Eğitim-Sen’den Sert Tepki: “Üniversite Öğrencileri ve Akademisyenler Yalnız Değildir!”

Gözaltı ve tutuklamalara karşı kamuoyuna çağrı: “Sessiz kalmayacağız!”

Türkiye genelinde son dönemde artan öğrenci gözaltı ve tutuklamalarına karşı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), kamuoyuna yönelik güçlü bir açıklama yayımladı. Sendika, demokratik haklarını kullandıkları gerekçesiyle üniversite öğrencilerine yönelik yürütülen baskı politikalarına sert tepki gösterdi. Eğitim-Sen, gözaltına alınan ve tutuklanan öğrencilerin yaşadığı hukuki, akademik ve ekonomik mağduriyetlerin sistematik bir biçimde uygulandığına dikkat çekti.

Açıklamada, özellikle son günlerde kamuoyuna yansıyan polis müdahaleleri ve öğrencilere yönelik adli işlemler, özgür düşünce ve akademik özerkliğe yönelik bir saldırı olarak nitelendirildi. “İnsanca bir yaşam, özgür bir gelecek ve demokratik bir üniversite talep eden öğrenciler açıkça hedef haline getirilmiştir” denilen bildiride, gençliğe yönelik bu sindirme politikalarının ardında eleştirel düşünceden ve örgütlü gençlik hareketinden duyulan korkunun yattığı belirtildi.

Akademisyen Levent Dölek’in Tutuklanması da Gündemde

Sendika açıklamasında, yalnızca öğrencilerin değil, düşüncelerini ifade etmekten çekinmeyen akademisyenlerin de baskılara maruz kaldığına vurgu yapıldı. İstanbul Üniversitesi akademisyenlerinden ve Eğitim-Sen iş yeri temsilcisi Levent Dölek’in tutuklanması, bu baskı ortamının akademiye de sıçradığının bir göstergesi olarak değerlendirildi. Eğitim-Sen, Dölek’in serbest bırakılması için çağrıda bulundu ve yanında olduklarını yineledi.

Öğrencilerin Eğitim Hakkı Tehlikede

Eğitim-Sen’in açıklamasında gözaltına alınan ve tutuklanan öğrencilerin karşılaştığı somut mağduriyetlere de dikkat çekildi. Okula devam edememe, sınavlara girememe, devamsızlıktan kalma gibi akademik sorunların yanı sıra; KYK yurtlarından atılma, burs ve kredilerin kesilmesi gibi ekonomik yaptırımların da öğrencilerin geleceğini ciddi şekilde tehdit ettiği vurgulandı. Bu uygulamaların, öğrencilerin eğitim hakkına ve üniversitelerin özerk yapısına doğrudan müdahale olduğu ifade edildi.

“Toplumsal Görevimizdir”

Eğitim-Sen, özgür düşünceyi ve demokratik üniversite idealini savunmanın yalnızca sendikal bir sorumluluk değil, aynı zamanda toplumsal bir görev olduğunu belirtti. Açıklamada, gözaltındaki tüm öğrencilerin ve Levent Dölek’in derhal serbest bırakılması gerektiği yinelenerek, “Öğrencilerimizi de, akademisyenlerimizi de asla yalnız bırakmayacağız!” mesajı verildi.

Sendika, hukuki ve örgütsel destek kanallarını genişleterek dayanışmayı büyüteceklerini ve baskılara karşı mücadele etmeye kararlılıkla devam edeceklerini duyurdu. “Demokratik Türkiye, Özgür ve Özerk Üniversite” talebinin altını çizen Eğitim-Sen, bu mücadelenin hem gençlerin hem de akademik camianın ortak iradesi olduğunu vurguladı.