İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 20 Ocak 2025 tarihinde katıldığı bir panelde yaptığı konuşma nedeniyle, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i tehdit ettiği iddiasıyla hakkında başlatılan soruşturmayla gündeme geldi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu’nun “tehdit” ve “terörle mücadelede görevli kişileri hedef göstermek” suçlarından soruşturulduğunu açıkladı.
Soruşturmanın Detayları ve Resmi Açıklama
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, bugün (20/01/2025) katıldığı bir programda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Akın Gürlek ve ailesini tehdit niteliğindeki sözleri nedeniyle ‘Tehdit’ ve ‘Terörle mücadelede görevli kişileri hedef göstermek’ suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır.”
Başsavcılığın bu açıklaması, kamuoyunda tartışmalara yol açarken, soruşturmanın hukuki mi yoksa siyasi bir hamle mi olduğu yönünde çeşitli yorumlar yapılmaya başlandı.
İmamoğlu’nun Tepkisi: “Sözümün Arkasındayım”
Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, iddiaları reddederek sözlerinin arkasında olduğunu belirtti. İmamoğlu, paylaştığı mesajında şu ifadeleri kullandı:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, kendisini ve ailesini tehdit ettiğim iddiasıyla hakkımda soruşturma başlatmış. Konuşmamda tek kelime tehdit yok. Hele hele kimseyi ailesi ve evlatları üzerinden tehdit etmedim / etmem. Kullandığım her kelime bu ülkede herkesin çocukları ve geleceği için tarafsız bir hukuk talebiydi. Sözümün arkasındayım. Her zaman, herkes için adalet.”
Tartışmalı Sözler: İmamoğlu Ne Demişti?
İmamoğlu, İstanbul’da düzenlenen Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması başlıklı panelde yaptığı konuşmada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i şu sözlerle eleştirmişti:
“Cem Aydın’ı ifade için çağırıyorsun. Evine baskın yapıyorsun. Senin amacın milletin gözünü korkutmak. Başsavcı, sana söylüyorum: Senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına kimse dayanmasın.”
Bu ifadelerin, Gürlek ve ailesine yönelik bir tehdit olarak değerlendirilmesiyle soruşturma başlatıldığı belirtildi.
Destek ve Eleştiriler: Mansur Yavaş’ın Tepkisi
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İmamoğlu’na destek veren bir açıklamada bulundu. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, yaşananları “hukuk açısından kabul edilemez” olarak nitelendiren Yavaş, şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Ekrem İmamoğlu’nun gelecekte olmasını arzu ettiği hukuk sisteminden bahsetmesinin ‘tehdit’ neresinde var; anlamak mümkün değildir. Bu soruşturma kararı, Başsavcının olayı adeta hukuki olmaktan çıkarıp kişiselleştirdiği izlenimi yaratmaktadır. Hukuk açısından bu durum kabul edilemez.”
Soruşturmanın temelini oluşturan olaylardan biri, CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın’a yönelik soruşturmaydı. Aydın, sosyal medya paylaşımları nedeniyle “kamu görevlisine hakaret” ve “terörle mücadele eden kişileri hedef göstermek” suçlamalarıyla ifadeye çağrılmıştı. Aydın’ın evine yapılan polis baskını ve ifade çağrısı, İmamoğlu’nun eleştirilerinin odak noktasını oluşturdu.
Hukukun Siyasallaşması mı?
Bu olay, hukuk sisteminin bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. İmamoğlu ve Yavaş gibi siyasi figürlerin açıklamaları, soruşturmanın siyasi bir hamle olduğu yönündeki eleştirileri artırdı. Öte yandan, Başsavcı Gürlek’e yönelik sözlerin “tehdit” olarak yorumlanmasının hukuki temeli de kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.
Bu gelişmeler, Türkiye’de siyaset ve hukuk ilişkisinin nasıl şekilleneceği konusunda kritik bir dönemeç olarak değerlendiriliyor. İmamoğlu’na yönelik soruşturmanın siyasi etkileri ve hukuki sürecin nasıl ilerleyeceği, önümüzdeki günlerde daha da netleşecek.