Pandemi sürecinde öğrenciler okulların kapanmasından dolayı okuldan uzak kaldılar. Okulların açılmasıyla birlikte öğrencilerde bazı problemler gözlenmektedir. Gözlemlenen bu problemler eğitimde aksamalara neden olmaktadır.
Okuldan uzaklaştıkça eğitimden uzak klan öğrencilerde görülen sorunların başında asosyallik gelmektedir. Asosyallik; Sosyal olmayan insan davranışları sergilemektir. Kalabalık ortamlarda bulunmayı sevmemektir. Kimsenin olmadığı sakin yerler bu tip insanlar için her zaman ilgi çekicidir. Kalabalık ortamlarda genelde saklanma isteği içindedirler. Bu yüzden toplumdan zamanla uzaklaşırlar. Okulda grup içinde eğitim gören çocuklar için bu durum büyük sorunlara yol açmaktadır.
Diğer bir temel sorun öfke kontrolüdür. Öfke, hoşnut olunmayan durumlara karşı verilen temel duygulardan biridir. Öfke kontrolü çocukluk çağında başlar ve beyin ön bölgesinin bir işlevidir. Kötü çocukluk çağı yaşantıları ve yanlış tutumlar çocuklarda öfke kontrolünü bozar. Öfke Kontrol Bozukluğu yaşayan bireylerde mutluluk hormonu adı verilen Serotonin hormonunun çalışmasında da bir sıkıntı olduğu bilinmektedir. Bu durumu yaşayan öğrenciler arasında özellikle şiddet davranışları baş göstermektedir.
Bu süreçte eğitimi olumsuz etkileyen öğrenci davranışlarından birisi de iletişim becerilerinde zayıflamadır. İletişim, etrafımızdaki insanlarla her türlü sözlü ve sözsüz hareketlerimizle etkileşim kurmaktır. İletişimin amacı, sorunlarımızı çözmek, ihtiyaçlarımızı karşılamaktır. Etkili iletişim kuramayan çocuklar bu anlamda ciddi sorunlar yaşamaktadır.
Pandemiden dolayı okuldan uzaklaşan öğrencilerin akademik başarılarında düşüşler görülmektedir. Bu olumsuz durum YKS ve LGS sınav sonuçlarına da yansıdı. Genel olarak 2021 sınav sonuçlarının istatistikleri bunun en somut delilidir.
Şu an okula devam eden öğrenciler ders çalışma alışkanlıklarını yitirmiş durumdadırlar. Özellikle Rehber öğretmenler bu davranışı kazandırmada zorlanmaktadırlar. Öğrenci ders çalışmayı unutmuş durumda. Rehber öğretmenler ders çalışma programlarıyla aile ile birlikte hareket ederek bu alışkanlığı tekrar kazandırabilirler.
Uzun süre okuldan uzak kalan öğrenciler okullar bir aya yakındır açıldığı halde hala okula alışmakta zorlanıyorlar. Bu nedenle başlangıçta ciddi devamsızlıklar görüldü, görülmektedir.
Davranış bozuklukları, odaklanma problemi, özellikle ilkokul öğrencilerinde yazı yazmayı unutma, okumayı unutma, okuma alışkanlığının azalması, kısaca okula, derslere, çevreye ve birçok duruma karşı uyum sorunu gözlemlenen diğer sorunlardır.
Bütün bu sorunların varlığı ve çözümsüzlüğü eÄŸitim ve öğretimi ciddi derecede olumsuz etkilemektedir. Bu sorunların azaltılmasında öğretmenlerin rolü, öğrenme deneyiminin baÅŸarısı için, okulların fiziksel ortamından veya teknolojik altyapısından daha önemlidir. Bu nedenle öncelikli olarak öğretmenlere sonra ebeveynlere büyük iÅŸ düşmektedir.Â
Aileler ve öğretmenler işbirliğiyle bu sorunları azaltılabilirler. Aileler ve öğretmenler öğrencileri her durumda desteklemeli, okul yöneticileri okulda öğrenciye güven verici bir ortam hazırlamalıdırlar. Bu süreç işbirliği içerisinde kararlılıkla sürdürülürse görülecektir ki öğrenci eski okul davranışına dönecek, normali gerçekleştirecektir.
- Köy Enstitülerinin Eğitimdeki Rolü ve Günümüz İhtiyacı - 16 Aralık 2024
- Türkiye’de Bir Yıl İçerisinde En Az 66 Çocuk İş Yerlerinde Hayatını Kaybetti - 7 Aralık 2024
- Erkeklik: Geleneksel Kalıpların Eleştirisi - 30 Kasım 2024