Halkın yüzde 59.4’ü borçla yaşıyor…

Türkiye’de borçlu yaşamak, birçok insanın ortak sorunu haline geldi. Özellikle pandemi döneminde artan gelir eşitsizliği ve yoksulluk, halkın borç batağına sürüklenmesine neden oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve DİSK Genel-İş’in raporlarına göre, Türkiye’de halkın yüzde 59.4’ü borçla yaşıyor. Bu da 83 milyonluk nüfusun yaklaşık 59 milyon kişisine denk geliyor.

Borçlanmanın nedenleri

Türkiye’de borçlanmanın başlıca nedenleri arasında gelir dağılımındaki adaletsizlik, yüksek enflasyon, işsizlik, düşük ücretler ve sosyal güvenceden yoksunluk sayılabilir. Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında gelir dağılımı eşitsizliğinin (gini katsayısı) en fazla olduğu ülke konumunda. En zengin yüzde 20’lik kesim, en yoksul yüzde 20’lik kesimden 8 kat daha fazla gelir elde ediyor. Ayrıca, Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir de son bir yılda bin 434 dolar azalarak 7 bin 715 dolara geriledi.

Borçlanmanın sonuçları

Borçlanmanın hem bireysel hem de toplumsal sonuçları oldukça olumsuz. Borçlu yaşayan insanlar, psikolojik ve fiziksel sağlıklarını olumsuz etkileyen stres, kaygı, depresyon gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar. Ayrıca, borçlarını ödeyebilmek için daha fazla çalışmak zorunda kalıyorlar veya tüketimlerini kısıtlamak zorunda kalıyorlar. Bu da yaşam kalitelerini düşürüyor. Borçlanma aynı zamanda toplumsal sorunlara da yol açıyor. Borçlu insanlar, sosyal hayattan uzaklaşıyor, eğitim ve sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamıyor, siyasi ve ekonomik haklarını savunamıyorlar.

Devletin gelir dağılımını iyileştirmek, enflasyonu kontrol altına almak, istihdamı arttırmak, ücretleri yükseltmek ve sosyal güvenliği sağlamak gibi politikalar uygulaması şart.