Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hakkında yeni bir soruşturma başlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu’nun 23 Mart’ta çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği’nde verdiği ifadede yer alan sözleri nedeniyle, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçlamasıyla resen soruşturma başlattı. Soruşturmanın merkezinde, İmamoğlu’nun savcılar hakkında kullandığı sert ifadeler yer alıyor.
Soruşturmanın Gerekçesi: “Çöp Niteliğinde” ve “Meslek Namussuzluğu” İfadeleri
Soruşturma dosyasına göre, İmamoğlu’nun hakimlik ifadesinde soruşturmayı yürüten iki savcı için kullandığı “tam bir kumpas ve pusu düzeni kuran iki savcı” ve “meslek şereflerini, meslek namussuzluklarını kaybetmiş kişiler” gibi ifadeler, kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret suçu kapsamında değerlendirildi. Ayrıca, “Bu tür kişiler sadece bunları yazma marifetine sahip değil, muhtemeldir ki terör örgütü deneyimlerine de sahip olduklarını düşünüyorum” sözleri de suç unsuru olarak dosyaya eklendi.
Soruşturma kapsamında İmamoğlu, yarın SEGBİS aracılığıyla Silivri’deki Marmara Cezaevi’nden ifade verecek. Başsavcılığın resen başlattığı bu yeni dosya, İmamoğlu’nun hukuki sürecinde önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor.
Ne Olmuştu?
19 Mart sabahı polis baskınıyla gözaltına alınan İmamoğlu, 23 Mart’ta çıkarıldığı İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştı. Tutuklama kararının delillere değil, gizli tanık ifadelerine dayandığı öne sürülmüştü. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu süreci “hukuk dışı” ve “siyasi” olarak nitelendirerek protesto mitingleri başlatmıştı.
İmamoğlu’nun hakimlikte yaptığı açıklama, savunmadan çok bir siyasi manifesto niteliğindeydi. İfade sırasında, soruşturma savcılarının yer aldığı sevk yazısını ilk kez gördüğünü söyleyen İmamoğlu, dosyada PKK, KCK ve HDK gibi örgüt isimlerinin geçtiği dergilerden yapılan alıntılarla kendisine suç isnat edildiğini belirterek, bunları “tam bir kumpas” olarak nitelendirmişti. “Yaptıkları iş ve işlemler ülkemizin adalet sistemine atılmış bir bombadır” diyen İmamoğlu, bu girişimleri yalnızca şahsına değil, Türk yargısının itibarına yönelik bir saldırı olarak yorumladı.
“Benimle İlgili Fikir Beyan Edemezler”
İfadesinde yalnızca savcıları değil, sistemin tamamını hedef alan bir dil kullanan İmamoğlu, “Çöp niteliğindeki insanlar beni ne sorgulayabilir, ne ifademi alabilir, ne de benimle ilgili fikir beyan edebilir” ifadeleriyle yargının bir kısmını doğrudan hedef aldı. Bu sözler, yeni açılan soruşturmanın en dikkat çeken gerekçeleri arasında yer aldı.
İmamoğlu ayrıca, “Ben Cumhuriyet değerlerine bağlı, Atatürk’ün kurduğu bu Cumhuriyetin ikinci yüzyılında tarih yazacağı bir döneme kararlı bir siyasetçiyim” diyerek siyasi iddiasını yineledi ve kendisine yönelik suçlamaları “terör örgütü kimliğiyle hareket eden kişilerin kumpası” olarak tanımladı.
Hukuki Süreç Siyasete Gölge mi Düşürüyor?
İmamoğlu’nun tutuklanmasına dair sürecin, bir yandan hukuki boyutu tartışılırken, diğer yandan siyasal etkileri de büyüyor. “Siyasi yasaklı hale getirme” senaryolarının konuşulduğu günlerde gelen bu yeni soruşturma, iktidarın yargı eliyle İmamoğlu’nu siyasetten dışlamaya çalıştığı iddialarını daha da güçlendirdi.
CHP kaynakları, soruşturmanın “intikam amaçlı” olduğunu ve bir siyasetçinin mahkemede kendini savunurken dile getirdiği ifadelerin suç sayılmasının, ifade özgürlüğüne açık bir müdahale olduğunu savunuyor. Hukuk çevrelerinde ise, savunma sırasında kamu görevlilerine yönelik ağır ithamların ne ölçüde suç unsuru taşıdığı konusunda görüş ayrılıkları bulunuyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Ekrem İmamoğlu hakkında resen başlattığı yeni soruşturma, Türkiye’de yargının tarafsızlığına dair tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. SEGBİS üzerinden verilecek ifade, hem hukuki hem siyasi açıdan dikkatle izlenecek. Soruşturma süreci, yalnızca İmamoğlu’nun geleceğini değil, Türkiye’de siyaset-yargı ilişkilerinin de geleceğini belirleyecek kritik bir eşik olarak değerlendiriliyor.
- NHY / ANKA Haber Ajansı
- Danıştay Atatürk Orman Çiftliği’ndeki Cumhurbaşkanlığı Sarayı Kaçak İlan Etti - 16 Haziran 2025
- Artvin Merkezli Soruşturma: Gazetecilere Yönelik Baskılar Artıyor - 15 Haziran 2025
- İzmir’de Su Krizi: Tahtalı Barajı Alarm Veriyor - 15 Haziran 2025