BirGün gazetesi Yayın Koordinatörleri Uğur Koç ve Berkant Gültekin ile BirGün.net Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yaşar Gökdemir’in gözaltına alınması, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. İlk gelen haberlere göre, gazeteciler, Sabah gazetesi muhabirinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i ziyaret ettiğine dair bir haber nedeniyle gözaltına alındı ve Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor
Gazetecilerin gözaltına alınması sonrası, özellikle basın örgütleri ve sosyal medya kullanıcıları duruma sert tepki gösterdi. DİSK Basın-İş, yaptığı açıklamada gözaltı kararını “kabul edilemez” olarak nitelendirdi ve meslektaşlarının derhal serbest bırakılmasını talep etti. Sendika, “Gazetecilerin hedef gösterilerek gözaltına alınması basın özgürlüğünün sınırlarını daha da daraltmaktadır,” ifadelerine yer verdi.
Sosyal medyada “#BasınÖzgürlüğü” ve “#GazetecilereÖzgürlük” etiketleriyle binlerce paylaşım yapıldı. Kullanıcılar, gazetecilik faaliyetlerinin suç gibi gösterilmesini kınayarak, bunun demokratik bir toplumda kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Gazetecilik Suç Değildir!
Birçok kişi, gazetecilerin mesleklerini icra ettikleri için gözaltına alınmasının, Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik baskıların bir göstergesi olduğunu belirtti. Bir kullanıcı, “Gazetecilik yapmanın suç sayıldığı bir ülkede, kimse özgür değildir,” diyerek duruma tepki gösterdi.
Bir diğer paylaşımda ise şu ifadeler yer aldı: “BirGün gazetesi çalışanları gazetecilik yaptıkları için gözaltına alınıyor. Bu durum sadece gazetecilere değil, halkın haber alma hakkına da saldırıdır!”
Sivil toplum kuruluşları ve hukukçular da olayla ilgili açıklamalar yaparak gazetecilere yönelik gözaltıların hukukun üstünlüğüne aykırı olduğunu savundu. Basın örgütleri, yaşananların Türkiye’nin uluslararası alandaki basın özgürlüğü karnesini daha da kötüleştirdiğini ifade etti.
BirGün’den İlk Açıklama
BirGün gazetesi, gözaltılara ilişkin bir açıklama yaparak çalışanlarının yalnızca gazetecilik yaptığını ve bunun suç olmadığını belirtti. Açıklamada, gözaltı gerekçesinin henüz netleşmediği, ancak gazetecilerin derhal serbest bırakılması gerektiği vurgulandı.
Olayın ardından kamuoyu, gözaltına alınan gazetecilerle ilgili resmi açıklamayı bekliyor. Ancak sosyal medyada dile getirilen tepkiler, bu tür uygulamaların basın üzerindeki baskıyı daha da artırdığına dair kaygıları güçlendirdi.
Gazetecilik mesleğini icra ettikleri için gözaltına alınan Koç, Gültekin ve Gökdemir’in ne zaman serbest bırakılacağı belirsizliğini korurken, bu olay Türkiye’de basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti tartışmalarını yeniden alevlendirmiş görünüyor.
