AİHM, ilk kez iklim değişikliğinin etkileri davasında bir ülkeyi mahkum etti

İsviçre’de yaşları 70’lerinde olan dört kadın, iklim değişikliğinin kendilerini etkilediği gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu ve İsviçre hükümetine karşı açtıkları davayı kazandı. AİHM, İsviçre’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8’inci Maddesini ihlal ettiğine hükmetti. Bu karar, iklim değişikliği ve insan hakları arasındaki ilişkiyi ön plana çıkaran ve Avrupa genelinde emsal teşkil edebilecek bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

İsviçre merkezli İklim Koruma için Yaşlı Kadınlar (KlimaSeniorinnen) kurumunun üyeleri olan bu kadınlar, iklim değişikliğiyle bağlantılı sıcak hava dalgalarının yaşlıları savunmasız bıraktığını ve bu durumun yaşam haklarını tehlikeye attığını savundular. AİHM, İsviçre’nin çevre kirliliğini azaltma ve sera gazı emisyonlarını düşürme çalışmalarını yetersiz buldu.

AİHM’in kararı, İsviçre’nin iklim değişikliği konusunda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediğine işaret ediyor. Mahkeme, İsviçre’nin sera gazı emisyon azaltım hedeflerini tutturamadığını ve bu durumun bireylerin sağlığını ve yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini belirtti. Bu karar, iklim değişikliğinin insan hakları üzerindeki etkilerine dair farkındalığı artırırken, diğer ülkeler için de bir uyarı niteliği taşıyor.

Bu tarihi karar, iklim değişikliğiyle mücadelede hükümetlerin sorumluluklarını ve vatandaşların haklarını koruma konusunda yeni bir sayfa açıyor. AİHM’in bu kararı, iklim değişikliği konusundaki ilk kararı olması bakımından da önemli. İsviçre hükümeti, kararın ardından çevresel politikalarını ve iklim değişikliğiyle mücadele stratejilerini gözden geçirmek zorunda kalabilir.

İsviçre’deki bu dava, iklim değişikliğinin sadece bir çevre sorunu olmadığını, aynı zamanda insan hakları meselesi olduğunu da gösteriyor. İklim değişikliği, özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalıkları olan bireyler gibi savunmasız grupları etkileyebiliyor. Bu nedenle, iklim değişikliğiyle mücadele, sadece çevresel bir görev değil, aynı zamanda insan haklarını koruma çabası olarak da ele alınmalıdır.

İsviçre’deki bu önemli karar, diğer ülkelerde benzer davalara ilham verebilir ve iklim değişikliğiyle mücadelede hukuki bir çerçeve oluşturabilir. Bu karar, iklim değişikliğinin insan hayatı üzerindeki etkilerini azaltmak için uluslararası toplumun daha fazla adım atmasını sağlayabilir. İsviçre hükümetinin bu karara nasıl yanıt vereceği ve iklim politikalarında ne gibi değişiklikler yapacağı merak konusu.

İsviçre’de yaşanan bu gelişme, iklim değişikliği konusunda daha fazla eylem ve sorumluluk alınması gerektiğinin altını çiziyor. AİHM’in kararı, iklim değişikliğinin insan haklarına etkilerini göz ardı etmeyen bir gelecek için önemli bir adım olarak görülüyor.

NHY, Dünyadan