaybedilen sevdiklerinin akıbetinin açığa çıkartılması için gerekli mekanizmaların hayata geçilmesi için devlet yetkililerini sorumluluk almaya çağırdı. Açıklamayı 12 Eylül kayıplarından Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren Yarıcı okudu.

Baskı ve yasaklarla dolu bir yıl

Yarıcı, sözlerine sevdikleri kayıplarını aramakla geçirdiklerini bir yeni yılı daha iktidarların kendilerine dayattığı belirsizliğin gölgesinde geçirdiklerini söyledi. 2022’yi ağır baskı ve yasakların katmerleştiği bir yıl olarak geride bıraktıklarını aktaran Yarıcı, yıllardır eylemlerini sürdürdükleri Galatasaray Meydanı’nın hala kendilerine yasak edildiğini hatırlattı. Bu yıl gerçekleştirdikleri tüm eylem ve etkinliklerinin ise engellendiğini vurgulayan Yarıcı, yıl içerisinde polis şiddetiyle gözaltına alındıklarını ve haklarında hukuki dayanaktan yoksun davalar açıldığını kaydetti.

16 Hükümet kayıtsız kaldı

Baskı ve engellemelere karşı “Artık yeter” diyen Yakıcı, “Anayasayı askıya alan, yaşam hakkını yok sayan, hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran hakka, hakikate ve adalete düşman uygulamalarınıza son verin. Taleplerimiz karşısında 16 hükümettir devam eden kayıtsızlıkla, işlenen gözaltında kaybetme suçunun ortadan kalkmayacağı unutulmasın” dedi.

Talepler

Yeni bir yıla girerken hak hukuk arayışlarına devam edeceklerini dile getiren Yarıcı, yeni yıla dair taleplerini ise şöyle sıraladı:

“* Devlet, bu topraklarda işlenen gözaltında kaybetme suçlarındaki sorumluluğunu kabul etsin, kaybedilen sevdiklerimizin akıbetlerini açığa çıkartacak mekanizmaları hayata geçirsin.

* Zorla kaybetme suçu, Türk Ceza Kanunu’nda insanlığa karşı suçlar başlığı altında düzenlensin.

* Gözaltında kaybetme suçunun faili olan devlet görevlileri üzerindeki cezasızlığa son verilsin ve evrensel hukuka göre yargılanmalarını sağlayacak düzenlemeler yapılsın.

* Devlete, gözaltında kaybetme suçunun kesin olarak önlenmesi, kayıpların sorumlularının cezalandırılması ve ailelerinin kaybedilen yakınlarıyla ilgili gerçekleri öğrenmesi için sorumluluk yükleyen ‘Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme’ derhal imzalansın.

* 2023 yılına girerken Cumhurbaşkanına sesleniyoruz; siyasi sorumluluğunuzun gereği olarak bu taleplerimizi karşılamak sizin görevinizdir; bize karşı sorumluluklarınızı yerine getirin.

* Bize yönelik hukuku ve tüm insanlık değerlerini çiğneyen yasaklama uygulamalarına son verilmesini sağlayın.

* Kayıp davalarını siyasi konjonktüre göre açılan, yine siyasi konjonktüre göre kapanan davalar olmaktan çıkarın. Yargı sisteminin yalnızca hukuka bağlı olarak çalışmasını sağlamak için görevinizi yerine getirin.”