Deri fabrikalarında kullanılan kimyasallar hem işletmede çalışanların sağlığı hem de çevreye büyük zararlar verdiği yapılan araştırmalarla ortaya çıkarılmıştır. Bu işletmelerde onlarca kimyasal bileşikler kullanılmaktadır. Bu kimyasallar gerek uçucu olmaları yönüyle havaya karışmakta, gerekse sıvı akar olarak sulara karışma yoluyla suları kirletmektedir. Havaya uçan gazlar yağmurlar aracılığıyla tekrar toprağa ve suya inip tüm canlıların yaşamını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Gerek sulama ve gerekse yağmur yoluyla bu kimyasallar ve ağır metaller toprağa karışıp, toprağı da kirletmektedir. Toprakta yetişen sebze meyveler aracılığıyla soframıza, hava yoluyla soluduğumuz nefesimize karışmaktadır. Bu durum yaşamımız için büyük bir tehlike arzetmektedir.
Kocatepe Tıp Dergisi; ‘Deri Sanayinde Kullanılan Kimyasalların İşçi ve Çevre Sağlığı Üzerindeki Etkisi’ 2002 yılındaki yayınında şunları aktarıyorlar:
“Hava Kirliliği: Hava kirletici maddeler aerosol, küçük katı parçacıklar ve gazlar olmak üzere üç grupta toplanabilir. Hava kirliliğine neden olan önemli kimyasal bileşikler: Katı Parçacıklar: Küller, ZnO, PbCl2 ve öteki ağır metaller. Kükürt Bileşikler: SO2, SO3 ,H2S, Azot Bileşikler; NO, N2O, NO2, N2O3, Oksijen Bileşikler: O3,CO,CO2, Halojen Bileşikler: HF, HCL, Organik Bileşikler: Aldehitler, hidrokarbonlar. Radyoaktif Maddeler: Radyoaktif gazlar, aerosoller.
Toprak Kirliliği: Toprak kirlenmesinde rol oynayan ana etmenler: Toprağın yüzüne ve içine karıştırılan her türlü katı, sıvı ve gaz halindeki atık maddeler. Hava kirliliğinden kaynaklanan kirlenme. Su kirliliğinden kaynaklanan kirlenme. Tarımsal mücadele ilaçları ve yapay gübrelerinden kaynaklanan kirlenme.
Deri sanayinde kullanılan bazı kimyasal maddeler tüm bir ekosistemin yok olmasına yol açabilir. Kimyasal maddelerin bazılarının çok az miktarda bile olsa toprakta bulunması bitkiler için oldukça zararlıdır. Endüstriyel atıkların toprağa gömülmesi çok tehlikeli sonuçlar verebilir. Deri Sanayinde kullanılan kimyasal maddelerin atıklarıyla kirlenen sularla sulama yapılan topraklarda, bir süre sonra toksit maddelerin konsantrasyonu da artar.”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nün ‘Tabaklama İşlemlerinde Kimyasalların Deri Yolu ile Maruziyetinde Riskler ve Önlemler’ başlığı altında 2014 yılında yayınlanan yazıda aşağıdaki Kimyasalların kullanıldığı ve bu kimyasalların çalışana ve çevreye zararlarını aktardık.
Deri işlemesinde üç ayrı aşamada ve her aşamada ayrı ayrı kullanılan kimyasallar açıklanmıştır.
“ Deri imalatı işlerinde kullanılan tehlikeli kimyasallar
Kireçleme ve Kaveleta Kullanılan Kimyasallar: Biosid (Sodyum dietilditiyokarbamat trihidrat). Sodyum bisülfat Formik asit, Sodyum hidroksit, Sodyum hipoklorit, Sodyum sülfit, Sodyum hidrojen sülfit.
Kireç Giderme ve Sepilemede kullanılan Kimyasallar: Sodyum bisülfat, Sodyum sülfit, Sülfürik asit, Formik asit, Hidroklorik Asit, Borik Asit, Asetik Asit, Laktik Asit, Organik solventler :(formaldehit) Amonyum klorür, Karbondioksit, Krom oksit, Zirkonyum klorür, Alüminyum oksit, Naftalin, Sodyum karbonat, Magnezyum oksit.
İkinci Sepileme ve Son İşlemlerde kullanılan kimyasallar: Sodyum bisülfat, Asetik Asit, Formik Asit, Hidroklorik Asit, Organik solventler: (formaldehit) Sülfürik Asit, Alüminyum oksit, Naftalin, Zirkonyum klorür, Sodyum karbonat, Sodyum meta bisülfit, Sodyum thio sülfit, Sodyum formiyat, Oksalik Asit, Biyosid (Sodyum dietilditiyokarbamat trihidrat), Krom oksit, Boya Maddesi.”
Bu kimyasalların yan etkileri ve açığa çıkardığı tehlikeleri de aşağıdaki gibidir.
“Alüminyum Oksit (Al2O3) Alüminyumlu sepileme ve ikinci sepileme işlemlerinde kullanılır. Deri ile teması halinde tahrişe neden olmaktadır.
Asetik Asit (C2H4O2) Sepileme öncesi pH düzenlemede ve ikinci sepileme sonrası derinin boyanması işlemleri sırasında çözeltide kullanılır. Madde mukoza tabakaları ve üst solunum yolu sistemi, gözler ve cilt için çok zararlıdır. Konsantre asetik asidin solunması veya yutulması durumunda solunum ve sindirim sisteminde hasar oluşur. Cilt veya gözün malzemeyle doğrudan teması veya yüksek konsantrasyonlardaki buhara maruz kalması kızarıklık, kabartı, dokularda tahribat, ciltte kararma, yarık, korneada aşınma, konjuktivit ve muhtemel körlüğe sebep olabilir.
Borik Asit (H3BO3) Sürece yeni giren derinin mukavemetinin artırılması ve depolama süresinin artırılmasında, kireç giderme sonrası deriyi sepilemeye hazırlamak için hidroklorik asitle birlikte kullanılır. Maruziyeti halinde doğurganlığı azaltma riskine sahiptir.
Formaldehit (CH2O) Alüminyum tuzu ile sepileme işlemlerinde ve derinin son halinin verilmesi ile ilgili cila işlemlerinde kullanılır. Solunum yolu ya da yutma ile vücuda girebilen bu kimyasalın gözle teması halinde kızarıklık, ağrı, çift görme gibi etkileri olmaktadır. Gözde kornea tabakasında kalıcı hasara neden olmanın yanı sıra yine deri ile teması halinde korozif, kızarıklık, ağrı, yanma görülebilir ve alerjiye neden olabilir. Kimyasal açıdan reaktif bir kimyasal olan formaldehit ısıtıldığı zaman formik aside dönüşür. Bunun yanı sıra oksitleyici 16 ve çeşitli organik maddelerle birlikte şiddetli reaksiyonlara girer. Kanserojen bir madde olan formaldehitin özellikle hidroklorik asit ile etkileşimi zehirli reaksiyonlara yok açar.
Formik Asit (CH2O2) Kireçleme öncesi derinin temizlenmesi ve derinin sepilenmesi sırasında kimyasal geçirgenliğinin artırılmasında ve ikinci sepileme ve boyama sonrası pH düzenleme amacıyla kullanılır. Alkaliler, alüminyum, kuvvetli oksitleyici ajanlar, sülfürik asit, ametal oksitleri, organik nitro bileşikleri, metal katalizörler, fosforlu oksitler, hidrojen peroksit ile reaksiyona girebilir. Deri üzerinde tahriş edici özelliği bulunmaktadır .
Hidroklorik Asit (HCl) Kireç giderme sonrasında deriyi sepilemeye hazırlamak için kullanılır. Bunun yanında ikinci sepileme sonrası derinin boyanmayan kısımlarının boyanması işlemi sırasında kullanılır. Ciddi derecede deri yanıkları ve göz hasarına neden olur.
Krom Oksit (Cr2O3) Sepileme ve ikinci sepileme işlemi sırasında kullanılan +3 değerlikli krom çok kuvvetli toksik etkiye sahip olmamasına rağmen kolay reaksiyon yeteneği ve kolay erimemesi nedeniyle tüm canlılar ve çevre için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Solunumu halinde zararlı bir kimyasaldır. Deri ve göz ile teması halinde tahriş edici özellik göstermektedir.
Laktik Asit (C3H6O3) Sepileme işleminin veriminin artırılması için derinin pH düzenleme işleminde kullanılan laktik asit, son derece tahriş edicidir. Maruziyet halinde maruziyet bölgesi su ile yıkanmalıdır.
Magnezyum Oksit (MgO) Sepileme işlemi sırasında kromun etkinliğini artırmak adına pH düzenleyici olarak kullanılır. Ciltle temas halinde çok az tahriş edici özellik göstermektedir. Risk ve güvenlik kodlarına ait bilgi mevcut değildir.
Naftalin (C10H8) Sentetik sepileme tuzu olarak kullanılan naftalin yoğun ısılarda hava ile patlayıcı özellik göstermektedir. Kimyasal standart oda sıcaklığında sabit özellikler göstermektedir. Oksitleyici maddeler krom (6) oksit ile şiddetli reaksiyonlara neden olabilir.
Oksalik Asit (COOH)2 Sepileme sonrası derinin rengini ağartmak için formik asitle birlikte kullanılır. Yoğun ısıya maruz kalması halinde patlayıcı ortam oluşturabilmektedir. Ciltle ya da gözle teması tahriş edicidir. Yutulması ya da solunması kandaki kalsiyum seviyesinin düşmesine, böbreklerde toksin etkiye ve kalp rahatsızlıklarına neden olmaktadır.
Sodyum Dietilditiyokarbamat Trihidrat ((C2H5)2NCS2Na.3H2O) Kireçleme öncesi derinin temizlenmesi sırasında biyosid olarak kullanılır. Gözle teması neticesinde tahriş edici özellik göstermektedir. Deri ile teması ya da solunum halinde zararlıdır.
Sodyum Formiyat (HCOONa) Krom sepileme sonrası nötralizasyon işlemlerinde kullanılır.
Sodyum Hidroksit (NaOH) Kaveleta işleminin etkinliğini artırmak için kullanılır.
Sodyum Hipoklorit (ClNaO) Kaveleta işleminin etkinliğini artırmak için kullanılır.
Sodyum Sülfit (Na2SO3) Özellikle kireçlemede derinin yünden arındırılması işleminde ve krom sepileme işlemi sırasında kullanılmaktadır. Solunumu ve yutulması halinde akciğerlere zarar verir. Bunun yanı sıra özellikle göz ve deri ile temasında tahriş edicidir.
Sodyum Thiosülfit (Na2O3S2) Sepileme sonrası derinin nötralizasyonunda ve yıkamasında kullanılır. Sülfür oksitler, sodyum/sodyum oksitler ile tehlikeli reaksiyonlar verir. Su ile tepkimesi sonucu hidrojen sülfit açığa çıkabilmektedir.
Sülfürik Asit (H2SO4) Sepileme ve boyama işlemleri öncesi deriyi hazırlama amacıyla kullanılır. Su ile bir araya geldiğinde ciddi ekzotermik reaksiyon vermektedir. Genel olarak aşındırıcı özellik göstermektedir. Özellikle metal işlerinde kullanımı sırasında özenli ve dikkatli olunmalıdır. Deri ve gözle teması ciddi yanıklara neden olabilmektedir.
Zirkonyum Klorür (ZrCl4) Mineral sepileme ve ikinci sepileme işlemlerinde, sepileme maddesi olarak kullanılır. Gözle teması ve yutulması halinde zararlıdır.
Boya Maddesi Özellikle derinin sepileme sonrası ve son işlemler içerisinde boyanması sırasında kullanılan ve çeşitli kimyasalların belirli oranlarla karıştırılması ile elde edilen boya maddesi temel olarak asidik özellik göstermektedir.”
Bu İşletmeler, bakanlığının yayınladığı yönetmeliklere uyumaları durumunda riskler kısmen azaltılabilir. Ama bu yönetmeliklere ne kadar uyduğuna bağlıdır. Bu kimyasallar kullanıldığında, bunlardan çeşitli gazlar açığa çıkarak havaya karışır. Yıkama sonrası suya karışan kimyasallarda su kanalları aracılığıyla akarsulara karışmaktadır. Yani akarsular da bu kimyasallar yoluyla kirlenmiş oluyor. Yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığının tespitlerine göre; atık sular biyolojik olarak arıtılsa dahi kimyasal arıtmalar hala yapılamamaktadır. Onun için bu kimyasal akarla direk akar sulara karışmakta, onlarda tarımsal sulamada kullanılmaktadır. Bu yolla da saframıza kadar gelmektedir. Başka da yoruma gerek yoktur.
- Zeytinyağlı Yerim, Ama Zeytinliklerden Vazgeçemem! - 10 Nisan 2022
- Yasadışı Yaşamımdan Geçen Sekiz Yıl - 2 Nisan 2022
- Maden Şirketleri ;Rehabilite Değil, Cehennem Çukurlarını Arkalarında Bırakıyorlar!!! - 18 Mart 2022