DİSK: TÜİK, mahkeme kararını uygulamak zorunda: Enflasyona esas madde fiyat listesi açıklanmalı

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DÄ°SK), Türkiye Ä°statistik Kurumu’na (TÜİK) karşı hukuki mücadelesinde zafer kazandı. TÜİK’in Haziran 2022’den bu yana enflasyon hesaplaması için temel olan madde fiyat listesini yayımlamayı durdurması etrafında döndü. Bu liste, ekonomik saÄŸlığın ve politika kararlarının belirlenmesinde anahtar bir gösterge olan enflasyon oranının belirlenmesinde kritik bir bileÅŸendir.

Yayımlamanın durdurulması, ekonomik verilerin eriÅŸilebilirliÄŸi ve ÅŸeffaflığı konusunda endiÅŸelere yol açtı ve DÄ°SK’i hukuki iÅŸlem baÅŸlatmaya itti. Åžimdi istinaf mahkemesi tarafından da onaylanan mahkeme kararı, TÜİK’i madde fiyat listesini yeniden yayımlamaya zorluyor. Bu karar, kamu kurumlarının, Türk Anayasası’nın 138. maddesi gereÄŸince, mahkeme kararlarına uyma zorunluluÄŸunun önemini vurguluyor.

Mahkeme kararı, Türk hukuk sistemi içindeki denetim ve denge mekanizmalarının bir kanıtı ve kamu kurumlarının yasalara uygun olarak görevlerini yerine getirmelerini sağlamada yargısal denetimin rolünü gösteriyor. Ekonomik raporlamadaki şeffaflık, sadece yasal uyum meselesi değil, aynı zamanda hükümet ile vatandaşları arasındaki güvenin temel taşıdır. İş dünyası, politika yapıcılar ve kamuoyu tarafından bilinçli kararlar alınmasına temel sağlar.

Mahkeme kararı artık kesinleştiğine göre, TÜİK madde fiyat listesini yayımlamak zorundadır, bu hamlenin DİSK tarafından kurum tarafından sağlanan enflasyon verilerine olan güveni yeniden tesis edeceğine inanılıyor. Bu gelişme, kamu sektöründe daha büyük şeffaflık ve hesap verebilirlik adına önemli bir adımdır ve hukukun üstünlüğü ilkesinin idari takdir üzerinde galip geldiğini pekiştirir.

Dava, bağımsız sendikaların ve sivil toplum örgütlerinin şeffaflık ve hesap verebilirlik savunuculuğundaki kritik rolünü hatırlatır. Ayrıca, yargı bağımsızlığının hukukun üstünlüğünü korumada ve vatandaşların ve örgütlerin kamu bilgilerine erişim haklarını korumada önemli olduğunu vurgular.

Durumun nasıl geliÅŸeceÄŸi göz önünde bulundurulduÄŸunda, tüm gözler TÜİK’in mahkeme kararına verdiÄŸi yanıt ve Türkiye’deki ekonomik verilerin güvenilirliÄŸine sonraki etkisine çevrilecek. Bu davanın sonucu, sadece Türkiye’de deÄŸil, potansiyel olarak uluslararası ÅŸeffaflık standartlarını etkileyebilecek hükümet tarafından tutulan bilgilere kamu eriÅŸimi konusundaki gelecekteki anlaÅŸmazlıklar için bir emsal teÅŸkil edebilir.