Türkiye’nin Su Kaynakları Alarm Veriyor: Büyük Göllerin Yarısı Yok Oldu

Türkiye, son 30 yılda büyük bir su kaybı yaşadı. Uydu görüntülerine göre, Türkiye’deki büyük göllerden Van Gölü, Tuz Gölü, Eğirdir Gölü, Beyşehir Gölü ve Burdur Gölü gibi önemli tatlı su kaynaklarının yüzde 54’ü küçüldü. Bu durum, hem ekolojik hem de ekonomik açıdan ciddi sorunlara yol açıyor.

Büyük göllerin küçülmesinin başlıca nedenleri arasında iklim değişikliği, tarım ve sanayi faaliyetleri, nüfus artışı ve su yönetimi politikaları sayılabilir. Küresel ısınma, yağış rejimini ve buharlaşmayı etkileyerek göl seviyelerini düşürüyor. Tarım ve sanayi sektörleri, su kaynaklarını aşırı tüketiyor ve kirliliğe neden oluyor. Nüfus artışı, su talebini ve baskısını artırıyor. Su yönetimi politikaları ise göllerin beslenmesini sağlayan akarsuların akışını engelleyerek göl ekosistemlerini bozuyor.

Büyük göllerin küçülmesi, birçok olumsuz sonuç doğuruyor. Öncelikle, göller tatlı su kaynağı olarak insanların içme, sulama, sanayi ve enerji ihtiyaçlarını karşılıyor. Göllerin küçülmesi, bu ihtiyaçların karşılanmasını zorlaştırıyor ve su kıtlığı riskini artırıyor. İkinci olarak, göller biyolojik çeşitlilik açısından zengin habitatlar sunuyor. Göllerde yaşayan bitki ve hayvan türleri, küçülme nedeniyle yaşam alanlarını kaybediyor ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Üçüncü olarak, göller iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yardımcı oluyor. Göller karbon döngüsünde önemli bir rol oynayarak atmosferdeki sera gazlarını azaltıyor ve yeryüzünün ısınmasını yavaşlatıyor.

Türkiye’nin büyük göllerinin küçülmesi, ülkenin geleceği için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu tehdidi önlemek için acil ve etkili önlemler alınması gerekiyor. Bu önlemler arasında iklim değişikliğiyle mücadele, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanılması, tarım ve sanayi faaliyetlerinin çevreye duyarlı hale getirilmesi, nüfus planlaması ve su yönetimi politikalarının iyileştirilmesi sayılabilir.

NHY/ Sözcü, BBC Türkçe