Bilim insanları, teknolojinin geliÅŸmesiyle birlikte, uzun yıllardır süren yaÅŸamın nasıl baÅŸladığı üzerine olan çalışmalarını sürdürüyor. Bir grup bilim topluluÄŸuysa dünyadaki yaÅŸamın nasıl baÅŸladığını bulduklarını iddia etti. Wellington Ãœniversitesi’nden jeofizikçi Simon Lamb ve GNS Science’tan bilim adamı Cornel de Ronde liderliÄŸindeki bir ekip, geçmiÅŸimizin anahtarının Güney Afrika’nın uzak bir köşesinde ve Yeni Zelanda kıyılarının çok aÅŸağılarında deniz tabanında yattığını iddia etti.
Dünyanın çekirdeÄŸi deÄŸiÅŸmiÅŸ olabilir. Ä°ki uzman, erken dönem Dünya’nın, yüzeyi sert levhalar oluÅŸturamayacak kadar zayıf olan ve buna baÄŸlı olarak depremlere maruz kalan ateÅŸli bir erimiÅŸ magma topu olduÄŸu yönündeki genel anlayışın yanlış olduÄŸunu savunuyor. Daha ziyade, genç gezegenin, bir tektonik plakanın bir dalma batma bölgesinde diÄŸerinin altına kaymasıyla tetiklenen büyük depremlerle sürekli olarak sarsıldığını öne sürüyorlar.
Erken dönem Dünya depremlere dayanıklıydı. Yeni Zelanda’daki kaya katmanları depremlerle oluÅŸmuÅŸsa, Barberton Greenstone KuÅŸağı’ndakiler de depremlerle oluÅŸmuÅŸtu; bu da, erken dönem Dünya’nın bu tür sarsıntılara dayanacak donanıma sahip olmadığı teorisini altüst ediyor.
Lamb ve de Ronde, Barberton Greenstone KuÅŸağı’nda bulunan büyük miktarlardaki volkanik külün “benzer volkanik ÅŸiddetin eski bir kaydı olabileceÄŸini” savunuyor. Yıldırım çarpmalarının potansiyel olarak “temel organik moleküllerin oluÅŸtuÄŸu yaÅŸam potasını yaratmış olabileceÄŸini” öne sürüyorlar. BaÅŸka bir deyiÅŸle, dalma-batma bölgeleri sadece tektonik kaosun kaynağı deÄŸil, aynı zamanda yaÅŸam alevini ateÅŸleyen kıvılcım da olabilir.
NHY/ Cumhuriyet
