Ömer Fethi Gürer: Yoksulluk ve Borçlanma İle Bir Ülke Yönetilemez

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in yazılı açıklaması, Türkiye’de artan borç yükü ve yoksullukla mücadele eden vatandaşların durumunu gözler önüne seriyor. Gürer’in verdiği rakamlar, bireysel borçlardan icra dosyalarına, karşılıksız çeklerden protestolu senetlere kadar birçok ekonomik göstergenin alarm verdiğini ortaya koyuyor.

İcra Dosyaları 22 Milyon Sınırını Aştı

Gürer’in paylaştığı verilere göre, Türkiye’de icra dairelerindeki toplam dosya sayısı 2024 yılı itibarıyla 22 milyon 673 bine ulaştı. Bir yıl içinde icra dosyalarına eklenen yeni dosya sayısı 1 milyon 49 bin artarak, borçlanmanın hız kesmeden devam ettiğini ortaya koydu. Gürer, bu durumun yoksulluk sınırı altında yaşamaya çalışan vatandaşların, yaşam mücadelesini borçlanarak sürdürmeye çalışmasının bir sonucu olduğunu belirtti.

Bireysel Krediler ve Kredi Kartı Borçları Rekor Seviyede

  • Bireysel kredilerin toplam bakiyesi, sadece bir haftada 28,5 milyar lira artarak 2 trilyon 53 milyar liraya yükseldi.
  • Kredi kartı borç bakiyesi ise aynı dönemde 23,2 milyar lira artışla 1 trilyon 813 milyar lira oldu.
  • Bankalara olan toplam tüketici borcu, 2023 sonuna göre 1 trilyon 138 milyar liralık artış gösterdi.

Bu borçlanma eğilimi, vatandaşların gelir artışlarının enflasyonun gerisinde kalmasıyla ödeme kabiliyetlerini daha da zorlaştırıyor. Gürer, bu tablonun, 2025 yılı itibarıyla daha fazla vatandaşın icra kapısına dayanacağının işareti olduğunu ifade etti.

Karşılıksız Çekler ve Protestolu Senetlerde Korkutan Artış

Risk Merkezi’nin verilerine göre:

  • 2024 yılında karşılıksız çeklerin parasal tutarı yüzde 203 artışla 153,9 milyar liraya ulaştı.
  • Protestolu senetlerin tutarı ise yüzde 161,2 oranında artarak 42,4 milyar lirayı buldu.

Bu rakamlar, piyasadaki nakit akışındaki sorunların, ekonomik daralma ve borç krizinin göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Varlık Yönetim Şirketleri ve Batık Krediler

Bankalar tarafından tahsil edilemeyen borçlar varlık yönetim şirketlerine devrediliyor. Gürer’in açıklamasına göre:

  • Varlık yönetim şirketlerinin kontrolünde bulunan batık tüketici kredisi ve kredi kartı alacakları 62 milyar liraya ulaştı.
  • Vatandaşların toplam icralık kredi borcu 168,1 milyar liraya çıktı.

Bu, vatandaşın borç yükünün varlık yönetim şirketlerinin elinde daha fazla büyüdüğünü ve finansal sıkışıklığın giderek derinleştiğini gösteriyor.

Ömer Fethi Gürer, 2025 yılı bütçesinin yeni vergi ve zamlarla dolu olduğunu ve bunun, zaten zor durumda olan vatandaşlar için daha büyük bir yük anlamına geleceğini belirtti. Gürer’in ifadeleri, iktidarın ekonomi politikalarının toplumun alt kesimlerine yeterince çözüm sunmadığı eleştirisini içeriyor.

“Yoksulluk ve Borçlanma İle Bir Ülke Yönetilemez”

Gürer’in açıklaması, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik buhranı, özellikle dar gelirli vatandaşların çektiği sıkıntıları ve borçlanma sarmalını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu tablo, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal sonuçları itibarıyla da ciddi bir tehdit oluşturuyor. Gürer, bu durumun sürdürülemez olduğunu vurgularken, iktidarı, vatandaşların yükünü hafifletecek daha adil ve etkin politikalar üretmeye çağırıyor.

Artan borç yükü, yükselen icra dosyaları ve ekonomik adaletsizlikler, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda çözmesi gereken en büyük sorunlar arasında. Gürer’in açıkladığı veriler, sadece bireysel değil, toplumsal düzeyde bir ekonomik çöküşün habercisi olarak yorumlanabilir.