Sosyal Medya Bağımlılığına Karşı Terapi Önerisi

Sosyal medya, günümüzde pek çok insanın hayatının önemli bir parçası haline geldi. Ancak sosyal medya kullanımı, bazı durumlarda bağımlılığa dönüşebiliyor ve kişilerin ruh sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Bu sorunla mücadele etmek için İngiliz araştırmacılar, sosyal medya bağımlılarına terapi sunulmasını öneriyor.
İngiltere’deki University College London (UCL) tarafından yürütülen bir araştırma, sosyal medya bağımlılığı ve kullanımı üzerine çeşitli müdahale yöntemlerini inceledi. Araştırma, Journal of Medical Internet Research dergisinde yayınlandı. Araştırma ekibi, dünya çapında 2004 ile 2022 yılları arasında yapılan 2.700’den fazla deneysel çalışmayı değerlendirdi. Bu çalışmaların amacı, sosyal medya kullanımının yetişkinlerin zihinsel sağlığı üzerindeki etkisini ölçmekti.
Araştırmanın sonucunda, sosyal medya kullanımına müdahale eden çalışmaların yüzde 39’u, zihinsel sağlığı iyileştirdiğini gösterdi. Bu çalışmalar arasında en etkili olanlar ise terapi temelli müdahaleler oldu. Terapi temelli müdahaleler, sosyal medyadan uzak durmak veya platform kullanımını sınırlamak gibi yöntemlere göre daha fazla ruh sağlığını iyileştirdi. Araştırmada, depresyon en çok araştırılan durum oldu ve vakaların yüzde 70’i terapi sonrasında daha iyi bir sonuç gösterdi.
Araştırmanın baş yazarı olan UCL Epidemiyoloji ve Sağlık Enstitüsü’nden Dr. Ruth Plackett, sosyal medyayı kullanan insanlarda ruh sağlığı sorunlarının arttığını belirtti. Plackett, “Sağlık ve bakım profesyonelleri, sosyal medyada harcanan zamanı azaltmanın tek başına ruh sağlığına fayda sağlamayacağının farkında olmalıdır. Bunun yerine, daha terapi temelli bir yaklaşım benimsemek ve sosyal medyayla nasıl ve neden etkileşime girdiğimizi düşünmek ve bu davranışları yönetmek ruh sağlığını iyileştirmeye yardımcı olabilir.” dedi.
Sosyal medya bağımlılığı, kişinin sosyal medya kullanımını kontrol edememesi ve bunun günlük yaşamını olumsuz etkilemesi olarak tanımlanabilir. Sosyal medya bağımlılığı olan kişiler, sosyal medyayı aşırı derecede kullanır, gerçek hayattaki ilişkilerini ihmal eder, kaygı, depresyon, yalnızlık gibi duygular yaşar ve sosyal medyadan uzak kaldıklarında huzursuzluk hissederler.
Sosyal medya bağımlılığının tedavisinde ise bilişsel davranışçı terapi gibi yöntemler kullanılabilir. Bilişsel davranışçı terapi, kişinin sosyal medyaya yönelik düşünce ve inançlarını değiştirmeyi ve daha sağlıklı davranışlar geliştirmeyi amaçlar. Terapi sürecinde kişiye sosyal medya kullanımının nedenleri, sonuçları ve alternatifleri anlatılır. Kişiye ayrıca sosyal medya kullanımını azaltmak için pratik ipuçları verilir. Terapi sonunda kişi, sosyal medya kullanımını daha iyi kontrol edebilir ve ruh sağlığını iyileştirebilir.
Türkiye’de sosyal medya bağımlılığı ve kullanımı hakkında da ilginç veriler bulunmaktadır. Türkiye’de Sosyal Medya Bağımlılığı ve Kullanımı Araştırması* adlı makaleye göre, Türkiye’de sosyal medya kullanıcılarının yüzde 63.4’ü kadın, yüzde 36.6’sı erkektir. Sosyal medya kullanıcılarının yüzde 40.2’si 18-24 yaş aralığındadır. Bu yaş grubunu yüzde 25.9 ile 25-34 yaş aralığı takip etmektedir. Sosyal medya kullanıcılarının yüzde 32.3’ü öğrenci, yüzde 24.9’u çalışan, yüzde 14.8’i ev hanımı, yüzde 10.5’i işsiz, yüzde 7.3’ü emekli, yüzde 6.2’si serbest meslek sahibi ve yüzde 4’ü memurdur. Sosyal medya kullanıcılarının yüzde 41.8’i lise mezunu, yüzde 29.7’si lisans mezunu, yüzde 12.8’i ilkokul mezunu, yüzde 9.4’ü yüksek lisans mezunu, yüzde 3.8’i doktora mezunu ve yüzde 2.5’i okuryazar olmayan kişilerdir. Sosyal medya kullanıcılarının en çok kullandığı sosyal medya aracı Instagram’dır. Instagram’ı sırasıyla Facebook, Twitter, YouTube ve WhatsApp takip etmektedir. Sosyal medya kullanıcılarının günlük olarak sosyal medyada geçirdikleri süre ortalaması 2 saat 57 dakikadır. Bu süre Filipinler’de 4 saat 15 dakika ile en fazla olan ülkedir. Sosyal medya kullanıcılarının sosyal medyayı en çok haber alma, eğlenme ve arkadaşlık kurma amaçlarıyla kullandıkları belirlenmiştir.
Bu veriler, Türkiye’de sosyal medya bağımlılığı ve kullanımı hakkında genel bir tablo sunmaktadır. Sosyal medyanın insanların hayatında önemli bir rol oynadığı görülmektedir. Ancak sosyal medyanın aşırı ve yanlış kullanımının da ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabileceği unutulmamalıdır.
NHY, Eda Kaya
Kaynakla: Sözcü, Dergi Park,
*Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğretim üyesi olan Doç. Dr. Mustafa Uslu’ya aittir. Makale, Turkish Academic Research Review dergisinin 2021 yılı 6. cilt 2. sayısında yayınlanmıştır