Türkiye’ye Osman Kavala baskısı artıyor…

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye’yi Osman Kavala hakkındaki AİHM kararının gereğini yerine getirmeye çağırdı. Komite, Kavala’nın derhal serbest bırakılmasını talep etti.

Türkiye’nin de üyesi bulunduğu Avrupa Konseyi’nin siyasi karar alma organı olan Bakanlar Komitesi, üç yılı aşkın süredir tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını talep eden bir karar aldı.

Komite’nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) nihai kararlarının uygulanmasını denetleme yetkisine atıfta bulunulan “ara karar”da AİHM’in Kavala hakkında verdiği ihlal kararlarına dikkat çekildi.

AİHM, Kavala’nın iddianame öncesi ve sonrasındaki tutukluluğunun makul şüphe oluşturabilecek kanıtlara dayanmadığı, siyasi olduğu, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) başvuruyu makul bir sürede incelemediği gerekçeleriyle Kavala hakkında hak ihlali hükmünde bulunmuştu.

“İhlal sürüyor” uyarısı

Bakanlar Komitesi’nin kararında Türkiye’ye, Kavala’nın serbest bırakılması yönündeki AİHM kararını uygulamakla yükümlü olduğu ve Kavala’nın tutukluluğunun devamının AİHM kararında adı geçen ihlallerin sürdüğü anlamına geldiği hatırlatıldı.

Kavala’nın 2017 Ekim ayından bu yana özgürlüğünden mahrum bırakılmasından derin endişe duyulduğu belirtilerek, Kavala’nın Anayasa Mahkemesi’ne  4 Mayıs 2020’de yaptığı başvuru ile ilgili hala bir tarih verilmemiş olduğuna işaret edildi.

Kararda Türk makamları AYM’nin Kavala’nın başvurusuyla ilgili incelemeyi daha fazla gecikme olmadan tamamlamasını sağlamak için ellerinden geleni yapmaya çağırıldı, bu incelemenin AİHM kararının özü ve hükümleriyle uyumlu olması gerektiği belirtildi.

Kararda Kavala’nın derhal serbest bırakılması “güçlü bir şekilde” talep edildi. Konuyla ilgili gelişmelerin en geç Komite’nin 2021 Mart ayında yapılacak bir sonraki toplantısında değerlendirileceği kaydedildi.

Almanya faktörü

Almanya, Avrupa Konseyi’nin siyasi karar alma organı olan Bakanlar Komitesinin Dönem Başkanlığını 18 Kasım’da devralmış, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, altı aylık dönemde öncelikleri arasında AİHM kararlarına uyum mekanizmalarının iyileştirilmesini de saymıştı. Şu an AİHM’in önünde 60 bin dava dosyası bulunduğuna ve dosyaların yüzde 40’a yakın bir bölümünün Rusya ve Türkiye ile ilgili olduğuna işaret eden Maas, “Bazı üye ülkelerin ulusal yasalara öncelik verme çabalarına tabii ki son derece eleştirel yaklaşıyoruz” demişti.

AİHM kararı

AİHM, 18 Ekim 2017’de gözaltına alındıktan sonra 1 Kasım 2017’de tutuklanan iş insanı Osman Kavala ile ilgili 10 Aralık 2019’da hak ihlali kararı vermiş, Kavala’nın makul şüphe olmadan siyasi sebeplerle tutuklanması ve Anayasa Mahkemesi’nin başvuruyu makul bir sürede incelememesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlal edildiğine hükmetmiş, Kavala’nın derhal tahliyesini istemişti. Türkiye’nin itirazının reddedilmesi ile AİHM kararı Mayıs ayında kesinleşmişti.

18 Ekim 2017’de gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve 18 Şubat 2020’da İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hakkında verdiği beraat kararı sonrası yeni bir tutuklama kararı ile Silivri Cezaevi’nde tutukluluğu devam ettirilen Kavala hakkında Ekim ayında yeni bir iddianame hazırlanmış, iddianamede Kavala ABD merkezli düşünce kuruluşu Dış İlişkiler Konseyi (CFR) kıdemli uzmanı Henri Barkey ile birlikte Türk Ceza Kanunu’nun 309. Maddesi’nde düzenlenen ‘’cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni ortadan kaldırmak’’ ve 328. Madde’de düzenlenen ‘‘siyasal ve askeri casusluk’’la suçlanmıştı. Kavala ve Türkiye’de bulunmayan Barkey hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 20 yıla kadar hapis cezaları istenmişti.

DW/BK,JD