DİSK-AR: Emeklilerde Gıda Enflasyonu Yüzde 67’yi Buldu

DİSK-AR, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayımladığı Kasım 2024 verilerini analiz ederek emekliler ve gelir gruplarına göre gıda enflasyonu farklılıklarını ortaya koydu. Araştırmaya göre, emeklilerde hissedilen gıda enflasyonu yüzde 67’ye ulaşırken, en yoksul kesimlerde bu oran yüzde 86,2’yi buldu. Buna karşılık, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 34,1 seviyesinde kaldı.

TÜİK Verileri ve Ortalama Enflasyon

TÜİK’in açıkladığı Kasım 2024 dönemine ait tüketici fiyat endeksi (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 2,24, yıllık bazda ise yüzde 47,09 arttı. 2024’ün ilk on bir ayında ortalama fiyat artışı yüzde 42,91 olarak gerçekleşti.

Kasım 2024’te en yüksek fiyat artışı yıllık yüzde 92,5 ile eğitim alanında görülürken, konut (yüzde 74,45) ve lokanta-oteller (yüzde 60) ikinci ve üçüncü sırada yer aldı. Gıda enflasyonu ise yüzde 48,57 ile genel TÜFE oranının üzerinde gerçekleşti.

Gelir Gruplarına Göre Enflasyon Farkı

DİSK-AR, TÜİK verilerini gelir gruplarına göre değerlendirdiğinde, gıda enflasyonunun gelir düzeyine göre büyük farklılıklar gösterdiği ortaya çıktı:

En Yoksul Yüzde 20’lik Kesim: Gıda enflasyonu yüzde 86,2.

İkinci En Düşük Gelir Grubu: Gıda enflasyonu yüzde 67,8.

Orta Gelir Grubu: Gıda enflasyonu yüzde 54,2.

Yüksek Gelir Grubu: Gıda enflasyonu yüzde 47,3.

En Zengin Yüzde 20’lik Kesim: Gıda enflasyonu yüzde 34,1.

DİSK-AR Değerlendirmesi

DİSK-AR, gelir grupları arasındaki enflasyon farkının toplumsal eşitsizliklerin ekonomik yansımalarını net şekilde gösterdiğini belirtti. Açıklamada şu ifadeler dikkat çekti:

“Resmi enflasyon ile en yoksul kesimin hissettiği enflasyon arasında ciddi farklar var. Yüksek gelir grupları daha düşük bir enflasyonla karşı karşıyayken, dar gelirli kesimler enflasyonu daha şiddetli hissediyor. Bu durum, enflasyonun toplumsal sınıflar üzerindeki etkilerinin ayrıştığını ortaya koyuyor.”

Bu analiz, enflasyonun toplumsal sınıf ve gelir grupları arasında derinleşen bir sorun olduğunu ve ekonomik politikalarda daha adil bir yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.