İSİG: Mart 2025 İş Cinayetleri Raporu: Türkiye’de Emekçinin Canı Ucuz

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), Türkiye’de ‘olağanlaştırılmış iş cinayetleri rejimi’nin Mart 2025 bilançosunu açıkladı. Rapor, emekçilerin yaşamını hiçe sayan iş koşullarını ve büyüyen güvencesizlik krizini bir kez daha gözler önüne seriyor.

İSİG Meclisi’nin raporuna göre, Mart ayında en az 145 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Yılın ilk üç ayındaki toplam can kaybı ise 447’ye ulaştı. Rapor, yalnızca sayıların değil, ardında yatan sistematik sorunların ve insan hikâyelerinin de altını çiziyor. Uzayan çalışma saatleri, iş güvencesizliği, sendikasızlık, gençlerin geleceksizliği ve göçmen emeğinin sömürüsü iş cinayetlerinin başlıca nedenleri arasında yer alıyor.

İş Cinayetlerinde İlk Sıra: Trafik ve Servis Kazaları

Mart ayında en fazla ölüm, trafik ve servis kazaları nedeniyle yaşandı. Toplam 36 işçi bu nedenle hayatını kaybetti. Bu ölümleri, ezilme-göçük (29), yüksekten düşme (27) ve kalp krizi/beyin kanaması (21) takip etti. Ayrıca 10 işçi intihar etti, 7 işçi ise patlama veya yanma sonucu yaşamını yitirdi.

Gençler ve Çocuklar da Ölüyor

İş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin dörtte biri 18-25 yaş aralığındaki gençlerden oluştu. Bu oran, Türkiye’de genç emekçilerin karşı karşıya olduğu güvencesizlik, düşük ücret ve geleceksizlik sorunlarının somut bir göstergesi. Ayrıca Mart ayında 6 çocuk işçi yaşamını yitirdi. Çocuk ölümleri özellikle tarım ve inşaat sektörlerinde yoğunlaştı. Hatay Antakya’da meydana gelen bir servis kazasında ölen yedi işçiden üçü çocuktu.

Sektörlere Göre Dağılım: İnşaat, Tarım ve Taşımacılık İlk Sırada

Mart ayında en çok can kaybı inşaat sektöründe yaşandı. 36 işçi inşaat ve yol işkolunda hayatını kaybetti. Bu ölümlerden 15’i deprem bölgesi olan Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Malatya ve Osmaniye’de meydana geldi. Tarım ve orman işkolunda 28, taşımacılıkta 19, konaklama ve eğlence sektörlerinde ise 13 işçi öldü. Sanayi, hizmet ve kamu sektörlerinde de yüksek sayıda ölüm kayda geçti.

Sendikasızlık Derinleşiyor

Hayatını kaybeden işçilerin yüzde 98,6’sı sendikasızdı. Sadece 2 işçi sendikalıydı; biri kimya, diğeri sağlık sektöründe çalışıyordu. Sendikasızlık, işçilerin iş güvenliği ve hak arama mekanizmalarına erişimini engelliyor, ölümleri sıradanlaştırıyor.

Göçmen Emekçiler de Hayatını Kaybediyor

Rapora göre Mart ayında 4 göçmen işçi hayatını kaybetti. Bu işçilerden ikisi Azerbaycanlı, biri Pakistanlı, biri Türkmenistanlıydı. Göçmen işçiler tarım, inşaat ve taşımacılık sektörlerinde çalışıyorlardı ve güvencesizliğin en uç noktalarında yer alıyorlardı.

İşe Bağlı İntiharlar: Görünmeyen Emek Katliamı

İSİG’in raporunda dikkat çeken bir diğer başlık da işe bağlı intiharlar oldu. Mart ayında 10 işçi intihar etti. Bu intiharlar arasında genç öğretmen adayları, mühendisler ve sokak müzisyenleri de vardı. Psikolojik çöküş, uzun çalışma saatleri, düşük ücret, işsizlik ve sistematik mobbing gibi nedenler, işçileri yaşamdan koparıyor.

Bazı çarpıcı örnekler:
• Surhan Resulov (26), Azerbaycanlı geomatik mühendisi, Zonguldak’ta iş bulamayınca çiğ köftecide çalışıyordu. İşsizlik nedeniyle intihar etti.
• Emine Sarıaydın (21), ataması yapılmayan Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni, KPSS’de barajı aşamadığı için yaşadığı bunalım sonucu yaşamına son verdi.
• Ece Gürel (36), 10 yıl çalıştığı hukuk bürosunda sekreterlik yaparken mobbinge uğradı, işten tazminatsız çıkarıldı, ormanda ölü bulundu.
• Ali Gergin (36), DSİ Amasya Sulama Birliği Başkanı, “Görevimde başarılı olamadım” notuyla yaşamına son verdi.
• Bilal Tufan Aldemir (38), sokak müzisyeni, pandemi sonrası müzik yapmasına izin verilmediği için yaşadığı geçim sıkıntısıyla intihar etti.

Harita Gibi Ölüm Dağılımı: Türkiye’nin 52 Şehrinde Cinayet Gibi Ölümler

İş cinayetleri Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış durumda. Mart ayında 52 şehirde ve yurt dışında 5 ülkede iş cinayeti meydana geldi. En fazla ölüm Hatay (13), İstanbul (11), Sakarya (8), Bursa (7) ve Ankara, Antalya, İzmir, Osmaniye (5’er ölüm) illerinde kaydedildi. Yurt dışında Almanya, Kuveyt, Kuzey Kıbrıs, Irak ve Sırbistan’da da Türkiye bağlantılı iş cinayetleri yaşandı.

Sonuç Yerine: Olağanlaştırılmış Ölümler ve Sorumluluk

Türkiye’de iş cinayetleri artık sadece bir istatistik değil; bir rejim haline gelmiş durumda. İSİG Meclisi’nin ifadesiyle bu “olağanlaştırılmış iş cinayetleri rejimi”, işçilerin hayatını sermaye düzeninin kâr hesaplarına kurban ediyor. Sendikasızlaştırma, güvencesizleştirme ve denetimsizlik ölümleri sıradanlaştırıyor. Genç işçiler ise sistematik biçimde geleceksizleştiriliyor.

Bu tablo, iş güvenliği yasalarının kâğıt üzerinde kaldığını, denetim mekanizmalarının işlemediğini, sorumluların ise hesap vermediğini gösteriyor. İş cinayetleri kader değil, doğrudan doğruya birer politik tercihin sonucu.


Kaynak:
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Mart 2025 İş Cinayetleri Raporu
https://isigmeclisi.org