Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından TÜPRAŞ’ta emekçiler bu kez kararlı. Patronun sefalet dayatmasına karşı dört rafineride tam gün eylem kararı alındı. “TÜPRAŞ işçisinin yemek yiyemediği yerde kimse yemeyecek” diyen işçiler, işverenin sunduğu yemeği reddetti, simit ve ayranla protestoya devam etti.
Petrol-İş Sendikası ile TÜPRAŞ Genel Müdürlüğü arasında yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde ilerleme kaydedilememesi üzerine, işçiler üretimi durdurmadan ama fiili olarak tam gün iş yavaşlatma eylemine başladı. İzmir Rafinerisi’nde gece vardiyası çalışmayı sürdürürken, gündüz vardiyası kapıda beklemeye geçti. İşçiler taleplerini yüksek sesle dile getirirken, yönetimin müzakere masasını sürüncemede bırakmasına tepkili.
Petrol-İş Aliağa Şube Başkanı Hasan Toptan, “Bu bir uyarı eylemi değil. Hak mücadelesinin başlangıcıdır. Görüşmelerin tıkandığı noktada TÜPRAŞ işçisi susmayacak, geri çekilmeyecek” dedi. Toptan, 5 Mayıs’ta yapılacak görüşmeyi tüm vardiyalarla birlikte fabrika önünde bekleyeceklerini belirtti.
İşçilerin tepkisi sadece üretim süreciyle sınırlı değil. Yemekhane eylemi bunun en çarpıcı örneği. Sendika ile birlikte yemekhaneye giren işçiler, şirketin sağladığı yemeği reddederek “Bu sofralar bizim alın terimizle kurulur” mesajı verdi. Rafineride yürüyüş yapan işçiler, yemekhanede protestolarını sürdürürken simit ve ayranla dirençlerini simgeleştirdiler.
Toptan, “Bu yemekhaneler TÜPRAŞ işçisinindir. Geçim derdiyle eylem yapan bir emekçiye bu tabak uzatılamaz. Bu eylem ne taşeron arkadaşlarımızı hedef alıyor ne de kişisel bir protestodur. Bu, emeğin onur mücadelesidir” diye konuştu.
1 Mayıs’a doğru ses yükseliyor
TÜPRAŞ işçileri yalnız değil. Aliağa bölgesindeki Petkim, Star, Ravago ve Sloufert işçileri de mücadeleye destek veriyor. 1 Mayıs’a doğru birleşik bir işçi kitlesiyle hem Aliağa’da hem de İzmir’de alanlara çıkacaklarını duyuran Toptan, “Bu sadece ücret değil, onur ve hak mücadelesidir” dedi.
Patron Masayı Oyalıyor, İşçi Sofrayı Kapatıyor
TÜPRAŞ’ta yaşanan bu fiili eylem, Türkiye’de giderek yaygınlaşan düşük ücret, yüksek kâr dengesizliğinin en görünür örneklerinden biri. Yıllık milyarlarca lira kâr açıklayan bir sanayi devinin, çalışanlarına insanca yaşam koşulları sunmaması artık işçiler açısından kabul edilemez bir tabloya dönüştü. İşçiler sofralarını simit ve ayranla kapatırken, müzakere masasını açmayan yönetime karşı seslerini kapı önünde yükseltiyor.
Bu çatışma sadece TÜPRAŞ işçisinin değil, Türkiye işçi sınıfının bir özeti. Ve bu özet, giderek kalınlaşıyor.
