Kamu yayıncılığı yapması beklenen TRT’nin Bayburt muhabiri Murat Söylemez, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i hedef alan açıklamalarına verdiği destek mesajıyla büyük tepki topladı. Söylemez, muhaliflere yönelik suikast çağrısını andıran sözlerine gelen tepkiler üzerine geri adım atmaya çalıştı. Ancak yaptığı açıklama, kamu vicdanındaki soru işaretlerini ortadan kaldırmak bir yana, daha da derinleştirdi.
“Putin’e Muhalif Olanlar Öte Tarafı Boyladı”
6 Nisan’da Hakan Fidan’ın Özgür Özel’e yönelik “Artık haddini bil!” şeklindeki tehditkâr çıkışının ardından, TRT muhabiri Murat Söylemez sosyal medyadan skandal bir yorum yaptı. Söylemez, “Rusya’da Putin’e muhalif kim varsa kazara veya eceliyle öte tarafı boyladı. Putin hepsine baş sağlığı da diledi. Reise diktatör diyenler ülkemizde cirit atıyor. Bilmem anlatabildim mi?” ifadelerini kullandı.
Bir kamu yayın kuruluşunun muhabirinin, muhaliflere yönelik suikastları meşrulaştırır tonda yaptığı bu paylaşım, ciddi bir kamu tepkisiyle karşılaştı. Türkiye’de iktidar yanlısı söylemin geldiği noktayı gözler önüne seren bu açıklama, sadece gazetecilik etiğine değil, aynı zamanda toplumsal barış ilkesine de açık bir tehdit olarak algılandı.
Geri Adım: “Yanlış Anlaşıldım”
Gelen tepkiler üzerine Söylemez, kendisini “yanlış anlaşıldım” diyerek savunmaya çalıştı. Yaptığı açıklamada, Rusya’daki yönetim tarzı ile Türkiye’deki ifade özgürlüğü arasındaki farkı vurgulamak istediğini, ülkesinde Cumhurbaşkanı’na yönelik en ağır eleştirilerin bile serbestçe yapılabildiğini anlatmaya çalıştığını iddia etti.
Ancak Söylemez’in “bilmem anlatabildim mi?” ifadesi, paylaşımındaki asıl niyetin ima ve tehdide dayandığı yorumlarına zemin hazırladı. Açıklamasında ayrıca, Cumhurbaşkanına ve devlete olan desteğini vurguladığını belirten Söylemez, kendisine yönelik eleştirileri “art niyetli saldırı” olarak niteleyip hukuki yollara başvuracağını duyurdu.
TRT’nin Tarafsızlığı Tartışılıyor
Murat Söylemez’in ifadeleri, TRT’nin tarafsızlık ilkesine bağlılığına dair yıllardır süregelen eleştirileri yeniden alevlendirdi. Halkın vergileriyle finanse edilen bir kurumun muhabirinin, muhalefete yönelik imalı tehditlerde bulunması, kamu yayıncılığının evrensel ilkeleriyle bağdaşmıyor.
Bu skandal, Türkiye’de basın özgürlüğünün ve devlet televizyonunun iktidar karşısındaki konumunun sorgulanmasını bir kez daha gündeme taşıdı. Söz konusu açıklamaların ardından TRT yönetiminin nasıl bir tutum alacağı ise merak konusu. Ancak geçmiş örnekler, bu tür durumlarda yaptırımların genellikle sessizlikle geçiştirildiğini gösteriyor.
Murat Söylemez’in sözleri, basın etiğinin, tarafsız haberciliğin ve kamu görevi bilincinin hangi noktada aşındığını gözler önüne seriyor. Suikast iması gibi ağır ithamların, “ifade özgürlüğü” kisvesi altında meşrulaştırılmaya çalışılması ise Türkiye’de demokratik kültürün ne kadar büyük bir tehdit altında olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
- Özel’den İmamoğlu’na Destek: “Türkiye’nin Umuduna Sabotajdır” - 21 Ağustos 2025
- Rabia Naz’ın Babası Şaban Vatan 38 Gün Sonra Tahliye Edildi - 21 Ağustos 2025
- Zeytinli Rock Festivali’ne Bir Yasak da Sarıyer’den - 21 Ağustos 2025