Türkiye’nin Satın Alma Gücü ve Avrupa Birliği Karşılaştırması

Türkiye’nin satın alma gücü, 2023 yılında Avrupa Birliği (AB) ortalamasının yüzde 27 altında kaldı. Bu durum, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından açıklanan Satınalma Gücü Paritesi (SGP) verileriyle ortaya konmuştur. Kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) endeksi, AB ülkeleri için ortalama 100 iken, Türkiye için bu değer 73 olarak belirlenmiştir. Bu fark, Türkiye’nin ekonomik performansının ve vatandaşlarının satın alma gücünün, AB ülkeleri ortalamasına göre daha düşük olduğunu göstermektedir.

Karşılaştırmalı analizler, 27 AB üyesi ülke, 3 Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkesi ve 5 aday ülke dahil olmak üzere toplam 36 ülkeyi kapsamaktadır. Bu analizlerde, kişi başına GSYH endeksi en yüksek ülke 239 ile Lüksemburg olurken, en düşük ülkeler 35 ile Arnavutluk ve Bosna-Hersek olarak belirlenmiştir.

Türkiye’nin satın alma gücündeki bu konumu, ülkenin ekonomik stratejilerini ve politikalarını gözden geçirmesi için önemli bir gösterge olabilir. AB ortalamasının altında kalan satın alma gücü, hem yerel halkın yaşam standartları üzerinde hem de Türkiye’nin uluslararası ekonomik rekabet gücü üzerinde etkili olmaktadır. Bu durum, Türkiye’nin ekonomik büyüme ve kalkınma hedeflerine ulaşması için alınması gereken tedbirleri ve uygulanması gereken reformları da gündeme getirmektedir.

Bireysel tüketim düzeyleri de benzer bir tablo çizmektedir. Kişi başına fiili bireysel tüketim endeksi, AB ortalaması 100 iken, Türkiye için bu değer 86 olarak kaydedilmiştir. Bu da Türkiye’nin, tüketici refahı açısından AB ortalamasının yüzde 14 altında olduğunu işaret etmektedir.

Bu veriler, Türkiye’nin ekonomik durumunu ve vatandaşlarının satın alma gücünü daha iyi anlamak için önemli bir kaynak teşkil etmektedir. Türkiye’nin ekonomik gelişimini desteklemek ve AB ile olan farkı azaltmak için atılacak adımlar, bu tür istatistiksel verilerle desteklenerek daha etkili hale getirilebilir.

NHY / Birgün, T24