İnce Hesap

CHP’nin, polemikçilikten başka bir özelliğini bilmediğimiz, oldukça düşük profilli birini başkan adayı göstermesi Erdoğan’ın sultasına çoktan razı olduklarını gösteriyor bence.

CHP’nin başını çektiği blokun amacının da zaten Erdoğan diktatörlüğünü devirmek değil “sınırlandırmak” olduğunu düşünüyorum. HDP’nin baraj altı bırakılarak meclis dışına atılmasını en az Cumhur ittifakı kadar istedikleri -en azından umursamadıkları- açık. Herkes için demokrasi diye bir dertleri kesin yok!

AKP rejiminin tüm hışmını Kürtlere ve FETÖ adıyla kendi “iç muhaliflerine” yöneltmesine zaten razılar. Yeter ki herhangi bahaneyle kendilerine de bulaşılmasın… Onların amacı Erdoğan iktidarını bu yönüyle sınırlamak…

Bu konuda iyimser yorum ve tahminlerin hepsi yanıltıcıdır bence.

Son derece anti-demokratik, eşitsiz, adaletsiz koşullarda yapılan hilelere açık bir seçim düzenini meşrulaştırmalarının nedeni bu. Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin “günahını, vebalini” de Kürt ve demokrat seçmenlerin sırtına yükleyecekler. “Onlar bizi desteklemedikleri için Erdoğan kaldı” diyecekler. Erdoğan’a da “PKK’nin oyları sayesinde tekrar başkan oldun…” diye yüklenecekler.

İkinci tura kalırsa eğer demokrat ve Kürt seçmenler Muharrem İnce’yi destekler mi? HDP grup kararı alsa bile kitlenin buna ikna olacağını sanmıyorum. 80’li yıllarda bile artık modası geçmiş olan “Ahmed Arif nostaljisiyle” Kürt seçmeninden “oy” alacağını sanan zaten hiçbir derde derman olamaz.

İnce, Erdoğan’ın tam dişine göre bir adaydır ve eminim çok rahatlamıştır.

Bu tablo ile Erdoğan’ın seçimi kaybetmesi için sandıkta “mucize” kabilinden şeyler olması gerekiyor.

Çünkü bırakalım “sıfır” barajı, aşılması gereken çok yüksek engeller var:

BİRİNCİSİ: AKP-MHP milliyetçi cephesinin elinde çok büyük iktidar olanakları, medya gücü var. Denetlenmesi çok zor alan bir manipülasyon imkanı var. Çok eşitsiz koşullarda, OHAL şartlarında, keyfi, adaletsiz bir seçim ortamı olacak.

İKİNCİSİ; Sandıkların hiçbir güvencesi yok. Seçimi garantilemek için çok ayrıntılı hesaplamalar yapılmış, neyin nasıl çalınacağı ince ince hesaplanmış. gerektiğinde polis ve askerin zorbalığını kullanacağı belli. En son olarak sandık sonuçlarını YSK’da değiştirme imkanı da dahil bunlara…

ÜÇÜNCÜSÜ: Seçmenden hiç beklenmedik bir tepki olur da hiçbir hile ve eşitsizlik işe yaramayıp da Erdoğan ve şürekâsı SEÇİMİ KAYBETSE bile barışçıl biçimde terk etmeyecektir iktidarı. Anında kaos çıkarmayı, iç savaşı dahi göze almayı deneyecektir. 2015 Haziran seçimleri ortada. Şimdi daha hazırlıklı ve örgütlüler.

Muhalefein ise bunu engellemeye ne niyeti ne gücü var…

Bu üç büyük baraj aşılabilir mi? Sanmıyorum.

Demokrasi güçlerinin yapacakları şey HDP etrafında toplanarak, önce bu sahte muhalefeti tasviye etmenin yolunu açmaları olabilir. Demirtaş’a ve HDP’ye verilecek destek; hem iktidarın hem muhalefetin uyguladıkları politikaların REDDEDİLDİĞİNE DAİR BARIŞÇIL BİR İRADE BEYANI olacaktır.

Sonuçlar çok net görülebiliyor. Ama yine de benim hayalim şu olabilir:

Selahattin Demirtaş’ın ikinci tura kalarak herkesin ezberini bozması…

Şöyle söyleyip bağlayayım:

TÜRKİYE’DE SEÇİM SANDIĞI YUVARLAKTIR…

Recep MARAŞLI
Latest posts by Recep MARAŞLI (see all)