İki erin sıcak çarpması sonucu hayatını kaybetmesinin ardından CHP, Meclis’te soru ve araştırma önergeleri verdi.
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Hatay’da görevli iki erin aşırı sıcak ve sıvı kaybına bağlı olarak yaşamını yitirmesi üzerine Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na kapsamlı bir soru önergesi sundu. Er Hayrullah Halit Karaman ve Er Semih Erdoğan’ın 25 Temmuz’da hayatını kaybettiği olayın ayrıntıları kamuoyunda derin bir endişeye neden olurken, CHP’nin açıklamaları iktidarın ordu yönetimine yönelik ağır eleştiriler içeriyor.
Aşırı Sıcak, Yetersiz Koruma, Ölümle Sonuçlanan İhmal
Soru önergesinde, iki erin “aşırı sıvı kaybına bağlı çoklu organ yetmezliği” nedeniyle hayatını kaybettiği belirtilirken, olayın ihmaller zinciriyle örülü olup olmadığı soruldu. Ceylan, Bakan Güler’e şu soruları yöneltti:
- Erler neden uzun süre güneş altında bekletildi?
- Firari erler nedeniyle tüm birliğin güneş altında tutulduğu doğru mu?
- Alay Komutanlığı’nda doktor bulunmadığı, ilk müdahalenin yalnızca hemşire ve ambulans şoförü tarafından yapıldığı ve ilk doktor müdahalesinin hastanede gerçekleştiği iddiası doğru mu?
- Spor yapamaz raporu olan bir ere dair sağlık belgesinin astsubay tarafından yırtıldığı, diğer erin su şişesinin tekmelendiği yönündeki iddialar gerçeği yansıtıyor mu?
Bu soruların her biri, TSK içindeki komuta zinciri ve yaşam koşullarına ilişkin ciddi şüpheleri beraberinde getiriyor.
“Bu Çağda Susuzluktan Ölüm Olur mu?”
CHP’nin Milli Savunma Komisyonu üyeleri Özgür Ceylan, Uğur Bayraktutan, Seyit Torun, Tahsin Becan, Aşkın Genç, Metin İlhan ve Eylem Ertuğ Ertuğrul’un imzasıyla yapılan ortak açıklamada, ordu içinde suya erişimin dahi parayla sağlandığı iddia edilerek durumun vahametine dikkat çekildi:
“TSK’yı Kerbelâ’ya çevirdiniz. Bu çağda, devlete emanet edilen vatan evlatları susuzluktan ölür mü? Birlikte içme suyunun yetersiz olduğu, askerlerin para ile kantinden su satın almak zorunda kaldığı doğru mu?”
Söz konusu açıklama, yalnızca yaşanan acı olayı değil, aynı zamanda ordu içinde kamusal olanakların piyasacı bir mantıkla düzenlendiği yönünde örtük bir eleştiriyi de taşıyor. Su gibi en temel ihtiyaçların parayla sunulması, neoliberal askeri işleyişin doğrudan bir göstergesi olarak okunuyor.
Araştırma Önergesi TBMM Gündeminde
CHP, olayın tüm yönleriyle araştırılması için TBMM’ye ayrıca bir araştırma önergesi sunmaya hazırlanıyor. Parti yetkilileri, ihmaller zincirinin tespiti, sorumluların açığa çıkarılması ve benzer trajedilerin önlenmesi için Meclis’te bir komisyon kurulması gerektiğini vurguluyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de yaptığı açıklamada, Meclis’te geniş kapsamlı bir soruşturma yürütülmesi çağrısında bulunmuştu. Özel, daha birkaç hafta önce peş peşe gelen şehit haberlerinin ardından yaşanan bu olayın, ordu yönetimindeki kriz halinin göstergesi olduğunu söylemişti.
Orduda Neoliberal Disiplinin Bedeli mi?
Olayın ardından yapılan açıklamalarda suya erişim, sağlık personeli yetersizliği ve hiyerarşik keyfiyet gibi başlıklar dikkat çekerken, mesele yalnızca bireysel ihmallerle değil, ordu içinde giderek kurumsallaşan “katı disiplin” ve “yetersiz kamusal donanım” ile de ilişkilendiriliyor. Örtük bir biçimde, ordunun piyasa mantığıyla yeniden yapılandırıldığına işaret eden açıklamalar, kamunun asli görevlerinin dahi göz ardı edildiği yeni bir döneme girildiği uyarısını içeriyor.
Sıcaklıklar 45 dereceyi aşarken, askerlerin içme suyuna bile ücret ödeyerek eriştiği bir ortamda, fiziki ve zihinsel dayanıklılık sınırlarının zorlandığı, adeta ‘çağdaş Kerbelâ’ koşullarının yaratıldığı iddiası Türkiye kamuoyunda büyük yankı uyandırmış durumda.
- Starmer’dan Uyarı: “Gazze Krizi Sürerse Filistin Devleti Tanınacak” - 30 Temmuz 2025
- Özgür Özel’den Meclis Komisyonu ve Anayasa Mesajı: “Bu Komisyon Anayasa Yapamaz” - 30 Temmuz 2025
- CHP’den Sert Soru: “TSK’yı Kerbelâ’ya çevirdiniz!” - 30 Temmuz 2025