Selam Söyleyin O Cahil Havva ile Adem’e: Ya Servet Vergisi Ya Dirgen
“BinmiÅŸiz bir alamete/ Gidiyoruz kıyamete/ Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem’e”, 2017’de, Sezen Aksu’nun yazıp söylediÄŸi “Åžahane Bir Åžey YaÅŸamak” adlı, ÅŸarkı sözü. Ne var ki, Türkiye kapitalizmi özelinde yaÅŸanan, ekonomik ve siyasi çözülmenin yarattığı yıkımın altında kalan, sınıf olarak özgürlüğünü kaybeden milyonların sürüklendiÄŸi, camilerde yankılanan “açlık”; tarikatların elinde kaybolan çocuk ve genç yaÅŸamlar; iÅŸ ve kadın cinayetlerinde ayyuka çıkan eÅŸitsizlik; derinleÅŸen iÅŸsizlik, toprak ve suyun yaÄŸmalanmasını örten, gerici bir ayaklanma giriÅŸimi, tüy dikti. 2022’nin Ocak ayında, “akıllı tasarımcının kulu” Adem’le Havva’nın torunları iktidardan aldıkları güçle kapıya dayandı!Â
Türkiye coÄŸrafyasını yurt edinen halkların çok iyi tanıdığı, takkeli, sarklı faÅŸizmin, ayak sesleriydi duyduÄŸumuz; sermayenin gerici ideolojisinin taşıyıcısı “dindar ve kindar neslin” ÅŸeriat istemiydi, Sezen Aksu’nun evine yönelik saldırı giriÅŸimde somutlanan. Dersim’de, MaraÅŸ’ta , Sivas’ta, İzmir’de Suriyeli üç işçinin yakılarak öldürülmesinde aynı halk düşmanlığıydı, sınıf nefretiydi ateÅŸi yakan. Yetmedi; yetmedi her gün açlıktan, soÄŸuktan, iÅŸ cinayetinde, kadın cinayetinde öldüğümüz, özkıyıma sürüklendiÄŸimiz… Yetmez! Kapitalizm, emekçi sınıfların emeÄŸiyle beslenip, kanıyla iktidarını sürdürüyor. Cinayetin her türlüsüne tanık oluyoruz her gün… Neyse ki, Sezen Aksu’nun ÅŸahsında laiklik, aydınlanma, bilim ve sanata yönelik saldırı, bir kez daha büyümedi, amacına ulaÅŸmadı! Ne var ki, bu tamamen tesadüf. Zira, ÅŸeratin bir tehdit olarak ortadan kaldırılması, Türkiye işçi sınıfının (yoksul tarım işçileriyle kuracağı) örgütlü gücüne, bilinçli mücadelesine baÄŸlı.
Amacına eriÅŸmeyen ÅŸeriatçı öfke, sınıf nefretiyle büyüdü, 21 Ocak 2022 Cuma günü, AKP’li CumhurbaÅŸkanı Recep Tayip ErdoÄŸan’ın sesinde, Üsküdar Çamlıca caminde yankılandı: “Hz. Adem efendimize kimsenin dili uzanamaz. O uzanan dilleri yeri geldiÄŸinde koparmak bizim görevimizdir.” Bu, bir “ÅŸeriat” çaÄŸrısı deÄŸilse, nedir? Yukarıda sayılan katliamlardan daha çoÄŸunun Cuma namazından sonra gerçekleÅŸtiÄŸini unutmadık. Tesadüf deÄŸildir. Tarih, tekerrür etmiyor; gericilik ve faÅŸizm, sermaye her başı sıkıştığında, yönetemez hale geldiÄŸinde kullandığı, işçi sınıfı ve müttefiklerinin örgütlü öfkesini, sınıfın birliÄŸini parçalamaya en uygun, iki ideolojik silah.Â
Emperyalizmin postmodern ideoloÄŸu, bay Yoval Noah Harari, bestseller satan Sapiens’inde; “Kapitalizmi sevmeyebiliriz ama artık onsuz yaÅŸayamayız(s.328)(1)” diyerek, kapitalizmi tek seçenek olarak önümüze koysa da, öyle deÄŸil. Çuvala sığmayan gerçek, hedefini bulacaktır. İflasın eÅŸiÄŸindeki Türkiye kapitalizmi, iktidarını sürdürebilmek uÄŸruna, olmadı karlarını yüklenip sıvışmadan önce,  emekçi, üretici güçleri birbirine kırdırmaya, yangın çıkarmaya uÄŸraşıyor. Bu yangın kendisinin sonu olacağının farkında deÄŸil.Â
Oysa, 20 Ocak 2022 tarihli Sol Haber Portalı’na dikkat çekici bir haber düştü: “102 Ultra Zenginden Davos’a mektup: Servet vergilerini artırın, yoksa tarih sonumuzun ne olacağını gösteriyor!” Kendilerine, “Vatansever Milyonerler” adını veren; “‘aralarında Disney mirasçılarından Abigail Disney’in de bulunduÄŸu, ABD, İngiltere, Kanada, Almanya, Hollanda, Danimarka ve Norveç’den 102 ultra-zenginin imzaladığı bir mektup kaleme alan milyonerler, dünyada zengin ile yoksul arasındaki uçurumun arttığına dikkat çekerek bunun nasıl sonuçlandığının tarihe bakarak görülebileceÄŸini”, “zengin ya da yoksul hepimizin iyiliÄŸi için eÅŸitsizliÄŸin karşısına çıkmanın ve zenginleri vergilendirmeyi seçmenin zamanıdır. İnsanlara onların güvenini hak ettiÄŸinizi gösterin. EÄŸer bunu yapmazsanız o zaman hiç bir özel görüşme gelecek olanı deÄŸiÅŸtirmeyecek: ‘Ya vergiler ya dirgen’… Tarihi dinleyelim ve bir seçim yapalım.”(2) Diyordu.Â
Türkiye kapitalizminin sahiplerinin bunu duyduÄŸunu hiç sanmıyorum. Anlayacak, yetenekte de deÄŸiller. Ancak, ABD, İngiltere, Kanada, Almanya, Hollanda, Danimarka ve Norveç’in yanı sıra, Türkiye işçi sınıfı da, bu korkuyu, sermayenin küresel ölçekteki haklı korkusunu görmeli, kendi sınıf ideolojisi ile “silahlanmalı”; kapitalizmin egemenliÄŸindeki Türkiye ve diÄŸer ulusların işçi sınıfı, kendi “milli sermayesinin” çıkarmaya çalıştığı savaşı, sosyalist iktidar savaşına çevirmeye hazırlanmalıdır.Â
Peki neler oluyordu, neden korkuyorlar?Â
Korkut Boratv’ın, Sol Haber Portalı’nda yer alan 21 Ocak 2022 tarihli yazısına bakalım. Bu defa, Dünya Bankası’nın, iki yılda bir yayınladığı, küreselleÅŸen emperyalizmin egemenliÄŸindeki merkez ve çevre ekonomilerine iliÅŸkin verilerden hareketle hazırladığı, iki yıllık (2021-2023) öngörü ve önerilerden oluÅŸtuÄŸu anlaşılan Raporlarından birini inceliyor: “DB Raporu’na göre dünya ekonomisinin merkez (‘geliÅŸmiÅŸ’) bloÄŸu 2021’de %5 oranında büyümüştür. ‘Çevre’, (DB/IMF terminolojisi ile ‘geliÅŸmekte olan ve yükselen ekonomiler’ bloÄŸunun ortalama büyümesi ise %6,3’tür.” Bu kadar da deÄŸil, Rapor’da; “2020’de küresel iç ve dış borç stoÄŸu dünya milli gelirinin %363’üne ulaÅŸmıştır. Çevre devletlerinin dış borçlarındaki artış özellikle endiÅŸe”(3) uyandırmaktadır.Â
“Ultra-zenginlerin” de kabul ettiÄŸi gibi, milyarlarca insanın yoksulluÄŸu bahasına artan emperyalist-kapitalist birikim, emekçi milyarların mülksüzleÅŸmesiyle ters orantılı olarak, ortalaması alınan “büyüme” oranlarından çok daha hızlı büyüyor. Ancak, bilinçli ve örgütlü sermaye ve iktidar sahibi sınıfın bildiÄŸi derinleÅŸen eÅŸitsizliÄŸi, bilinçli ve örgütlü olmasa da, her geçen gün açlığa savrulan milyarlarca emekçi özdeneyimleri ile öğreniyor. Zaman, zaman ulusal sermayenin ya da emperyalist merkezlerin müdahalesi ile karşı devrime evrilse de, emeÄŸin Sosyalist İktidarına evrilme olasılığı her zaman var, yaÅŸam ve geçim araçlarının zoralımına karşı kalkışmaların.Â
“Ultra-zenginleri” korkutan da bu. Adı anılmaksızın hatırlatılan 1848 devrimleri, 1871 komünü, Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşını iktidar savaşına çeviren Rus işçi sınıfının Ekim 1917 Sosyalist devrimini, 1959 Küba’da Sosyalizmin kuruluÅŸunu, 1975 Vietnam işçi sınıfının Amerika için bataklığa çevirdikleri ülkelerinde işçi sınıfının birleÅŸtirici ve kurucu Sosyalist iktidarı olmalı! Keza, İkinci Emperyalist SavaÅŸ da, Polonya, Macaristan, Bulgaristan, Romanya ve DoÄŸu Almanya’da Sosyalist iktidarın kuruluÅŸuna öngelmiÅŸtir. “102 ultra-zenginin” deyimiyle, “ya vergi ya dirgen”; biz de diyoruz ki, “ya sosyalizm ya barbarlık”! Siz işçi sınıfına karşı hangi geliÅŸmiÅŸ silahları kullanıyorsanız, ki onları üreten de, kullanan da bizzat işçi sınıfının kendisidir, üretme ve kullanma yeteneÄŸine sahip tek sınıftır. “Dirgen ve vergi”, “Adem ve Havva ananızın”, “cahiliye” dönemlerinin savaÅŸ aletidir.Â
“(…)21 Nisan 2020 tarihinde açıklanan, BirleÅŸmiÅŸ Milletler Dünya Gıda Programı(WFP)’nda akut gıda yetersizliÄŸiyle karşı karşıya olan insan sayısının Covid19 salgınının sebep olduÄŸu iktisadi sorunlar nedeniyle bu yıl yaklaşık iki katına çıkarak 265 milyona ulaÅŸabileceÄŸi belirtildi. Åžu anda, bu kategoriye giren yaklaşık 135 milyon insan bulunuyor… Pek çok insan hayatını, daha fazlası ise geçim kaynaklarını yitirecek.’ Tespiti yapılıyor.
Kapitalizmin programsızlığı, serbest piyasa ekonomisinin yıkıcılığı salgına yüklense de, bir gerçeÄŸi gözler önüne seriyor Rapor: Bu yıl, sadece açlıktan, siz buna ‘akut gıda yetersizliÄŸi’ diyebilirsiniz, 265 milyon eksileceÄŸiz. Bu ikiye katlanmış rakam! Demek ki, Harari’nin 2002 yılı için verdiÄŸi 57 milyon can kaybı o yıl için gerçek rakam olsa bile; yaklaşık yirmi yıl sonra, çoktan milyonları bulmuÅŸ olmalı! Zira, sadece 265 milyon insan, açlıktan ölecek! Emperyalist ve kapitalist ülkelerin tümünde, toplam 265 milyon yoksul… 265 Milyon… Milyonlarca… Nerede kaldı, kapitalizmin ve piyasanın barışçıl ve mutluluÄŸu!(Sapiens EleÅŸtirisi, s.161)” (4)  Â
İşten çıkarılan Beykoz Belediye işçileri eylemde; Gebze Farplas işçileri iÅŸ durdurdu; Halk itiraz etti, EskiÅŸehir Sevinç köyünde kömür ocağı ÇED toplantısı İPTAL edildi; Burhaniye Tahtacı Köyü ReÅŸitköy Barajı ÇED toplantısını yaptırmadı; İzmirli esnaf kepenk kapattı; Gazeteci Sedaf KabaÅŸ tutuklandı; Balıkesir’de bir kadının şüpheli ölümü; Aile SaÄŸlık Merkezi’nde görevli hemÅŸire Ömür Erez öldürüldü; Burdur’da bir kadın camide “açız” diye bağırdı; Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 3.sınıf öğrencisi Enes Kara, ailesinin zoruyla kaldığı cemaat yurdunda, baskılar ve gelecek kaygısıyla intihar etti; Tarikat yurdunda 12 yaşında çocuÄŸa tecavüz; İBB, 12 Milyon 200 bin TL’lik çözüm ihalesini TÜVGA yöneticisi Mehmet Ünal’a verdi; KılıçdaroÄŸlu liberal cemaatin sorularını yanıtladı: “SaÄŸ-Sol yok, hepimiz aynıyız”; Vakıfbank Hortumlanıyor… Bunlar sadece birkaç saat içinde olup da basına yansıyanlar… Bu ve benzeri olaylar travmatik bir ÅŸekilde toplumsal çöküş ve çözülmeyi hızlandırırken, Türkiye kapitalizmi, “daha 19.yüzyılda mali aristokrasinin ‘yüksek kilisesi’ haline gelen bankalardan”(5), finans kapitalin merkezi emperyalist Dünya Bankası’ndan, Devlet Garantisi ve Varlık Fonu ipotekli, 2milyon$’ı “hibe” 252 milyon$ borç alıyordu; “Su Kaynaklarının Modernizasyonu” kılıfında, toprak ve suyun yaÄŸmalanmasında sermayeye dağıtılmak üzere. Hatırlamakta yarar var; “Marks’ın deyiÅŸiyle, daha 19.yüzyılda bankalar, mali aristokrasinin ‘en yüksek kilisesi’ haline geldiler. Devlet borçlanması, -DİBS alınıp satışı- nasıl borsa tarafından yönetiliyorsa, ticari krediler de banka tarafından yönetiliyor.’ Kapitalist devlet, borsa ve bankerler arasında borçlanma ya da hayali meta alım satımı yoluyla kamunun yanıltılmasına, kaynakların yaÄŸmalanmasına dayalı saadet zinciri budur(Sapiens EleÅŸtirisi, s.127).”(6)
Bütün iktidar “işçi, asker ve köylü sovyetlerine” diyebilmek için, bütün işçiler, üreticiler, emekçiler öfkesini kuÅŸanmalı, bilincini bilemeli, iktidar için örgütlenmeli. Un var, yaÄŸ var, ÅŸeker var, haydi sermayenin helvasını kavurmaya!Â
Kaynakça:
- HARARİ, Yoval Noah; Sapiens -Hayvanlardan Tanrılara-, Çev.Ertuğrul Genç, Kolektif Yayınevi, 11.Bası, 2016
- www.haber.sol.org.tr/haber/102-ultra-zenginden-davosa-mektup-servet-vergileri-artirin-yoksa-tarih-sonumuzun-ne-olacagini-gosteriyor
- www.haber.sol.org.tr/yazar/2022de-dunya-ekonomisi-323904
- KIR, Arzu; Bir EleÅŸtiri Denemesi-21.Yüzyılın Feuerbach ya da Dühring’i Harari’nin Sapiens’ine-, Ekin Sanat, 2021
- MARKS, Fransa’da Sınıf Mücadeleleri 1848-1850, Çev. Erkin ÖZALP, Yazılama, 2009
- KIR, Arzu; age.
- Barış (1) - 13 Mayıs 2022
- Emperyalizme Karşı Bağımsızlık Ulusal Burjuvaziye Karşı İktidar Savaşları - 22 Nisan 2022
- Çanakkale Geçilmez ya da Türkiye Kapitalizminin Renkli Devrimi - 18 Mart 2022