Neandertallerle Homo Sapiens Arasında Genetik Buluşma Noktası: Zagros Dağları

Yeni bir bilimsel araştırma, insanlık tarihinin önemli bir dönüm noktasını daha aydınlatıyor: Neandertaller ile modern insanların, yani Homo sapiens’in, on binlerce yıl önce ilk kez nerede çiftleştiklerini ortaya koydu. Yapılan çok disiplinli çalışmalar, Güneybatı Asya’daki Zagros Dağları’nın bu iki insan türü arasındaki melezleşmenin kilit coğrafyası olduğunu gösteriyor. İran, Kuzey Irak ve Güneydoğu Türkiye üçgeninde yer alan bu dağlık bölge, sadece coğrafi değil, aynı zamanda evrimsel bir kesişim noktasına işaret ediyor.

Zagros: Doğal Bir Genetik Kavşak

Ekolojik niş modellemeleri, Neandertaller ile Homo sapiens’in genetik etkileşimde bulunduğu alanların tespitinde çığır açtı. Araştırmacılar; sıcaklık, yağış, topografya ve bitki örtüsü gibi çevresel değişkenleri dikkate alarak, Pleyistosen döneminde hangi bölgelerin iki tür için de yaşanabilir olduğunu inceledi. Sonuçlar, Zagros Dağları’nın bu dönemde her iki tür için de uygun habitatlar sunduğunu, hatta iklim değişiklikleri sırasında bir göç koridoru işlevi gördüğünü ortaya koydu. Bu da bölgenin yalnızca geçiş güzergâhı değil, aynı zamanda uzun süreli etkileşime imkân tanıyan yerleşim alanı olduğunu düşündürüyor.

Arkeolojik ve Genetik Kanıtlar Birleşiyor

Zagros Dağları’nın kuzeyinde bulunan Shanidar Mağarası’nda bugüne dek çıkarılan Neandertal fosilleri, bu bölgede Neandertallerin binlerce yıl boyunca yaşadığını kanıtlıyor. Üstelik bazı bireylerin mezarlarında çiçek izlerine rastlanması, Neandertallerin sembolik düşünceye ve ritüel pratiklere sahip olabileceğini ortaya koyarak onların sanılandan daha karmaşık bir kültürel yaşama sahip olduğunu gösteriyor. Yine İran’daki Wezmeh ve Bisetun mağaralarında bulunan kalıntılar ve Bawa Yawan kaya sığınağında keşfedilen bir Neandertal dişi, bölgedeki melezleşme ihtimalini güçlendiriyor.

Modern Genomda Neandertal İzleri

Modern insan genomu üzerindeki çalışmalar da bu bulgularla örtüşüyor. Araştırmalar, Sahra Altı Afrika dışında yaşayan günümüz insanlarının DNA’sının yaklaşık %1 ila %4’ünün Neandertal kökenli olduğunu ortaya koyuyor. Bu genetik miras, bazı fizyolojik ve biyolojik özelliklerimizi hâlâ etkiliyor. Örneğin Neandertal genleri, burun yapısından ağrıya duyarlılığa, bağışıklık sisteminden cilt hastalıklarına yatkınlığa kadar çeşitli alanlarda iz bırakıyor.

Mekân, Türler Arası Etkileşimin Anahtarıdır

Her ne kadar doğrudan çiftleşme anına dair fiziksel kanıtlar sınırlı olsa da, ekolojik modelleme ve arkeolojik bulguların kesiştiği bu araştırma, melezleşmenin rastlantısal değil; belirli ekolojik ve coğrafi koşullar altında mümkün olduğunu gösteriyor. Bilim insanları, bu yeni yaklaşımın ileride Denisovalılar gibi diğer insan türleriyle olan ilişkilerin anlaşılmasında da kilit rol oynayabileceğini düşünüyor.

Zagros Dağları, sadece dağlık bir coğrafya değil, aynı zamanda türümüzün oluşum sürecindeki evrimsel dönüşüm noktalarından biri olarak tarihteki yerini alıyor. Bu dağlar, genetik belleğimizin derinliklerinde hâlâ yaşayan kadim bir hikâyenin sessiz tanıkları olabilir.


Kaynaklar:

  • Ekolojik modelleme ve arkeogenetik çalışmalardan oluşan çok merkezli uluslararası araştırma
  • Shanidar Mağarası kazı raporları ve fosil analizleri
  • Nature, Science Advances ve PNAS dergilerinde yayımlanan son genetik araştırmalar