İş Cinayetlerine Karşı Etkin Mücadele Şart: Ömer Fethi Gürer’den Eleştiriler ve Öneriler

Türkiye, işçi ölümleriyle sonuçlanan kazalar açısından Avrupa’da ilk sırada yer alırken, bu acı tabloyu değiştirmek adına etkin adımların atılmaması eleştirilerin odağında. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu alandaki yasal ve kurumsal eksikliklere dikkat çekerek, “Artık bu kazaların son bulması için kararlı adımlar atılmalıdır” dedi.

İşçi Ölümleri Endişe Veriyor

2024 yılının ilk 11 ayında İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin raporuna göre en az 1.708 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Üstelik bu rakama 68 çocuk işçinin ölümü de dahil. Kasım ayında 7 çocuk işçinin ölümü, tabloyu daha da karanlık bir hale getirdi. Gürer, iş cinayetlerinin dramatik boyutlara ulaştığını ve yalnızca rakamlarla sınırlı kalmayıp, bu kayıpların sosyal ve ekonomik sonuçlarının da ağır olduğunu vurguladı.

Kurumsal İletişimsizlik Büyük Bir Engel

Sayıştay’ın 2023 raporlarına atıfta bulunan Gürer, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasındaki yetersiz iletişim süreçlerinin iş güvenliğini olumsuz etkilediğini belirtti. İki kurum arasındaki bildirim ve geri bildirim süreçlerinin orantısız şekilde işlediğini ifade eden Gürer, bu eksikliğin giderilmesi adına yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu söyledi.

Gürer’in açıklamalarından öne çıkanlar:

  • 3213 sayılı Maden Kanunu’nda iş sağlığı ve güvenliği kavramının yalnızca üç kez geçmesi, yasal boşlukları açıkça ortaya koyuyor.
  • 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na dayalı yönetmeliklerde ciddi eksiklikler bulunuyor.
  • 2022 yılında ilgili kurumlar arasında iş sağlığı ve güvenliği konusundaki yazışma oranının düşük olması, devletin konuya yaklaşımındaki ciddiyet eksikliğini gösteriyor.

Sorunun Çözümü İçin Yapılması Gerekenler

Gürer, iş cinayetlerinin yalnızca yasal düzenlemelerle önlenemeyeceğini, bu yasaların etkin şekilde uygulanmasının ve kurumlar arası koordinasyonun sağlanmasının gerektiğini belirtti. “Söz konusu eksiklikler, işçi sağlığını doğrudan tehdit ediyor ve yeni trajedilere davetiye çıkarıyor” dedi.

Toplumun ve Hükümetin Sorumluluğu

Bu çağrı, yalnızca yasal düzenlemelerle sınırlı kalmıyor; aynı zamanda işverenlerin, hükümetin ve toplumun ortak bir bilinçle hareket etmesi gerektiğini gösteriyor. İş cinayetlerini “kader” olarak değerlendiren anlayıştan uzaklaşarak, iş yerlerinde güvenlik kültürünün yerleştirilmesi, eğitim programlarının artırılması ve caydırıcı cezaların uygulanması gerektiği ifade ediliyor.

Gürer’in açıklamaları, yalnızca iş kazalarına dikkat çekmekle kalmıyor, aynı zamanda çözüm için somut bir yol haritası sunuyor. Ancak bu konuda gerekli adımlar atılmazsa, Türkiye’nin karanlık iş güvenliği tablosunun değişmesi zor görünüyor.