Çinli bilim insanlarının liderliğinde yürütülen uluslararası bir araştırma, Dünya’dan yaklaşık 1.200 ışık yılı uzaklıkta, yaşam için elverişli koşullara sahip olabileceği değerlendirilen bir süper Dünya gezegeninin keşfedildiğini duyurdu. “Kepler-725c” olarak adlandırılan bu yeni gezegen, bilim dünyasında heyecan yarattı.
Güneş Benzeri Yıldızın Yörüngesinde
Çin Bilimler Akademisi’ne bağlı Yunnan Gözlemevleri’nin öncülüğünü yaptığı çalışmada, Kepler-725c’nin G9V tipi, yani Güneş’e oldukça benzeyen bir yıldızın etrafında döndüğü belirlendi. Yörüngesini yaklaşık 207,5 günde tamamlayan gezegenin, yıldızından Dünya’nın Güneş’ten aldığı miktardan yüzde 40 daha fazla enerji aldığı saptandı. Bu özellik, gezegeni potansiyel olarak yaşanabilir bir “ılıman kuşak” içinde konumlandırıyor.
Yeni Nesil Keşif Tekniği: TTV
Kepler-725c’nin keşfi, doğrudan gözlemle değil, “Transit Zamanlama Varyasyonu” (TTV) adı verilen yeni bir yöntemle gerçekleştirildi. Bu teknik, bilinen gezegenlerin yörüngelerindeki zamanlama sapmalarını inceleyerek, sistemde daha önce bilinmeyen başka gezegenlerin varlığını dolaylı biçimde ortaya koyuyor.
Araştırma ekibi, sistemde önceden keşfedilmiş olan Kepler-725b adlı gaz devinin yörüngesinde anormal sapmalar fark etti. Yapılan hesaplamalar, bu düzensizliklerin sebebinin, henüz gözlemlenmemiş fakat varlığı matematiksel olarak doğrulanmış Kepler-725c olduğunu gösterdi.
Süper Dünya Statüsünde Bir Gezegen
Kepler-725c’nin kütlesinin, Dünya’nın yaklaşık 10 katı olduğu açıklandı. Bu büyüklük, gezegeni “süper Dünya” kategorisine yerleştiriyor. Her ne kadar yüzeyinde sıvı su ya da yaşam izine dair doğrudan bir gözlem yapılmamış olsa da, gezegenin fiziksel yapısı ve yörüngesel konumu, bu olasılığı tümüyle dışlamıyor.
Bilim Dünyasında Yeni Umut
Kepler-725c, doğrudan gözlemlenmemesine karşın, matematiksel verilerle varlığı kanıtlanan ilk yaşanabilir süper Dünya adaylarından biri olarak kayıtlara geçti. Uzmanlara göre bu gelişme, evrende benzer sistemlerin yaygın olabileceğine ve yeni yöntemlerle bu tür gezegenlerin daha sık keşfedilebileceğine işaret ediyor.
Araştırmacılar, Çin’in “Earth 2.0” uydusu ve Avrupa Uzay Ajansı’nın yürüttüğü “PLATO” misyonu gibi projelerin devreye girmesiyle birlikte, yaşanabilir gezegenlerin keşfinde büyük bir sıçrama yaşanacağı görüşünde. Kepler-725c, dünya dışı yaşam arayışında bir dönüm noktası olma potansiyeli taşıyor.