Atatürk Havalimanı, uzun yıllar boyunca Ä°stanbul’un en önemli ulaşım merkezlerinden biriydi. Birçok ülkeye hizmet veren bu havalimanı, ulusal ve uluslararası hava trafiÄŸinin can damarı olarak kabul ediliyordu. Ancak, havalimanının kapatılması ve yerine Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’nin inÅŸa edilmesi, büyük tartışmalara yol açtı. Özellikle muhalefet tarafından, deÄŸerli bir kamusal alanın sermaye transferi amacıyla yok edilmesi olarak eleÅŸtirildi.
Pandemi döneminde hızla tamamlanan hastane, o dönemde bir başarı hikayesi olarak lanse edildi. Ancak, arka planda altyapı ve güvenlik eksikliklerinin göz ardı edilmesi, bugün büyük bir trajediye neden oldu. Hastanenin sıcak su tesisatında meydana gelen patlama sonucu tavanın çökmesi, yenidoğan yoğun bakım ünitesindeki sekiz bebeğin ve sağlık çalışanlarının hayatını tehlikeye attı. Ne yazık ki, entübe edilen bir prematüre bebek bu olayda hayatını kaybetti.
SES Aksaray Şubesi, hastanenin açılış sürecinde gösterilen aceleciliğin ve yapısal güvenlik konularının ihmal edilmesinin, bugün yaşanan bu trajik olayla sonuçlandığını belirtti. Hastane inşaatı, büyük ölçüde devlet desteği ile hızlandırılırken, sermaye transferi amacı güdüldüğüne dair iddialar da projeye olan güveni sarsmış durumda.
Atatürk Havalimanı’nın yok edilmesi ve yerine yapılan hastanenin inşa süreci bir çocuğun hayatını kaybetmesiyle trajik bir noktaya gelmiştir. Bu durum, kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığı ve aceleyle gerçekleştirilen projelerin uzun vadeli sonuçlarının ne olabileceği konusunda ciddi soru işaretleri doğurmuştur.
