İstanbul Planlama Ajansı’nın raporu, İstanbul’da konut fiyatlarındaki artışa ilişkin çarpıcı veriler sunuyor. Rapora göre, 2019’dan bu yana İstanbul’da kira fiyatları yüzde 75,56 oranında arttı.
Raporda, artan kira fiyatları nedeniyle İstanbulluların kentin merkezinden çepere kaydığı belirtiliyor. Raporda, “Kentin merkezinde konut kiralarının yüksek olduğu bilinmesine karşılık kent çeperinin de yıllar içerisinde artan kira oranlarına sahip olması çepere artan talebi göstermektedir” deniyor.
Rapora göre, 2019’dan bugüne İstanbul’da en çok kira artışı yüzde 961’le Üsküdar’da gerçekleşti. Üsküdar dışında 2019’dan beri kira fiyatlarının en çok arttığı ilçeler şöyle:
- Kâğıthane: %954
- Beykoz: %889
- Başakşehir: %879
- Küçükçekmece: %861
- Eyüpsultan: %804
Kira fiyatları neden bu kadar arttı?
İstanbul’da kira fiyatlarının artmasının birçok nedeni var. Bunlardan biri, arz-talep dengesinin bozulması. İstanbul, Türkiye’nin en büyük ve en dinamik kenti olması nedeniyle, hem iç hem dış göç alıyor. Ancak konut üretimi, bu göçü karşılayacak düzeyde değil. Özellikle de herkes için erişilebilir konut stoku yetersiz. Konut üretimi, özel sektörün inisiyatifine bırakılmış durumda ve özel sektör de daha çok yüksek gelir grubuna hitap eden projeler geliştiriyor.
Bir diğer neden ise, konutun bir barınma değil finansal yatırım aracına dönüşmesi. Son yıllarda ekonomik belirsizlikler ve enflasyon nedeniyle, insanlar paralarını konuta yatırarak değer kaybını önlemeye çalışıyor. Bu da konut talebini ve fiyatlarını artırıyor. Aynı zamanda, konut sahipleri de kiralarını yükselterek enflasyonun etkisini azaltmaya çalışıyor.
Bir başka neden de, pandeminin etkisiyle birlikte yaşam tarzlarında ve tercihlerinde değişiklik olması. Pandemi döneminde evde kalma süresinin artması, insanların daha büyük ve daha konforlu evlere ihtiyaç duymasına yol açtı. Ayrıca, uzaktan çalışma imkanının yaygınlaşması, insanların merkezi yerlerde yaşama zorunluluğunu azalttı. Bu da kent çeperine yönelik talebi artırdı.
Kira fiyatlarındaki artışın sonuçları neler?
Kira fiyatlarındaki artışın en önemli sonucu, sosyal adaletsizliğin ve toplumsal barışın tehdit edilmesi. Ücretli çalışanların kazançlarının büyük çoğunluğunu kira giderlerine harcaması, onların diğer temel ihtiyaçlarından mahrum kalmasına ve yoksullaşmasına neden oluyor. Aynı zamanda, kira fiyatlarındaki farklılaşma, kentte sosyal sınıflar arasındaki uçurumu derinleştiriyor. Kira fiyatlarına göre ayrışan mahallelerde, sosyal karışıklık azalıyor ve kutuplaşma artıyor.
Bir diğer sonuç ise, kent merkezinden çepere göçün hızlanması. Kira fiyatlarındaki artış nedeniyle İstanbulluların kentin merkezinden uzaklaştığı ve daha ucuz olan kent çeperine yerleştiği görülüyor. Bu da kent merkezinin boşalmasına ve çeperin yoğunlaşmasına yol açıyor. Kent merkezinin boşalması, tarihi ve kültürel mirasın korunmasını zorlaştırırken, çeperin yoğunlaşması ise altyapı ve ulaşım sorunlarını artırıyor.
Kentsel dönüşüm çözüm olabilir mi?
Kentsel dönüşüm, hem kira fiyatlarındaki artışa hem de kent merkezinden çepere göçe bir çözüm olabilir. Ancak bunun için kentsel dönüşümün, sadece fiziksel bir değişim değil, sosyal ve ekonomik bir dönüşüm de sağlaması gerekiyor. Kentsel dönüşüm, kentteki konut stokunu artırmalı, herkes için erişilebilir konut üretmeli, konut sahipliğini teşvik etmeli, kent merkezinin canlılığını korumalı ve çeperin gelişimini desteklemeli.
İPA’nın raporunda da belirtildiği gibi, İstanbul’da yaşayanların büyük çoğunluğu binalarında kentsel dönüşümün gerekli olduğunu düşünüyor. Ancak kentsel dönüşümün başarıya ulaşması için, sadece bina sahiplerinin değil, kiracıların, esnafın, sivil toplumun ve yerel yönetimlerin de katılımını ve desteğini gerektiriyor. Ayrıca, kentsel dönüşümün, kentin tarihi ve kültürel kimliğine saygılı olması ve çevresel sürdürülebilirliği gözetmesi de önemli.
- Tayfun Kahraman’a Yapılan Kötü Muamele: Görüntüler Ortaya Çıktı - 21 Aralık 2024
- Gazeteciler Cemiyeti’nden Gözaltılara Sert Tepki - 21 Aralık 2024
- Mersin’de Kadın Cinayeti - 21 Aralık 2024