Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın (bağlı kurumlardan DSİ.25. Bölge Müdürlüğü eliyle yürüttüğü) Reşitköy Sulama Projesi iptal edildi. Ocak 2022 itibariyle beş yıldır, devam eden, Reşitköy Barajı Sulama Projesi’nin ihale ve inşasının önünü açan, 2 Nisan 2015 t.li Valiliğin “ÇED Gerekli Değildir Kararı”, Balıkesir 1 İdare Mh.12 Temmuz 2021 tarihli kararı ile İPTAL edildi. İPTAL kararı, 27 Aralık 2021 itibariyle Danıştay tarafından ONANMAK suretiyle kesinleşti. Ancak alınan kararı beğenmeyen Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı çevrecilere dava açarak yıldırmayı sürdürüyor.
Projenin iptalinde önemli rol oynayan sayfamızın da yazarları arasında bulunan Avukat Arzu Kır hakkında art arda davalar açılıyor. Avukat Arzu Kır’da bakanlıktan şikayetçi olarak karşı dava açarak cevap verdi. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı hakkında suç duyurusunda bulunan Arzu Kır’ın Basına ve Kamuoyuna yapmış olduğu açıklamayı olduğu gibi aşağıya alıyoruz…
Basın ve Kamuoyunun Dikkatine
Bu bir savunma değil, Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı hakkında suç duyurusudur. Balıkesir 1 İdare Mahkemesi’nin, 12 Temmuz 2021 tarihli, Reşitköy Barajı Sulama Projesi’nin ihale ve inşasının önünü açan, valiliğin “ÇED Gerekli Değildir Kararını” İPTAL Kararı, 29.12.2021 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemenin İPTAL Kararının dayanağı olan, bilirkişi raporları, mahkemenin önceki RED Kararını, “masrafları nasılsa kaybeden taraftan alınacağından, Hazine tarafından karşılanmak üzere, keşif ve bilirkişi raporu alınması için BOZMA Kararları” gereğince alınmıştır.
Esas Mahkemesi, Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu’nun BOZMA Kararına uymak, gereğini yapmak, re’sen alınan bilirkişi raporlarını dikkate almak zorundadır. Bu zorunluluğun bilincinde olan Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı, bilirkişi raporlarının alınmasından sonra davayı konusuz bırakmak üzere, ilan edilmeksizin, gizlice, eski projeyi, aynen tekrar ve aynı izinlerle, “Reşitköy Göleti ve Bahadınlı Regülatörü Sulama Eleme Yıkama Tesisi Projesi” olarak yeniler! Devamla, “26 Kasım 2021 tarihinde Bilgilendirme toplantısı” ilan edilir. Ancak, ÇED Gereklidir Kararı yoktur! Tahtacı köylüsü, çevre köylerle birlik olarak, toplantıyı engeller; şirket, Valilik ve Bakanlık yetkililerini köye sokmaz.
Bütün bunlar ve daha fazlası, herkesin bildiği gerçekler “kamuoyundan saklanmaktadır. Gazetelere servis edilen haberler ise; “Reşitköy Barajı inşaatının devam ettiği”, “2021 rakamlarıyla yıllık 74milyon TL gelir getireceğidir”. Oysa, gazete manşetlerine konu olmayan, Mahkemenin İPTAL kararı sonrasında Süresiz Durdurma Kararı verilmeliydi.
Bu arada, İdare Mahkemesi Dosyasına Ali Güven Hürses ismiyle, gizli tanık tarafından, bilirkişi raporlarını sosyal medyada paylaşan, avukat Arzu KIR aleyhinde, “gizliliği ihlal ve kamuoyu oluşturmaya teşebbüs” suçlamasında bulunulur. Suçlama, İdare dosyasına girer. Uzun süre ses çıkmaz.
Arzu Kır hakkında atılı suçlama, nihayet, Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürürlüğe konur. Önce Adalet Bakanlığının soruşturma izni vermesi gerekmektedir. 29 Ağustos 2022 günü, Muhtarlık kanalıyla öğrenilen, Adalet Bakanlığı’nın “savunma istemine”, suçlamaya itiraz ile Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı aleyhinde suç duyurusuyla cevap verilmiştir.
Suçlamayı kabul etmiyorum. Çünkü, İPTAL Kararı kesinleşen, Reşitköy Barajı Sulama Projesinin ihale ve inşasının önünü açan, valiliğin “ÇED Gerekli Değildir Kararını” İptal Kararı kesinleşen dava, bölgede yaşayan, yaşamsal çıkarları Baraj ve sonuçlarından doğrudan etkilenecek yöre halkının, taraf olmasa bile inceleme, öğrenme hakkı olan kamusal bir davadır. Bilakis, üreticiler yaşam ve üretim aracı olarak toprak ve suyu, devlet zoruyla elinden alınan ya da kaybedecek olmaları, uzlaşmaz çıkarları gereği yurttaşlık hakkıdır; yürütme organı ve idarenin karar ve işlemlerinden ve sonuçlarından bilgilenme hakkına sahiptir.
Yürütme organı ve idarenin “ÇED Gerekli Değildir”, “ÇED Gereklidir”, “ÇED Olumlu” ya da “Olumsuz” vb. kararları ilan edilmek suretiyle, erişilir olmalıdır. Proje ve kararların ilan edilmesi, proje ya da karar sahibi yürütme organı ya da idarenin keyfine bırakılmış değildir. Su projeleri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, BM.Evrensel İnsan Hakları Sözleşmesi, Ramsar Sözleşmesi, Anayasa, Çevre Kanunu ve ÇED Yönetmeliği ihlal edilmeden, ilan edilmeksizin, gizli yürütülemez. Ulusal ve uluslararası mevzuatı ihlal ederek “kamuoyunun” bilgilenme hakkını, dolayısıyla dava açma hakkını ihlal eden, yalan söyleyen, kaçak baraj inşaatını sürdüren, mahkeme kararlarını yok sayan, inkar suretiyle mahkemeleri ve “kamuoyunu” yanıltan, Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı, “Ağır Görev İhlali” suçunu işlemektedir. 12 Eylül tüm karanlığı ile devam ediyor.(12 Eylül 2022)
Arzu Kır
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024