Basın Özgürlüğüne Darbe: Gazetecilerin Tutukluluğu Devam Ediyor

Türkiye’de basın özgürlüğü üzerindeki baskılar her geçen gün daha da artıyor. Son dönemde, Kuzey ve Doğu Suriye’de gazetecilik yaparken hayatını kaybeden gazetecileri anmak için düzenlenmek istenen bir eyleme katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan yedi gazetecinin aylık tutukluluk incelemesinde serbest bırakılma talepleri reddedildi. Bu durum, Türkiye’de basın özgürlüğü açısından kaygı verici bir tablo sunuyor.

Gülistan Dursun, Hayri Tunç, Enes Sezgin, Osman Akın, Can Papila, Pınar Gayıp ve Serpil Ünal gibi gazeteciler, “terör örgütü propagandası yapmak” ve “toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” suçlamalarıyla cezaevinde tutuluyor. Avukatlar, bu gazetecilerin yalnızca mesleklerini yaptıklarını ve tutuklamanın hukuki bir dayanağı olmadığını savunuyor.

İlgili avukatların görüşüne göre, gazetecilerin eylemde Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in fotoğraflarını taşımaları, ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmeli.

Basın Özgürlüğü Tehdit Altında

İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği’nin gazetecilerin tutukluluğunun devamına dair verdiği karar, Türkiye’nin gazetecilerin tutuklanması konusunda dünya genelinde en kötü sicile sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Bu ceza, gazetecilerin yalnızca gerçekleri ortaya koyma çabaları ve halkın haber alma hakkını savunmaları nedeniyle veriliyor.

Basın meslek örgütleri ve uluslararası insan hakları kuruluşları ise gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyor. Ancak durum, basın özgürlüğünün giderek zayıfladığı ve gazeteciliğin neredeyse suç haline getirildiği bir ortamda yaşanıyor.