Bilim insanları, TÃœBÄ°TAK projesi kapsamında yaptıkları araÅŸtırmada, KahramanmaraÅŸ’ta 1513 yılında yaÅŸanan büyük depremle 6 Åžubat’taki 7.8 büyüklüğündeki depreminin aynı fay kırığı üzerinde oluÅŸtuÄŸunu tespit etti
Ä°stanbul Teknik Ãœniversitesi, Dokuz Eylül Ãœniversitesi ve Fırat Ãœniversitesi’nden bilim insanları, TÃœBÄ°TAK projesi kapsamında yaptıkları araÅŸtırmada, KahramanmaraÅŸ’ta 1513 yılında yaÅŸanan büyük depremle 6 Åžubat’taki 7.8 büyüklüğündeki depreminin aynı fay kırığı üzerinde oluÅŸtuÄŸunu tespit etti. DoÄŸu Anadolu Fayı’nın, Pazarcık fay kolunun tarihi kayıtlara göre en son 1513 yılında kırıldığı düşünülüyor. Fay kazısında yapılan tarihlendirme analizinin sonu çıktığında bu bilgi kesinleÅŸmiÅŸ olacak.
Ä°stanbul Teknik Ãœniversitesi (Ä°TÃœ) Maden Fakültesi Jeoloji MühendisliÄŸi Dr. Öğretim Ãœyesi Gülsen UçarkuÅŸ, TÃœBÄ°TAK’ın DoÄŸu Anadolu Fay Zonu, Pazarcık Fay Segmentinin Deprem Aktivitesinin Gölbaşı Havzası Göllerinde Çoklu Parametre Yöntemlerle Belirlenmesi Projesi kapsamında Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde yaptıkları çalışmalar hakkında deÄŸerlendirmelerde bulundu. UçarkuÅŸ, Ä°stanbul Teknik Ãœniversitesi, Dokuz Eylül Ãœniversitesi ve Fırat Ãœniversitesi’nden ekip arkadaÅŸlarıyla birlikte Eylül 2022’de TÃœBÄ°TAK’ın özel çaÄŸrısı ile sahaya çıktıklarını söyledi.
“5 metre yer deÄŸiÅŸtirdi”
Amaçlarının Pazarcık fayı üzerinde yaÅŸanmış eski depremleri tarihlendirmek olduÄŸunu aktaran UçarkuÅŸ, “Hem gölde karotlarla sondajlar yaparak hem de karada kazılar yaparak disiplinli bir çalışma süreci yürütüyorduk. Gölbaşı’nda fayı çok hassas haritaladığımız bir alanda ilk kazımızı yaptık. YaÅŸanan bir önceki depremin yerini bulduk. 4 ay sonra KahramanmaraÅŸ merkezli depremler meydana geldi. Yüzey kırığını haritalamaya gittiÄŸimizde kırığın bizim yaptığımız kazıyı kesip geçtiÄŸini hatta 5 metre yer deÄŸiÅŸtirdiÄŸini gördük” ifadelerini kullandı.
“Fayın karakterini anlamaya çalıştık”
Projeleri ile fayın deprem üretme karakterini anlamaya çalıştıklarını vurgulayan UçarkuÅŸ, “Proje devam ederken deprem meydana geldiÄŸi ve fay kırıldığı için çalışmamız epey ilerledi. Fay kırığında yaptığımız kazılar ve gölde gerçekleÅŸtireceÄŸimiz ek çalışmalar ile fay üzerinde meydana gelmiÅŸ eski depremlerin birçoÄŸuna ulaÅŸacağız. Biz bu fayın ne aralıklarla kırıldığını anlamış olacağız. Burada çıkacak bilimsel bulgular çok önemli. Çünkü bu kadar büyük ölçekli depremler bu fay üzerinde bir insanın ömründe görebileceÄŸi sıklıkla yaÅŸanmıyor. Fay üzerinde hassas haritalama çok önemli. Harita Genel Komutanlığı’nın bize saÄŸladığı yüksek sayısal topoÄŸrafik modeller ve yüksek çözünürlüklü uydu görüntülerini kullanarak çok daha hassas fayları görüntüleyip haritalayabiliyoruz” dedi.
“Fay zonundan uzak durmak gerekiyor”
“Hassas haritalandırmada gerek doÄŸal gaz boru hatlarının gerek içme suyu hatlarının fay tarafından kesildiÄŸini gördük ” yorumunu yapan UçarkuÅŸ “Deprem esnasında da bu hatlarda hasarlar oluÅŸtu. Hassas haritalama sonucunda bu riskleri gidermek mümkün. Önlemler ve mühendislik çalışmaları ile riskler azaltılabilir. Deprem ile bu fay kırıldı fakat deprem üretmeden bu fay asismik ÅŸekilde kaymaya devam edecek. 1999 depreminden sonra da kaymalar devam etmiÅŸti. Altyapı hasar görmeye devam edecek. Deprem oldu bitti diye temel alt yapıları eskisi gibi onarmamak gerekiyor. Kaymaya karşı raylı mühendislik sistemleri ile koruma altına almak gerekiyor. Yeni planlamalarda da fay zonundan uzak durmak gerekiyor” diye konuÅŸtu.
“Alt yapı problemleri ile baÅŸ baÅŸa kalacaklar”
TÃœBÄ°TAK tarafından yönetilen veri üreten bu projelerden farklı kurumların faydalanması gerektiÄŸini ifade eden UçarkuÅŸ, “Afet, imar ve risk planları bu veriler çerçevesinde ele alınmalı. ÖrneÄŸin, Adıyaman Gölbaşı. Burası aslında sulak bir alan yani bir tarım arazisi. Ä°lçenin yüzde 70’inin hasar gördüğünü biliyoruz. Bu alanları doÄŸal haline geri bırakmak gerekiyor. DoÄŸadaki iÅŸlevine geri dönecek. YerleÅŸimlerimizi de faydan sakınacak ÅŸekilde biraz daha temel kayaların üzerine yeniden yapılandıracağız. Halk yaÅŸadığı bölgeden ayrılmak istemeyebilir fakat deprem artık burada olmaz diye düşünmemek gerekiyor. Bu sefer deprem üretmeyen hareketlerle orada alt yapı problemleri ile baÅŸ baÅŸa kalacaklar. Tepelere yerleÅŸmek o bölgeyi terk etmek anlamına gelmez. O bölge iÅŸlevine uygun kullanılıp tekrar yaÅŸatılabilir” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“Afet öncesi planlamalara odaklanmalı”
Gölbaşı bölgesinde mevcut verilen ışığında kazıya baÅŸlayıp bundan önce yaÅŸanan depremin bilgilerine ulaÅŸtıklarını bildiren UçarkuÅŸ, “Depremden sadece 4 ay önce kazıya baÅŸlayıp 2023 depremi öncesinde yaÅŸanan depremin bilgilerine eriÅŸtik ve kazıyı kapattık. Depremle birlikte gördük ki yine aynı yer kırılmıştı. Bir önceki depremin nerede kırıldığını bulma noktasında yaptığımız tespit doÄŸrulanmış oldu. Bu dünyada 2 kere daha yaÅŸanmış. Ä°talya ve Yeni Zelanda’da böyle bir çalışma var” diye konuÅŸtu.
“Marmara’nın içindeki faylar münferit”
Kuzey Anadolu fayında çok daha uzun zamandır ve sayıca daha fazla bu tip bilimsel çalışmaların yapıldığını belirten UçarkuÅŸ, “Beklenen Marmara Depremine yönelik çalışmalarda DoÄŸu Anadolu Fayında elde ettiÄŸimiz bu bilgilere ulaşıldı. Nerelerde sismik boÅŸlukların olduÄŸuna dair veya deprem tekrarlama aralıklarının ne kadar olduÄŸuna dair daha fazla hakimiyetimiz var. Marmara’da en büyük avantajımız Ä°stanbul’un uzun tarihsel geçmiÅŸi. Sadece son 500 yıla baktığımızda 1509, 1776, 1894, 1912 depremlerin varlığını biliyoruz. Marmara’nın içindeki faylar münferit olarak tek baÅŸlarına kırılıp deprem üretiyor. Tek bir fay kırılmıyor farklı fay sistemleri ayrı ayrı depremler üretiyor. Artık Ä°stanbul’da deprem olacak mı sorusunu sormak anlamsız. Depremlere karşı alınacak önlemlere odaklanmalıyız. Afet sonrası planlamalara deÄŸil afet öncesi planlamaya odaklanmalıyız. Ä°mkanımız ve zamanımız varken yapı stokunu saÄŸlamlaÅŸtırmamız gerekiyor.”
Kaynak: AA
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- AkÅŸener, ErdoÄŸan’dan Ne Ä°stedi? - 7 Haziran 2024